Herkes her şey boştu aslında
Bir güvenebilseydim aşkına
Herkes herşey boştu
Ömrü hayatımda tek dediğim cana
Tekleyerek bile varamıyorsam
Sucularla eskici
Bağırdıkça pencerene
Su alır, gazete satardım
Aralanınca perden
Tebessüme
Bahanemdin...
Uzandığımı söylemiş miydim
Akasya ağacına
Kokusunu getiren kumrulara
Sormuştum bir kere
Güney rüzgarları
Neden geldiniz?
.
Bildiklerimi anlattım bir çay bardağına
Şekerlenmiş hasretim
____ dem tutmadı geçmişim
Od topladım cebinden
Hüzün yaktım
Parmak dilinde garip
Sus pus kaldı dilim
Gece mi soğuk
Mazide çok pazar geçtim
Kim bilir kaç nazar biçtim
Kızmadan yüz azar içtim
Nar’ın içi al, tanesi bol im’miş
Yaş pareden, yolum sergi
Kabiliyetsiz bir kaç kelime düşüyor
Ardı sıralı sayılı ünlemlerle
Hasret!
Kabulleniş! !
Terk! ! !
yazlık bir şapkanın siperinde
parmağıma sarılı yüzüğün ışıldayan yüzünde
gece varana dek parladığım gün dolunay suretimde
Oralarda olamayansın, _____yoksun!
sadakatsiz geçen harlı günlerin
Benim için ilkbaharı çalar mıydın?
Sevişmek gibisi yoktur hani
Biliriz ya
İçinde mis kokulu taze fidan kökü varken
Ve endişelerin sıyırmışken kabuğunu kavurtan yaz sıcağı bıkkınlığından
Sürürsün ayaklarını donmuş kış ayazından
Israrla takip ediyorum şiirlerini. Siteye şiir eklemediği gün kendi kendime neden eklemediki sinirlendiğim nadir şairlerden biri. Güzel yazıyor.. Alıştıktan sonra tarzına bırakamıyorsunuz... Tebrikler Yasemin Hanım...