İs ki görmez olur yerden bakan
Sırça köşkün serçesi öter
Dalgın dalgalar balıklara beşikken
Yalandır her gerçek neden
Papatyanın yaprağından ak çalan yar
Kontrolsüz virajlardan çıktım
Şantiye tozlarından çıkma
Ruhum
İnadına ayaktayım
İnadına sarmallarım
Sarındım
Başucu yalnızlığı çekiliyor üstüme
Isınamayan parmak uçlarım, açıkta yine
İç büzen kederlerle sığındığım yangın yerinde
Bıkkınlıklarımla yanmışım baktığım her yerde
Doğumsuzluk zehrini bade saymışım
Günlerin pazarlığı var pazarda
Salıyı alana Çarşamba bedava
Pazarlar pazarlık dışı
Pazartesiyi atlayana
Zaman ilaç yalanı
Bin parça hüzün
Dökmüşüm dilinde şiirin
Birliği nabzıma dokunur
Yol uzun
Bileti soran da yok değil mi?
Hüzün penceresinde iki damla düş
Buğular ensemde soluğu gecenin
Uzanıyorum en uzaktaki ışığa
Seçtiğim yıldız da değil
O her sabaha ayıltan
Yaz gülüm
İç sesinle yaz
Ayaza esas duran nefesin nemiyle
Dudak aralarından sızamayanlarla
Bir içimlik olsun önce
Sonra dökül ve öldür
Ayırmalı bazen
İtmeli bir kenara yükleri
Zihin bağlarını koparmalı
Serbest kalmalı us dedikleri
Pirüpak bir beyine boşalan
İyileri doldurmalı sade
Şimdi diyorum
Geçtiğim yollara
Yıkılın önümde
Çıkarırcasına anılarımı
Gün yüzüne
Çarparcasına vazgeçilmişliği
Israrla takip ediyorum şiirlerini. Siteye şiir eklemediği gün kendi kendime neden eklemediki sinirlendiğim nadir şairlerden biri. Güzel yazıyor.. Alıştıktan sonra tarzına bırakamıyorsunuz... Tebrikler Yasemin Hanım...