O nasıl bir bakıştır öyle,
Güneş görse kıskanır.
Afrodit halt etmiş yanında,
Hoş tebessümünle birlikte,
Eşsiz güzelliğini senden almış.
Aşk Tanrısı Eros,
İstanbul’da eski bir semtin adıdır Vefa.
Bir de yaz kış içilen hoş bir boza markası.
Diyeceğim odur ki, vefanın adı var da,
Şimdi renkler bir başka güzel,
Kuşlar bir başka uçuyor,
Vazomdaki güller dile gelip sen oluyor,
İçtiğim bir bardak çay bahane,
Sevgin içimi ısıtıyor…
ŞİİR: Muhip Erdener SOYDAN (babam)
Doğum tarihi: 20 Ekim 1943
Ölüm tarihi: 15 Ekim 1986
Bulutlar küme küme, yağmur yağdı yağacak
Kasvet sarmış dört yanı, içerim acıyacak
Esen rüzgârlarla gel, görün bana, sonra git
Yüreğim neşelensin, nasılsa kanayacak
Gül yüzlüm, ceylan bakışlım, sana müpteladır canım,
Bir gülüşün ömre bedel, neşe doluyum cananım,
Nazar değmesin bir tanem, mutluluğumuz hep sürsün,
Canımı asla düşünmem, uğruna dökülsün kanım.
Gönlümde gonca gülümsün, bülbüller seni görmesin,
Görenler anlatmıştı,
Hem de ballandıra ballandıra.
Fıstık gibiymiş, adı Sultan’mış,
Nam-ı Ankara’yı değil, dünyayı sallamış.
O zamanlar çocuktum, gençtim.
Parayı denkleştirip, mekanına gittim.
Çekingendi, belli ki korkuyordu,
Kim bilir kimden, niçin kaçıyordu?
Usulca yaklaşarak selam verdim,
Nasıl da nazlı nazlı bakıyordu.
Nazikçe dedim “nedir bu haliniz!
Bir elimde sigaram, diğer elimde çayım,
Kalbime kilitlenen bakışına hastayım,
Bende kalan ne varsa, al canım senin olsun,
Bırak beni gideyim, gözlerinden kaçayım.
Aşkı bana sorsaydın, söylerdim utanmadan,
Dudakların bal küpü, öpersem kavrulurum,
Gözlerin derin kuyu, bakarsam boğulurum,
Yıkılır, sallanırım, sabah akşam sarhoşum,
Darmadağın olurum, durmadan savrulurum.
Şekerimsin, tadımsın, gönlümü avuturum,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!