Yeryüzüne hayat veren iki güzellik; Gül ve deniz!
Bağrına gülün destanı yazılmış, ağlama gül, deniz!
Öyle bir yaşa ki, bıraktığın ayak değil,olsun Gülden iz!
Biz;ottan çöpten, etten kemikten değil, GÜLDENİZ!
Sultanım, biz seni ölümüne sevdik,
Ölümüne severken sende dirildik.
Faniden vazgeçip bakiyi seçtik,
Rengine boyandık, olduk gülkolik.
Bastığın yere yol olup serildik,
Gel sevgili, bir dua olalım,
Bir el Sen, bir el ben.
Rahman’a açılan ben,dili Sen.
Yalvaran ben, amini Sen.
Gel sevgili bir yüz olalım,
Yarımsın, yarimsin, yarenimsin.
Bensin, benimsin, benimlesin.
Nefessin, nefesimsin, nefesimlesin.
Dünyamsın, kabrimsin, cennetimsin.
Kalpsin, kalbimsin, kalbimdesin.
İNAN BANA…
OMUZLARIMA
DÜNYALARI YÜKLESELER ,
YÜREĞİMDEKİ HASRETİN KADAR
AĞIR GELMEZ,
İNAN BANA…
Bu sabah yağmur var yüreğimde,
Gözyaşlarım bile ıslanıyor.
Her sabah doğan güneşim nerede?
Gül dalında diken bile üşüyor.
Veda ederken dünyam bana,
İSTANBUL...
SEN, YÜREĞİMDEKİ YANGININ İSSİZ DUMANI…
AŞKIN, EBEDE YAZILMIŞ EMSALSİZ FERMANISIN.
SEN, GEÇMEYEN GEÇMİŞİM VE GELECEĞİM…
Şiirlere yazmak istesem,
Mısralar almaz…
Satırlara işlesem,
Sayfalar yetmez…
Üç günlük dünya,
Zaten yetmez…
Bütün mü’minler kardeştir dedi,Rabbü’l alemin,
Kardeşlerim diye seslendi Muhammedü’l Emin.
Çocukları değil miyiz hepimiz Adem ile Havva’nın?
Sulh yaraşır arasına, kavga değil, kardeşlerin.
Ne güçlü bağdır ki mü’minleri kardeş yapan,
Asırlık çınarı dikerken bir gülistana,
Katıldım sevenlerinin gözyaşlarına.
Şöyle bir baktım ebediyet yurduna,
Hayran oldum biz ağlarken mutluluğuna.
Bir gül dü, bin gül oldu açtı ötelerden,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!