Belki de zaman erişecek
Yaklaşıp bilemediklerimize
İçe uzanan
Buruk tebessümlerden
Bildirecek...
Sorguda şimal dağlarını sevdi şehir’in yetim’i
Kırıntı oldu kuytularına cürmü hacmi’n
Yitebilmeyi bekledi, çok bekledi
Kim bilir, “belki” dedi, “belki”;
“Yiten de sevebilir...”
Dağlara tüküren göklerden
Akar
Yağmurlar ki varışları tuz
Engin denizlerin
Tükürüklerin yaşa dönüşü
Doğaldır
her yerde dar var
kalp soluksuz
içim de içim
buz bademleriyle
avuç kızartan meyhaneleri
dağıtın da gidin
Doğduk, allarla
Yaşam/aktı, sonlu dünya
H/öl, toprağa ver
Isınmaktı dava...
Güzelliğin seyrine
Oturmuş bir adam
Ay üstünde
Yalnız çıktığı her sokaktan
Bayrak dalgalandıran sesle
Kelimelerin cicileriyle bezeli şiirlerdi beklediğiniz
Cici acılar, cici isyanlar, cici aşklar...
Gemilerdiniz rotaları belli
Cici tersanelerinden imal...
Hatırlamak
Tutsaklığını giydiğin
Yağmur bakışlıyı
Hangi mevsime yumuluyor
Sözlerinde masal
Gözlerini gömüyor da kime
İkidir toplamlar garibin elinde
Kaldırım taşları sayar
Bakışları yumuk
Bir iki, sonrası tekrar
Bilmiyor ki
Israrla takip ediyorum şiirlerini. Siteye şiir eklemediği gün kendi kendime neden eklemediki sinirlendiğim nadir şairlerden biri. Güzel yazıyor.. Alıştıktan sonra tarzına bırakamıyorsunuz... Tebrikler Yasemin Hanım...