Bazen zor geçer gece...Boğazına tıkanır bir yumru...Bağıra bağıra ağlamak gelir içinden.
Ağlamazsan ölecek gibi olursun. İşte o zaman ağlamak güzeldir.
Gece bu duyguyla geçti...
Yok sizi üzmek değil gayem... İlgi çekmek hiç değil...
Yaşamın her an 'sobe' diyeceğini anımsatmak sadece.
Yaşadığımız her anın, aldığımız her nefesin değerini bilmemiz gerektiğini, ama bunu yaparken bencillik çizgisine asla basmamamız gerektiğini anımsatmak sadece....Elifçe... Ve en çok da KENDİME....
Hani benim kahve içmelerim vardır ya, gönül almalarım, kırk yıl hatırlı kahvelerim...öyle bir ziyaret dönüşü içimi acı bir yitiklik duygusu kapladı.
Kaybettim, diyorum...Çünkü dostum gitmeye hazırlanmış...
Hastaneden çıkarmışlar artık. Elini bile ağzına götüremiyor...
O kadarını beklemiyordum...Çok hızlı olmuştu her şey...Hep depresyona yordular halizliğini...Ama, saklanmış kemik iliğine,illet...
Enerjinizi çalmak değil...Acındırmak hiç değil...
Ama ne olur,sevdiklerimize zaman ayıralım. Hırslara,kinlere kurban vermeyelim sevgilerimizi...
Bu dünyada misafiriz. Elimizde kalan sadece güzellikler olacak..
Para, mal, mülk, o üstüne titrediğimiz prestij HİÇ! , sadece bir HİÇ..!
Kırmadınsa bir gönül, almadınsa bir 'ah ',çalmadınsa alın terini ne mutlu bize....
Yıllar önce öğretmenlik bitince çeşitli dershanelerden çağrı aldım, çalışmam için. 'Hayır' dedim, dedim...
Meslek dersleri öğretmenim rica edince düşündüm;
-Haftada üç gün,olabilir dedim....
Ben anayım ama, danışmanım benim oğlumdur. O benden daha olgun. Beni de olgunlaştıran bir evlat o yüzden ona giderim her başım sıkıştığında...
_Ne dersin dedim? Oğluma..
"Neden çalışmak istiyorsun, maddi sorun mu? oysa, yardımcı olurum" dedi...
_Hayır dedim, öğrendiklerimi unutmak istemiyorum...
Oğlum güldü..
_Anne dedi, aşağı dünya da seni öğrendiğin bilgilerle sınav yapmayacaklar...Boş ver unut onları gitsin.... Sen boş zamanlarında insan ilişkilerine odaklan. Gönül al, sevgi dağıt dedi.
Şimdi düşünüyorum da oğlum nasıl da haklıymış. Zaman çok kısa, yapacak güzellik çok fazla.
Bu gün 'dua günü ' demiş bir dost. Güzellik yapmaya,sevgi dağıtmaya yönelsin gönlümüz...
Dediğim gibi gidiyor dostlar birer birer... Bir gün ansızın biz de gideceğiz...Zaman sınırlı..
Hadi uzatalım ellerimizi DOSTLUĞA,SEVGİYE, KARDEŞLİĞE...
Açalım kapılarımıza sonuna kadar...Çıkıp gitsin kinler,düşmanlıklar,içeri girsin güzellikler...
ÖZGÜRLEŞELİM BİZ.......
Elifçe mırıldandım yine...En çok KENDİME diyerek..
Hümeyra GünKayıt Tarihi : 15.5.2015 15:14:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Epey aradan sonra mırıldanmalarımla bir 'MERHABA 'demek geçti içimden... Çok seviyorum bu kelimeyi...Hani anlamı 'BENDEN ZARAR GELMEZ ' demekmiş ya....Uzanan bir dost eli gibi geliyor bana... Gerçi son zamanlarda selam verirken bile getirisi düşünülür oldu ya...'Merhabalar 'rüşvet olarak dağıtılır oldu ya...O da ayrı bir konu... İçimi yakan, insanları yalnızlaştıran... Rüşvet olarak değil, içten bir 'MERHABA !' ile selamlamak geçti içimden...
Nesir gibi ama çok güzel yeniden hatırlattı zamanın acımasız olduğunu, ve insandan geriye bir hoş seda kaldığını.
Yüreğinize sağlık.
Sevgilerimle…
Açalım kapılarımıza sonuna kadar...Çıkıp gitsin kinler,düşmanlıklar,içeri girsin güzellikler...
ÖZGÜRLEŞELİM BİZ.......
insanlar hırslarını artırırsa,
gelecekten umutluyum,
insanlar çıkarsız sevgi elbisesini giyinirlerse,
Kutlarım Hocam
Değerli kaleminizden nice şiirlerinize,
Sağlıcakla şen ve esen kalınız,
Saygı ile.
Hikâyenizde bahsettiğiniz anlamıyla.
Tesadüfen karşıma çıkan yazınızı yazalı epey bir zaman geçmiş. Kim bilir ne olaylar eklendi, kim bilir kimler çıktı yaşantınızdan, o günden bu yana.
Böyle içten, samimi ve beklentisiz paylaşımlar bana bilinen bir sözü anımsatır;'Gelsen bir çay içimi, ben çay dökerdim, sen içini'. Cümle tam da böyle olmayabilir, ancak benim gibi böyle 'bir çay içimi' sohbetine hasret kalan için, gerçekten gereksinim duyulan bir anda okuyanın içten dinleyişine açılan gönül penceresine seslenmek olarak hissettim. Sözünüzü hiç kesmeden dinledim.
Ama şimdi, içimde bir merak kaldı. Ne yaptınız peki hızla geçen zaman, gittikçe azalan tanıdık simalar karşısında.
'Keşke'lerden uzak, 'iyi ki'lerle doldurabildiniz mi, 'dostluk, sevgi, kardeşlik'e uzanıp, özgürleştirebildiniz mi kendinizi.
Son cümlemi yanıtı beklenen 'soru' olarak almayınız, lûtfen.
Ben, böylesi naif dünya sahibinin bu yazıdan sonra değil, hep iyilik ve güzelliklerde olduğu kanısına vardığımı, hoş görünüze sığınarak belirtmek isterim.
Neden yazdım o halde...
Sizi dinledikten sonra yeni bir 'çay döktükten' sonra kalan zaman da 'içimi dökmek' için.
Teşekkür ederim içten yazınız ve buraya kadar okuma sabrını gösterdiğiniz için.
Sağlık, iyilik ve güzelliklerde olmanız dileğiyle.
TÜM YORUMLAR (14)