Penceremden dışarı, güne baktım.
Ankara ayazlarına hiç benzemiyor.
Deriyi bıçak gibi kesen soğuk
Ayazın apansız bastırdığı sabahlar.
Geceden hatırladığım rüyamı yazıyorum:
Karlar yağmış, denizler masmavi
Gün doğumlarını özleyen gecelerin kuşuyum
Günlerdir yaralıyım,
Aşkların en mahsun yanıyım
Kapımda kar diz boyu
Başımda fırtınam var.
Kısalıyor git gide sokaklarım
Ateşlere düştün yanar yanarsın,
İftiraya kuru lafa kanarsın
Şimdi fellik fellik ekmek ararsın
Hiç adam görmedim oy verdim diyen
Şamar oğlanı oldu kazığı yiyen...
sana gönderildim
Bir kutu ile
Pamuk ellerle açtın
Ve diktin kalbine
Kokladın gülünü
Diktin kalbine.
her saniye sayıklasam
defalarca haykırsam
taşısam yüreğini yüreğime
koklasam koklasam, sarılsam..
kara kış ayazlarında sarılsam
türküler yaksam dağ başlarında
Kalbim sırça hane bende divane
Tuzak kurdun gittin uzak diyara
Dostlarım gülüyor garip halime
Beni hatırla da selamsız olsun...
Sevinirim olmaz ağlarım olmaz
sevdiğini bulmuş hayat kurmuş sun
babama gönül vermiş gelin olmuş sun
karnında dokuz ay beni sevmiş sin
topraksın, havasın, güneş'sin anam...
sütün ve kanın ile yogurdun beni
Titremesin ellerin gözlerin ıslanmasin
Dudakların yalandan gülmeyi denemesin
Aramız bozulmuşsa, el alem hiç bilmesin
Dost olmayanlar bize, ayrılmışlar demesin...
Ne olursun gel bana yeniden tutuşalım
Bana mı darıldın gülmüyor yüzün
Dinlersen sevgilim sana son sözüm
Senden başkasını görmüyor gözüm
Sen benim dağlarım karlı başımsın...
Gözlerin ziya verir üzgün halime
Senden ayrıldım ya,
Ne neşem kaldı ne de keyfim
Dizlerim tutmaz oldu, ayaklarım yürümez
Ikiye bölündü belim çekildi gözde ferim
Birden ilkbahar-yaz kışa döndü.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!