Bir dokun bir bana bin ah işit
Kendimi yalana gizleyemem ki
Yalnızlığım ayyuka çıktığı zaman
Çare sen, dermansız bırakma beni
İkibin on
Düşmelisin kalkmak için.
Fırtınanın sürüklediği gemi gibi,
Dümenin kontrolünü yitirmelisin;
Fırtına sonrası sessizlik için...
Kaybetmelisin bulmak için.
Yeni şeyler söylemek lazım ifrâttan uzak
Belden aşağı vurmak mı seni haklı çıkartacak?
Tükürüyorum yüzüne, yazıklar olsun sizlere
Çocuğundan değil yazık ama kendinden çıksın.
İftiralardan nemalanmak hayatınız olsun.
Yolun olsun rezil rüsvalık, kurtulma gamdan..
Mayıs' ın başında eğlence bitti, yazık gitti
Sonsuza çarklar dönmez, arıza verdi gitti
Sahte bahar bitti, kahkahaları sustu, pustu
Acı oldu biraz, üzülsenizde talihsizce gitti!
Sırıtmalar yok, kırıtmalar yok çok yazık oldu;
Bu fasıl mayıs'ta böylece bitti, duydum ki yitti!
El-aziz şehrinden çıktım harputa
Çiçekler açmış baktım öylece
Derince bir nefes çektim içime
Maveraya gittim geldim bilmece..!
Artık çivileri çıktı tabutların
Elinde sopayla erkeklik satan hitler!
Kimlere emanetiz bu gidiş nereye?
Hakkın hukukun bittiği yerde adalet!
Bundan böyle yüzün soğuk, ısıtmıyor çehren beni;
Bozuk yollarından rastgele yürüyerek uzaklaşıyorum…
Çarpık kentleşmen umrumda değil umursamıyorum,
Senden çektim elimi izle; izlerimi silerek gidiyorum!
-Üç şeyle seni harcamışlar “alt yapın” kimin umrunda?
Yaya yolu gibi yollarında, üst üste çıkmış araçlar ne?
Evlilik oyun değil, bir sanat misali;
Dantel gibi işleyen insan önemli.
Çıkarı bırakıp, Sevgi yurduna;
Aşk ile giren insan önemli...
Beni benden o'na çaldın
Kimyamı bozdun ey aşk
Düz yollarım senle yana döndü
Evirdin çevirdin beni ey aşk
İlk önce ağlattın sonra güldürdün
Fırtınalar etkisizdir şimdi gönlüme
Hesabı yapmıyorum bilin kendime
Sevgiyi küllemişler naçiz kalbime
Yelken indi, rüzgâr dindi gidiyorum ...
(201..)




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!