Evvel zamanların içinden geldiğinizde geç kalmıştınız zamana.Vedaların çekilmek için doğurulduğunu bilmeden döllediniz birbirinizi.Hastalık kapabilirdi suyun yüzeyi,ellerinizi derine daldırmaktan kaçındınız.
Gözlerinize kara peçeler sapladınız sonra ‘Gözüm kes’ dediniz.Duydu hecelediklerinizi sokak lambaları,pervaneler,dalgakıranlar.Yan mahallede altı yıldızlı otel lobilerinde makas kesiyordu jetokainli dudakları…Yığınla korkusuzluk vardı yaya geçitlerinin beyaz badanalarına basan sarhoş adımlarında…Yağmurun yağacağını haber veren çocuklar ellerini ovuşturmaktaydılar..
Yorgansız dalmaya çalışıyordunuz ayrı odalarda uykulara…Kasıklarınızın arasına sıkıştırdığınız elleriniz uslanmışlardı.Barikatlara takıldı soluğunuz.
Sen kocaman çöllerde bir kalabalık gibisin,
Kocaman denizlerde ender bir balık gibisin.
Bir ısıtır, bir üşütür, bir ağlatır bir güldürür;
Sen hem bir hastalık hem de sağlık gibisin.
Devamını Oku
Kocaman denizlerde ender bir balık gibisin.
Bir ısıtır, bir üşütür, bir ağlatır bir güldürür;
Sen hem bir hastalık hem de sağlık gibisin.



