Pervanelere koşan kelebekler gibiyim
Yar kokuyor nisan yağmurları benim
Kalbimin  hücrelerinde ruh gibi saklısın
Kimsenin bilmediği yürek de heyecanım...
Rüzgar biriktiriyorum yüreğimin içinde
Nasıl tarif edeyim nasıl?
Aklım şaşkın dilim lal,
İreme benzer güzelliğin
Gül kokar soluduğun nefesin.
Nasıl tarif edeyim nasıl?
Bir  sabah   uyandığında
Yokluğumu  hissedersen,
Boş  bulursan  başımı  koyduğum  yastığı
Okşama  kumaşını,   üzülürsün!
Uykulu  iken  ellerinle  beni  ararsan
Yatağında  yanı  başında,
Halin  acı verdi inan ki; bana
Darılma  kadere  yazı  yazana
Aşkından divane olan bu cana
Ne çare zamana yenildim şimdi...
Neden zehir solur bana sitemin
Edep irfan,biraz terbiye takın,
Kini  bırak, düşman oma sakın
Biraz ar et,şöyle etrafa bakın
Uğrasın iyilik pazarına aklın...
Sığmıyor yere göğe nefretli sözün,
Güneş tutuldu Ay gizlendi
Özledikçe seni yüreğim paslandı
Yıllar birer birer gitti geriye
Ne gerçek belli oldu, ne zaman yetti...
Cezam kesildi idamım onaylandı
Aşkın durağıydı sanki gülüşü
Abide misali dimdik duruşu
Kalbini ortadan bana bölüşü
nerde o sevgili nerede şimdi?
ne  yolum  kaldı  gidecek  sefasına  
ne  yoldaşlı  edeceğin  dostun  sefasına.
öyle  bir  haldeyim  ki   dostlar!
ne  tandır  var  ne  ateş  yanacak
gönlümde.
oynaşını  gizleyen  fettan  gibi  oldum.
Benim siyah saçlı baharlı yarim
Düştüm yollarına perişan halim
Vakit çok geç oldu çöktü efkarım
Ne zaman yüzünde açar güllerin...
ne  zaman  bir  darağacı  görsem
yürek  yangınları  kalır  bende
nerde  bir  ip,  bir  sicim  görsem,
kadın  intiharı  duysam
tükenirim  yıkılırım,
kahrolurum..




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!