Dün Kadıköy’deydim. İlçe meydanına standlar kurulmuş, gelip geçenlere Karadeniz yeniden yaşatılıyordu. Horon tepen gençler, fokur fokur kaynayıp halka dağıtılan kesintisiz çay lezzetleri..Ben de üç etekler giyinmiş, çay toplayan bir kız oluverdim sanki o meydanda bir an..
Derken az ilerde, içi kocaman harflerle yazılı bir tabela dikkatimi çekti. Hayatın böyle cıvıl cıvıl olduğu bir yerde ansızın karşılaşınca bilgiyle, daha bir büyüdü içimde ölümün ağırlığı..
İşte tabelada yazılanlar:
'Depremden altı yıl sonra dehşet raporu:
İçimi ezer delice bir cesaret
görünmez bir el kilitler kapılarımı,
miskinliğimden değil bu minnet
çaresizim seni sevdiğimi söyleyemem.
Dilsizim.
Devamını Oku
görünmez bir el kilitler kapılarımı,
miskinliğimden değil bu minnet
çaresizim seni sevdiğimi söyleyemem.
Dilsizim.