Güneş solgun doğuyor Dünya'ma
Gece gibi sokaklar
Karanlık umutlar,karanlık düşler
Bir damla umut görünmüyor,
Yaprak yorgun dal perişan
Şimdi anlıyorum...
ölüm acıları tattıran
hangi tanrıya tapacagımı şaşırdım.
bölük bölük kabileler
başsız gövdeler
mezarsız ölüler ,iri baygın bakış
tanınmış safariciler,kahkahalar, şamatalar
Sisler içindeyin, bulanık uykularım
Simsiyah yürüyorum karanlığa
Islığımı duyamam kendimin
Sesler türkü gibi gelir kulağıma
Çeker sesleri bedenim...
Islak, nemli, çiğ düşer saçlarıma
Deli gönlüm yücelerde gezersin
Yar yoluna gül,gülistan bezersin
Yitirme umudu, yari candan üzersin
Şüphe yok,hallerim bu dur sevdiğim
Üzersen yarini solar güllerin....
Ççığlıklar vuruyor çekiç dan!.. dan!.. dan!..
Gidiyor çığlıklara binmiş can
Yollandı boşluğa şafakların eli başında
Ölümdür saçlarını yolan...
Kapandı tüten bacalar,ateşli ağrılar bitti
Vucutta
Sana son mektupu yazıyorum
Belki yalan,belki sahte diyeceksin
Her şeye rağmen irkilerek okuyacaksın,
Son mektupta gerçekleri dinleyeceksin...
Hatırlarmısın o aşkın doğuşunu
Kalmadı ağzımda lezzetim tadım
Kırk iken seksene çıkmıştır adım
Vurdular kırıldı gümüş kanadım
Son virajda dönmez geri muradım...
Sana anlatayım gökle arşını
Binmeden trendeki son vagona
Benimle hesaplaşmadan gitme!
Varsa, bende, senden bir dilek
Sonsuza kadar kalsın istersen.
Kutuplarda buzullara sakla
Kainatın sonuna kadar kalsın diyorsan.
kara tabut içinde
Şövalye ölüsü gibi ağır
Ve ciddi
Kendimi sandım orada duran
Kahpe çıplaklıkta ruhum
Dünyayı kucaklarken
Gözlerimde bulut gibi dolusun
Kipriğimden damla damla,düşen sen!
Şarkımsın, gazelimsin, sazımsin
Alev alev,dudağımda sözümsün...
Rüyalarda, sarıldığım gecemde



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!