Ne derin yaraymış ne bitmez acı
Asırlardır sızılıyor Hüseyin
Âşıkların kaleminde dilinde
Senin derdin yazılıyor Hüseyin
Kur’an sünnet için hicret ederken
Dur dediler Hak yoluna giderken
İçimi ezer delice bir cesaret
görünmez bir el kilitler kapılarımı,
miskinliğimden değil bu minnet
çaresizim seni sevdiğimi söyleyemem.
Dilsizim.
Devamını Oku
görünmez bir el kilitler kapılarımı,
miskinliğimden değil bu minnet
çaresizim seni sevdiğimi söyleyemem.
Dilsizim.
SAYIN ÂKİL KİŞİ (!)
SAYIN ÂLİM KİŞİ (!)
SAYIN BİLGE KİŞİ (!)
Neden bu kadar tahammülsüzlük gösteriyorsun?.. Sen yazınca safsata olmuyor, savsaklama olmuyor da….
Bizler ve başkaları yazarken neden oluyor?..
Benim duygularımı da sen mi yaşıyorsun yoksa?.. Sen de yasak mı koyacaksın yoksa benim vicdanıma?
…………………………..
“Eşiyor ..da eşiyormuşuz..üzüntü hakkını elinden alıyormuşuz..; ve yok insan odaklı derken, milliyetciliği, vatanı ve bayrağı eklememişiz de o halde filan falan oluyor kendi aynamıza başkalarını görüyormuşuz..savsaklamaları!”
…………………………..
Sizin insan odaklı anlayışınız aşağıdaki yazdıklarınız olabilir ama….
'Sayın insanı odak noktası gören insanlar, solcular, sosyal demokratlar, yurt severler, sosyalistler, komünistler, işçiler, emekçiler, esnaf, çiftçiler, köylüler, emekçiler bir birinizin fikirsel farklılığını kabullenme, anlayış ve dayanışma zamanıdır.'
………………………
Benim –illa ki insan odaklı bir arayış olacaksa- anlayışım de sizin hafife aldığınız, kendinizce alay ettiğiniz vata, millet, bayrak… vb. millive manevi değerlerin tamamı...
Ne var bunda alay edilecek, hafife alınacak?... Şimdi ben Amerikancı veya Arpçı mı oldum. Faşist veya emperyalist mi oldum? Şimdi ben kapitalist mi oldum? Ne oldum sence? Doğru sen çok bilinçli, bizler çok bilinçsiz, savsaklayıcılarız…
……………………….
“Neymiş..din..vatan, millet..bayrak..dua ile hikmet ve de muhabbet…Sayın efendi onları yazan..sayın efendi, dinin, bayrağın, ırkın, milletin..reklamı olur mu? Ha bire komplekslerden arınamamayışın .işte ben şu kadar senden fazla vatanımı seviyorum..ve bir kilo daha ağır senden dua ediyorum..Ve bayrağımı 75 derece daha senden sağda tutuyor göklerde uçurtuyorum..Milletimi bir ton daha senden fazla taşıyor ve saygı duyuyorum..diye şiirler, şiirler..şiirler…YORUMLAR::YORUMLAR..yorumlar.İyi de BİNANIN temelinden ne haber?
Efendi kendini kaptırmış gidiyor özü anlamdan..bayrak elinde. Millet önünde, kaçın ben geliyorum! Ana sonuç..? Binanın temeli çöktü-çökecek..!”
………………………….
Benim düşündüğüm tek şey birlik bütünlük içinde, dostça kardeşçe yaşamak. Yine savsakladım değil mi? Sana göre takiyye de yapmış oldum belki de…
Siz duygularımızı, ruhumuzu da biliyor, okuyorsunuz ya…
………………………….
Bu ülkede, sizin “engellendiler” dediğiniz insanlardan en üst mevkilerde, makamlarda yüzlerce bürokrat yer aldı. Sadece polemik konusu olmaması bakımından bir isim vereceğim. Y.G.Özden diyeceğim. Büyük bir partimizin genel başkanı diyeceğim…
Yeter mi bunlar?
Hangi eşitsizlikten bahsediyorsun. Adaletin temelinde, siyasetin temelinde olanlar bu ve benzeri –sizin ilerici, devrimci, sosyalist, komünist vb.- vatandaşlarımız bu makamlarda, siyasetin göbeğinde yer almadılar mı?..
Bu zihniyettekiler, belli dönemlerde sadece Cuma namazlarına katılan, inanmaya çalışan insanları “MÜRTECİ” diyerek damgalayıp görevlerinden etmediler mi? Sürmedeler mi?
Milliyetçi, inançlı insanlar isyan mı ettiler?
Buyurun beyefendi… Sizin eşitlikçi, adaletçi, insancıl zihniyetinize bakalım…
“Yozlaşma”dan ne anlıyorsunuz? Neyin yozlaşmasıdır bu yozlaşma?...
“Bensizlik (kimliksizlik)”ten ne anlıyorsunuz? Adınız soyadınızın temellerini mi bulamadınız?..
“Kadrolaşma”dan anladığınız nedir? Genel anlamda sosyalistler, komünistler, ilericiler, devrimciler ve ve sizin yukarda saydıklarınız kadrolarda olursa TAMAMDIR, sizin gibi düşünmeyenler olursa “TU… ALLAH KAHRETSİN!..” Geri devrim başladı…
Atatürk neden bir komünist devlet kurmadıysa “İŞİN TEMELİNDE”…
Şimdi geçmişte olanlardan sorumlu tutulduğumuz gibi, bu konuda da sorumlu tutulmazdık hiç olmazsa… Ah Atam ah… Yaptın bir hata, bizleri birbirimize düşürüyorsun şimdi…
Bilinçliler yıllardır anlatamadılar, ne yaparsın, bu millette anlayacak o kapasite yok ki?.. Allah Türklerden âkil insanları az yaratmış (!)…
“Gidişat, korku güdüsünü gıdım gıdım topluma saçan/aşılayan ve yerleştiren faşizan bir yörüngede devam ediyor. Üç artı üçlü boydan kuşatıyorlar Türkiye toplumunu.
Bir: “Yozlaşma, Yolsuzluk, Yoksulluk”
İki: Biatçilik, Bananecilik, Bensizlik (kimliksizlik) .
Üç: “Kadrolaşma, Korkutma, Kandırma”…”
……………………..
“Şimid kimileri bu temel boyutu belki anlama kapisitesinin yokluğundan mı desem, bilerek es geçmesimi…Ha bire BİNANIN ÇATINI’sıyla uğraşmasını acaba kendi farkında mı?”
Haklar kinle, öfkeyle, küfürle, alayla, aşağılamayla ve senin o insan odaklı proleter komünist, sosyalist anlayışınla alınmaz…
Cumhuriyetin fazilet olduğunu ben söylemiyorum…
Demokrasinin temellerini de ben atmadım…
Demokratik, laik, sosyal hukuk devleti temellerini de ben atmadım…
“EGEMENLİK, KAYITSIZ ŞARTSIZ MİLLETİNDİR” veciz sözünü de ben söylemedim.
“NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE” diyen de ben değildim…
“Türk milletinin temeli milli kültürdür” diyen de ben olmadım..
Daha mı?..
ÂKİL, ÂLİM, İLERİCİ, BİLİCİ, RUH VE VİCDAN OKUYUCULARI BİLİRLER…
Diğerlerinin konuşmaya, düşünmeye, yazmaya ne hakkı olabilir ki?..
Ben tepeden bakan biri değil, halkın içinden biriyim…
Kışkırtmadan, meydan okumadan, bölücülük yapmadan, yaraları kaşımadan, kanatmadan, faşistçe, komünistçe hareket etmeden; insanca, kardeşçe, dostça, gerçek anlamda adilce paylaşımlar için, haklar için ben de aynı düşünce içerisindeyim.
Ama seninle kol kola giremem, çünkü ben senin gibi siyasi bakmıyorum hak ve eşitlik noktasında. Sadece sosyalist, devrimci, ilerici, komünist, emekçi, sınıfçı vs. anlayışından tamamen uzak, millet bütünlüğü içerisinde –size göre BİNANIN ÇATISINDAN- bakarak, bana göre bir millet olarak, bir halk olarak, eşit haklara sahip bir anlayışla herkesle kol kola girerim, değerli biliciler, ruh ve vicdan okuyucuları…
Saygılarımla…
Bazı çok bilmiş kışkırtıcı destanları sayfayı yukarıdan aşağıya kadar işgal etmiş hem de kaç defa. Burası yorum kutusu mu yoksa kendi saçma görüşlerini şiiri ve öteki şairlerin yorumlarını kamufle etme pahasına lanse ve reklam etme levhası mı? Yazılanların anlaşılır bir tarafı ve ilmi ve edebi bir değeri olsa neyse, belki şair tolerans gösterirse bizler de katlanırdık. Ama bu resmen bir su-i kast gösterisi ve provokasyondur! Bu gibi acip tavırlar sergileyen ve ehl-i sünnetin inancını her vesileyle tahkir eden çakma demokratları şiddetle kınıyorum!
Klavye düzenlemesi..ile tekrar..!
Sayın Mustafa Ceylan ağabey, ve diger bazı yorumcular..
Şahsileşmiyor, toplum gerçeğini irdeliyorum…Ve sizin şahsım nazarında kullandığınız terimlerden sizi men ediyorum…Benim burada şairimize kesinlile bir sözüm yok ve hatta saygımı da sundum..benim yorumum şiir yanısıra özellikle yorumculara ve geneledir! Ama özellikle iletirim ki şarimiz ne bin Nadir eder ne de on Mustafa Ceylan..: “Ete kemiğe büründüm, Yunus diye göründüm” ..Bu bağlamda hiç birimiz digerimizden ve Yunus’tan üstün olamaz – Yunus’da hiç birimizden üstün olmadığını o muşhur sözüyle bize bildirir!
Hasan, Hüseyin değildir.. Fatma ise Ayşe ye hiç benzemez..Onun için şairlikte, ozanlıkta..insanlıkta hiç kimse degeri olamamdığı gibi ondan iki – on artısı da özde mümkün değildir.. Eger öyledir diyorsanız siz, YUNUS EMRE’ye hakaret etmiş olursunuz.. Ustalığınıza saygı duyarım. Ama kavramlarda ve görüşlerimi irdelemde sizden de en azından benimkine saygı beklerim..
Evet AMARİKA ve eperyalistlerin nihayetinde oyununa geldiğimizde sizinle hem fikrim..
Ancak siz de herhalde önce ki yorumumum özünü kavrayamadınız..
(Özellikle bundan sonra ki açıklamam daha sizin yorumunuzu okumadan yapmıştım..Onun için aşağıda kini kesinlikle sizin şahsınıza olmadığını iletirim..ama istiyorsanız dinleyin! )
Herkes kendi gerçeğiyle bakıyor şiire, tabii ki hayata ve olaylara. Günümüz yaşamında bütün halkın ve grupların farklı farklı inanç ve dünya görüşünde olanların eşit koşullarda sosyal olanağa sahip kardeşçe ve dostça bir birini kabul edrek ve özgür bireyler olarak sosyal, siyasal, inançsal hukuksal ve eşit şans, adaletin... evet bir toplumda yer edinmesine, günümüz dünyasında kim karşı? Herhalde aleviler değil..
Gerçek halk demokrasisi ve inaç özgürlüğü dahil, evrensel hukuksal eşitlik ve Cumhuriyet degerlerine sadık ve tüm insan ideoloji ve kavramlarda diger gurplara da özgürlükten yana olan kim?
Eşiyor ..da eşiyormuşuz..üzüntü hakkını elinden alıyormuşuz..; ve yok insan odaklı derken, milliyetciliği, vatanı ve bayrağı eklememişiz de o halde filan falan oluyor kendi aynamıza başkalarını görüyormuşuz..savsaklamaları!
Sayın efendiler, biz burada şiirin özüne ve baglantısına ve verdiği mesaj ile hissine yönelik görüş belirtiyoruz…Bunu yaparken temel boyutumuz ..Binanın TEMELİ…yani iş-aş, güven duygusu, kadın-erkek, çocuk-yetişkin lerin sosyal ve toplumsal yaşamda eşit sart ve koşullarda bu vatanda yaşama olanağına ve hakkına sahip olması. Hükümetin ve devletin tüm halkını kucaklayan adaletli bir bakışla vatandaşını, bireyini koruyup-kollaması..Gerçek anlamda şefkalti olması ve halkın tüm katmanlarını severek ona hizmet etmesi.. Sanatın..ve edebiyatın temelini ve mayasını da oluşturan bu kavramlar esintisiyle şiir yazmak başka! Başka üst Binanın ÇATISINDAN kuş bakışı bakarak şiir yazmak ve YORUMLAMAK başka!
Şimid kimileri bu temel boyutu belki anlama kapisitesinin yokluğundan mı desem, bilerek es geçmesimi…Ha bire BİNANIN ÇATINI’sıyla uğraşmasını acaba kendi farkında mı?
Neymiş..din..vatan, millet..bayrak..dua ile hikmet ve de muhabbet…Sayın efendi onları yazan..sayın efendi, dinin, bayrağın, ırkın, milletin..reklamı olur mu? Ha bire komplekslerden arınamamayışın .işte ben şu kadar senden fazla vatanımı seviyorum..ve bir kilo daha ağır senden dua ediyorum..Ve bayrağımı 75 derece daha senden sağda tutuyor göklerde uçurtuyorum..Milletimi bir ton daha senden fazla taşıyor ve saygı duyuyorum..diye şiirler, şiirler..şiirler…YORUMLAR::YORUMLAR..yorumlar.İyi de BİNANIN temelinden ne haber?
Efendi kendini kaptırmış gidiyor özü anlamdan..bayrak elinde. Millet önünde, kaçın ben geliyorum! Ana sonuç..? Binanın temeli çöktü-çökecek..!
Tabii bu milyonların ; işsizlerin, ezilmişlerin meselsi toplumda, üniversite gençlerinin sorunu..Çünkü onların bu binanın temeli ve özgürce protestoları dahi coplanana bir temelden bahsediyoruz.. Ve üstelik burda söz alevilerden açılmışken diyor ki aleviler kendi inancımızı, kendi hissetiğimiz ve özümüzle aynı sunniler gibi yaşama-yaştama hakkı istiyoruz...Bu kadar!
İyi de sünni isen hadi buyur, bu haklar için sen başta yürü..merçe mücadele et onun da varlığı ve toplumda tartışmasız yerini almışlığa! Sunni olarak çık meydanlara alevilere cem ibadet de, onların hakkıdır de..Hayır de..neden bir alevi zorunlu sunni din öğrenecekmiş ki karşıyım de ! İşte o zaman karşıma çık ..benim Hüseyin’e üzülme hakımı var de..Bizde senin için yollara düşelim... Bana sadece ne hissettiğine değil aynı zaamnda ne yaptığını anlat!
Düzenin belki de bilinçsiz efendisi..burda yok YETER mişte..Hasan ve Hüseyin´e üzüntü de onun muş ! Bbre..bre,,bre,,pire..pire pire aşkına !
Kendini kandırıyorsun..KANDIRMA ! mert ol..ÇIK uygulamayı göster..Bin yıl oldu..Nerde de bu alevilerin hakkı hukuku ? Kaldı ki sen misin alevi diye adama savcılık ünvanını dahi çok gören bir toplum da yaşıyorsunuz.. Bunun bin yıl önce alevi derisi yüzmekten/ asmaktan günümüzde farkı ne ! Anlat anlayalım.
Kaldı ki bu yazılanlar evet BİNANIN TEMELİN de ki çörüklüğe tüm halkın fertleri açısından bin de biri !
Genel olarak ise ta bii ki özünde insan temmeli olan ve beni sizi kendisiyle eşit gören sunni milyonlar var... var olmaya da onlar da moda olan cemaatcilik reklamı yapan ve hatta doğru dürüst kapitalistin rolünü bile becremeyen duygu sömürüsü peşinde müdüriyetleri imamlı-ağalı büyük holdingler... tek dertleri ..satmak..satmak..satam...sen alacaksın o kadar ! Üretim dersen onlarda, duyguda..alış-verişte..hep onların reklamı..Olara satmaktan siz BİNANIN ÇATISIYLA uğraşanlar.. tüketmekten usanmadınız hala usanmadınız! Size bu kadar yazmak hakkımızı dâhi.., kendi duygusal meselsesi yapama acizliğinize düşme pahasına !
Saygılar..
Her müslümanın üzüntüsünü dile getiren güzel bir şiir,kabuk tutmuş bir yarayı kazımak doğru değil.
Bölücülerin cahilinden çok okumuşundan zarar geliyor.
Aman dikkat.Lütfen aklımızı başımıza alalım.Asla genelleme yapmak doğru değil.Saygılarımla.
Sayın Nadir Sayın Kardeşim;
Dyorsunuz ki: -aynen kopyalıyorum-
'insan temelinde kardeşlik..din temelinde kardeşlik..sunni anlayışında ya da onun imamları nazarında yok.. Siz sadece şu, buraya bu olaya değinmeden, sanki hiç bir rahatsızlık, eksiklik..baskı zülüm yokmuş gibi ..anlı-şanlı yorum yapıp şiiri ve şairi öğenler, maalesef bir yerde toplumun aynasını ve imamlarının, cemaatlerinin aynasını yansıtmaktasınız.. yeşil dinarlı ve sudili hoilding babaları..duygu ve cebinizi hayatınızı sömürmeye devam..saltanlatlık ve mutlaka biat külürü ise sloğnaları..…ki siz bunlara kananlar..işte siz böyle korkak ve ikiyüzlüsünüz..desek' DİYORSUNUZ...
*
Günaydın!!!
Valla ayıp ediyorsunuz...
Söylemleriniz geneli kapsamadan olsa anlardım, ama,
SİZİ AYDIN BİLİRDİM, SİZ DAHİ, HÂLÂ ORTAÇAGDA MISINIZ SAHİ- ALEVİ-SÜNNİ AYIRIMINDASINIZ...YAPMAYIN ALLASEN... Salaklar seviyesine inmeyin... Yaşandıgından beri kaç yüz yıl geçmiş olsa da;
Bugün;
Bu işler,' sadece sahnede oynananlar'. Bırakın bunları kardeşim. ABD nin planlarıdır, bizi ALEVî-SÜNNİ diye ayırmak. ULUSLARARASI SERMAYENİN OYUNUDUR. Bunu BAL GİBİ BİLİYORSUNUZ ve hâla, yok alevi-yok imam-sünni vs 'laklakası' yapıyorsunuz. AYNI YERDE KALMAK ZORUNDA MISINIZ...Hayret valla!!!
*
BAKIN, HASAN ULUSOY şair olarak, bana göre, 600 adet NADİR SAYIN ve belki de 1000 adet Mustafa CEYLAN eder.. Sen ne bilecen bunları, benim, haLâ MEZHEP ayırımı, zırt-pırt-SAg-SOL vs , ALEVİ-SÜNNİ AYIRDIMLARINA, ABD VE EMPERYALİZMİN OYUNLARINA TAKILIMIŞ KAFALI CANIM KARDEŞİM...
Hasan Ulusoy kim...
Evet, YEMİN EDİYORUM, SEN VE SENİN GİBİLERİ, SADECE ŞİİRDE DEGİL, SİYASET-TİCARET-ZİRAAT-EKONOMİ-DİNLER TARİHİ ,,, AKLINA NE GELİYORSA 'mendil gibi dürüverecek' bir TECRÜBİ BİRİKİM oldugunu BİLMİYORSUN, belli...
*
BAK, Sayın Kardeşim Nadir SAYIN;
O imamları da, bahsettiklerini de hepsini sana 'yeni yıl hediyesi' olarak sana gönderiyorummmmmmmmmm...Hasret giderirsin bel ki de...
*
Hahhhhh.Haha haha!!!! *
*
Selamlar, saygılar...
Geşmişi anımsayarak destansı bir tazda şiir yazmış yazarı. Şiirin anlatım tarzı güzel. Zira kaygılara yol açacak bir durumda yok. Kendini bilmeyen iradesi zayıflar, şiir değil başka yorumlarda bulunacaktır her zaman.Sağ duyuya sahip olmak ve mizahi değeri olanlardan olmak gerekir kanaatindeyim. Akıcı ve güzel bir şiirdi. Saygılarımla kutluyorum. Nazır Çiftçi Ankara 25.12.2010
bu sayfada yapilan yorumlarin karar hakki kimin tekelinde bilmiyorum ama bir sosyolog olarak siirlerin sosyolojik boyutlarindan olusan bir yorum neden siliniyor?aslinda itiraf etmeliyim ki nedenini biliyorum ama surpriz yaparak bana tersini kanitlamanizi isterdim-ki o zaman ne kadar demokrat,musluman oldugunuzu bilebilirdim!
yorumlar siliniyor.neden ve nicin?herhengi bir hakaret veya sahsa yonelik bir yazi olmadigi taktirde neden siliniyor bu yorumlar?Siir Kerbela ile ilgiliyken ve yaptigimiz yorum da Kerbela ile ilgiliyken... neden?
tebrik ediyorum.. kaleminize ruhunuza sağlık arkadaşım.
SÖZÜM YORUMLARIYLA YARALARI KAŞIYANLARA...
Kaşıyın... kaşıyın... biraz daha, haydi öfkeyle, kinle, hınçla KAŞIYIN!!!...
Dökülen kanlar yetmedi. Kaşıyın biraz daha. Kanatın bu yarayı.. Merhem olmayın... kapanmasına izin vermeyin...
Haydi kaiıtın... Biraz Daha Kaşıyın!..
Kim ne yazarsa yazsın, hangi müslüman ne türlü üzntülerini dile getirirse gtirsin, suçlnmaya, YEZİT olarak algılanmaya devam edilecek, bazı zihniyetlerce...
Bir Alevi olmayan yazarsa, üzüntülerini dile getirirse 'TİMSAH GÖZYAŞLARI' olarak görülecek nasıl olsa...
Sevgili Peygamberimizin torununa üzülme hakkı sadece Alevilere mahsustur. Alevi olmayanlar asla üzülemezler, derin bir yara olarak düşünemezler...
Geçmişin hıncını Alevi olmayanlardan çıkartma zihniyeti ortadan kaldırılmadıkça, Hz. Muhammed'e (sav) inananlar, yani toruna, damada değil de Peygambere inananlar, bir kısmının nazarında bu hınçtan, öfkeden, kaşımalardan payını mutlaka alacaklardır ki rahatlıyabilsinler...
YETER ALLAH AŞKINA... YETER!..
Geçmişte yaşananlardan neden bizler sorumlu tutuluyoruz?...
Gidin, geçmişi geçmişte yargılayın!...
Şiir gerçekten içtenlikle işlenmiş. Şair arkadaşımız ister Alevi olsun, ister olmasın, her bir dizede ben büyük bir heyecan, büyük bir içtenlik buldum.
Hasan, Hüseyin ismi sadece bir grubun tekelinde değil. Benim dedemin ismi de HÜSEYİN...
Şairi ve şiiri kutluyorum.
Bu şiir ile ilgili 37 tane yorum bulunmakta