Yalnızlığım!
Çocukluğumdan beri,
beraberiz seninle.
Ben sana alıştım,sen bana.
Başım dardaysa koşarım hemen sana.
Biz, konuşmadan anlaşırız seninle.
Öyle bir güven içindeyim ki yanında.
Sorma gitsin,sorma gitsin.
Eskiden beri sırtımı kollamak.
Nereden, neyin geleceğini bilmemek.
Öylesine yormuştu beni.
İşte öyle bir anda
gelip,yoldaş olmuştun bana.
Yalnızlığım!
Bir elinde iğne,diğerinde iplik.
Çıka gelmiştin bir gün.
Kan kaybını önlemiştin acilen.
Yaralarımı dikmiştin güzelce.
Korkma demiştin yavaşça,
geçecek hepsi,geçecek..
Yeniden 'Merhaba '
diyeceksin yaşama.
Ama biraz daha seçici,
çokça da temkinli..
Bir de demiştin ki;
Kapılma her tatlı söze.
İyi kolla kendini.
Sanma ki,herkes dost.
Ardından hemen eklemiştin.
'Hal böyleyken de;
Büsbütün umudu kesme sakın.
Bitmedi daha insanlık.
Güven doğru olana.
Güven çocuk gülüşlerine.
Onlar ki,içtendir tertemiz...
Yalnızlığım!
Dediklerini dinlemiştim güzelce.
Oturmuştum yanıbaşına.
Uzunca da kalmıştım yanında
Ta ki yaralarım dikiş tutuna kadar.
Sen beni yolcu edene kadar.
Bu arada,az çok
terziliği öğrendim sanmıştım yanında.
Elim biraz yatkın mıydı ne?
Alırım iğne,ipliği elime.
Dikerim kendi söküklerimi.
Hem seni üzmem, hem hiç kimseyi.
Diye düşünmüştüm..
Yalnızlığım!
Düşünmüştüm de;
Bak yine ben geldim.
Biraz yaralı,çokca da yorgun.
Anladım ki,
terzi kendi söküğünü dikemiyormuş.
Hadi,bir kez daha dik yaralarımı.
Biraz da sen beni dinle.
Baştan söyleyeyim.
Bu seferde söz veremem.
Hiç düşüp,yara almayacağıma..
Sen ne dersen de, seviyorum insanları.
Ha,söz unutmayacağım, karakoyunları.
Ayırıp onları güzelce bir kenara.
Açacağım bütün kapıları SEVGİYE.
Ve tüm iyi insanlara..
Yok,bu sefer de acele etmeyeceğim.
İyileşmeden gitmeyeceğim.
Merak buyurma sakın..
Yalnızlığım!
Galiba uzunca misafirin olacak.
Söz dinlemez eski çırağın..
Bırak oturayım yanıbaşına.
Hadi dik yaralarımı tıpkı eskisi gibi.
Hadi,hadi..!
(1 Kasım 2013 güncesi Hümeyra Gün)
Kayıt Tarihi : 1.11.2013 11:06:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

HEDİYE
Bir Hediye'm var sana.
Daha önce kimseye vermediğim:
Sana, yalnızlığımı veriyorum,
Yaşadığın sürece, eşlik edecek sana,
Bir gölge gibi
Bulutsuz bir günün
Gün ortası saatinde…
*** *** ***
VE
*** *** ***
Gün ortasına düşen
Bir armağansa yalnızlık,
Aralanır, en kara bulutlar
Güneş ebediyen gülümser...
Beraber yatar
Beraber kalkarız
Ne ben ayrılırım ondan
Ne o beni bırakır
Görenler gölgem sanır
İkram etmedim
Bir fincan kahve bile
Yine de benimle takılır
Ben de bilmiyorum sebebini
Dile kolay
Tam kırk yıldır
Bırakmaz beni hiç yalnız
Vefalı yarim
Yalnızlığım.........
Çalınmaz oldu kapımın zili
Dostlar unuttu bizi
Neyse ki.......
Evimin yeri şahane
Olmasa da denize nazır
Yalnızlığa sıfır.........
İnci Germenliler
Yalnızlık çok zor yaşanan bir lükstür. Ben de kendi yalnızlığımı anlatmak istedim daha önce yazdığım şiirimle.
TEBRİKLER Sn.GÜN
Her insanın kendi öz alfabesi vardır ne mutlu çözebilene, ne güzeldir kendini okuyabilmek; yalnızlıkta çoğalmak bu olsa gerek... Zaman-zaman yaşarız çoğumuz, benzer ruh hâllarini... Bu ilginç mısralar; ' Hatıralara Veda' şiirimi hatırlattı; eş olsunlar, birlikte kalsınlar diye sayfanıza ekleyeceğim :)) ... Hayal deryasına yelken açtıran Kaleminizi kutlar, daha nice eserler temenni ederim...
===================
HaTıRaLaRa VeDa
Çetindir vedalaşmak
Zor bir mesele ayrılık
Fakat
Uzun hasbıhâllerden sonra;
Onayladım gidişinizi can hatıralarım...
Anlaşamadınız,
Bitmedi yüreğimle kavganız...
Ne yârden ne de serden geçilirmiş...
Kerpetenle sökülür gibiydiniz, içimden;
Zor anlar yaşattınız...
.......
Demetledim her birinizi,
Sarıp sarmaladım özenle
Bıraktım usulca, kâğıttan sandalıma
Saldım suya ihtimamla, can hatıralarım...
Taşıyacaktı nehir, emânetimi
Ulaştıracaktı ummana, sâlimen...
Uçsuz bucaksız denizlerde yol alacaktınız
Belki öksüz kalacaktınız
fakat yaşayacaktınız mavi sularda..
Yanmayacaktınız,
Tükenmeyecektiniz dirhem, dirhem...
Arada bir gelecektim ziyaretinize
Duyacaktım sessinizi dalgaların melodisinde
Görecektim bembeyaz köpüklerde her birinizi
Lâkin
Tutmadı hesaplar...
Hiç anlamadım ki zaten,
Neden sığamadınız?
Neden sığdıramadı sizi;
Evreni içine alan yüreğim; çözemedim ki...
Deniz de taşıyamadı, ağır geldiniz,
Dalgalandı sular;
Deniz’le de anlaşamadınız.
Hırçın esti rüzgâr,
Dev dalgalarda savruldunuz!
Karaya vurdunuz!
Martılar balık sandı sizi; yem oldunuz...
Sonsuza dek yaşayın derken;
Mezarsız kaldınız
Fakat umutsuzluğa yer yok...
Güneş, gecenin en karanlığında doğar;
Martıların kanadında can buldunuz...
Farkındayım elbette,
Sizi nasıl hissetmem?
Martılarla olan can yoldaşlığımı,
Sebepsiz mi sandınız...
Metanet Yazıcı
TÜM YORUMLAR (14)