Fatih Yılmaz Adlı Üyenin Nedir Yazıları - Ant ...

  • şii sünni ayrımı...

    03.11.2006 - 15:38

    doğru yol...ehli sünnet vel cemaat...yani sünnilik...

    şiilik...sapık kollardan birisi...

  • üç şey

    03.11.2006 - 15:26

    masa tenisi...futbol...velebol...

  • Oktar Babuna

    03.11.2006 - 01:59

    Sabetaycılar için gerçek dinlerini gizlemek en önemli ibadettir. Sevi'nin protokollerinin 16. maddesi 'Müslüman Türklerin adetlerine onların gözlerini örtmek için riayet edilsin, Ramazan orucu ve kurban için sıkıntı gösterilmesin, zahiri olan her ibadet uygulansın' der. Bu amaçla Sabetaycılar Mevlevi, Bektaşi, Melami tarikatlarına gerçek kimliklerini saklayarak girmişler, mutasavvıf Müslüman görünümüyle kendilerini başarıyla gizlemişlerdir.

    Bugün de birçok Yahudi dönmesi göstermelik olarak namaz kılıyor, oruç tutuyor, zekat veriyor, hatta hacı oluyor. Bunların yanında namaz-oruç gibi İslami ibadetleri (göstermelik olarak dahi olsa) uygulamayanlar da vardır ki benim ailem de bunlardan biridir.

    Babam kendisini namaz kılarak değil de muhafazakar TV kanallarına çıkıp dindar bir Müslüman gibi konuşarak kamufle etmektedir. Kendisinin Müslüman profesör zannedilmesi hoşuna gidince bu rolünü pekiştirmek amacıyla 'Bilimden İmana' isimli bir kitap yayınlamıştır. Tabii birçok yerini Sayyn Adnan Oktar'ın kitaplarından kelimesi kelimesine kopyalayarak. Babamın kitabındaki intihallerin bir dökümüne buradan ulaşabilirsiniz.

    Babamın gerçek yüzü ise evde ortaya çıkar. Babam, her gece yatmadan önce Tevrat'ın Mezmurlar bölümünü mum ışığında ayakta sağa sola sallanarak İbranice olarak gözyaşları içinde okur. Günde 3 vakit Tefila'yı (dönmelerin ibadeti) , haftasonları Sidur Duası'nı hiç aksatmaz. Annem de en az babam kadar Tevrat bilir, her ikisi de birçok bölümünü ezbere okurlar. Meyve Bayramını, Ağaç Bayramını ve Kuzu Bayramını düzenli kutlarlar. Babam bu bayramlara beni ve kardeşlerimi götürmez 'bunları ileride öğreneceksiniz' derdi.

    Bunlardan her yıl 22 Martta kutlanan ve sadece evli olanlaryn katıldığı Kuzu Bayramı'nda akıl durdurucu rezillikler yaşanırdı. Şu kadarını söyleyeyim ki 22 Mart Kuzu Bayramı gecelerindeki Cevat Babuna, TGRT ekranlaryndan büyük müçtehit edasıyla ahkam belirleyen Cevat Babuna'dan çok farklıdır. Babamın gerçek halini gösteren bir fotoğrafına buradan ulaşabilirsiniz. Annemin de babamın da normal yaşantıları bu fotoğraftakinden 1000 kat daha dejeneredir.

    Benim ailemin sebataycı kökenlerinin, kan kampanyasının büyümesinde ve sonra aniden durmasında büyük etkisi olmuştur. Başta 'Oktar Babuna Sabetayist aileden geliyormuş' diye kampanyaya destek veren dönmeler, benim göstermelik değil samimi Müslüman olduğumu öğrendiklerinde kampanyayı durdurmuşlar, beni de ölüme terk etmişlerdir.

    Babam, Chicago'da ilk işe başladığında işten atılmıştı. İngilizcesi yetersizdi. Fakat sonra Chicago'da mason olmuş ve ardından gazetelerde 'Uçan Türk' diye haber olmuştur. Sonra kendisine tüm yollar açılmıştır.

    Babam Chicago mason locasında, locaya kayıtlı bir masondur. Beyaz mason eldivenlerini hatıra olarak getirmiştir ve bunları kütüphanesinde masasının çekmecesinde saklamaktadır.

  • alanis morissette

    02.11.2006 - 00:18

    iç gıcıklayan ses...

    ne demekse...

  • aleviler

    01.11.2006 - 22:29

    'Bir gün Allahın Resulü,kendi vahiy katiplerinden Hazret-i Muaviye'ye dedi ki:

    -İleride senin çocukların en zalim şekilde benim çocuklarımı öldürecek.

    Muaviye titredi:

    -Ne diyorsun ey Allah'ın Resulü; öyleyse vücuda geldikçe hepsini keseyim ve neslimi kurutayım.

    -Hayır,Muaviye; buna kimsenin hakkı yoktur.Allah'ın takdiri neyse o tecelli edecektir.'

  • sağlık

    01.11.2006 - 22:25

    KANADA'da yaşanan talihsiz bir olay ülkede büyük tartışmalara yol açtı. İsmi açıklanmayan 2 aylık bir bebek, fotoğraf makinesinin flaşı nedeniyle kör oldu. Olay, ülkede bomba etkisi yaratırken bilimadamları, bebeğin fotoğrafı çekilirken nelere dikkat edilmesi gerektiğini açıkladı. Bebeklerin uyurken ya da başka yöne bakarken fotoğraflanması gerektiğini vurgulayan uzmanlar, '8 aylık olmadan bebeğin fotoğrafını flaşla çekmek körlüğe kadar varan sonuçlar doğurur' dedi.

  • bilgisayar

    01.11.2006 - 22:21

    Amerika'da kadınlar ve erkekler bilgisayarın dişi mi yoksa erkek mi olduğunu tartışıyorlarmış...

    Kadınlar bu aletin erkek olduğunu savunmuşlar. 'Çünkü' demişler, 'bilgisayarlar aslında sorunları çözmek için yaratılmış olmalarına rağmen ömürlerinin dörtte üçünü sorun yaratarak geçirirler... Daha da önemlisi, bunlardan bir tane aldığınız an, biraz daha sabretmiş olsaydınız çok daha gelişmiş bir modeline sahip olabileceğinizi görüp pişman olursunuz....'

    Erkekler tabii tam ters görüşte... 'Bilgisayar dişidir' diyorlar, 'çünkü onun mantığını yaratıcısından başka hiç kimsenin anlaması mümkün değildir, bu bir. Yaptığınız en küçük hatayı bile derhal hafızasına kaydedip tekrar tekrar önünüze koyar bu ikiii... Ve bir bilgisayar aldıktan kısa bir süre sonra fark edersiniz ki, bir o kadar daha parayı ona gereken aksesuarlar için harcamaktasınız, bu da üüüççç....'

  • bal

    01.11.2006 - 07:33

    Kanserin yeni düşmanı bal. Bilimadamlarına göre, her gün düzenli olarak yenen bir kaşık bal, tümörün büyüyüp tüm vücuda yayılmasını önlüyor....

    Her gün binlerce insanın ölümüne neden olan ve herkesin korkulu rüyası haline gelen kanser hastalığı ile ilgili araştırmalar tüm dünyada hızla devam ediyor. Amansız hastalıkla mücadele yollarını arayan Hırvat bilimadamları da bugüne kadar pekçok yararı bilinen balın, kanserle mücadelede de etkili olduğunu ortaya çıkardı. Uzmanlar bal ve meyve jölelerinin tömürün büyümesini ve vücuda yayılmasını önlediğini açıkladı.

    BAĞIŞIKLIĞI GÜÇLENDİRİYOR
    Özellikle bağışıklık sistemine büyük faydası olan bu besinler, kanserli hastaları ikinci kez kansere yakalanma kabusundan kurtarıyor. Zagreb Üniversitesi'nde binlerce kanserli hasta üzerinde yapılan araştırmalara göre, her gün düzenli olarak bir kaşık bal yiyen kanserli hasta, tedavi sırasında ve sonrasında bu alışkanlığını devam ettirirse ikinci kez kansere yakalanma riski taşımıyor. Ancak diğer araştırmacılar, sadece bal ve meyve jölelerinin kanseri önleyemeyeceğini, yardımcı birer ürün olduğunu ve kemoterapi yerine geçmeyeceğini belirttiler.

  • bisiklet hırsızları / ladri di biciclette

    31.10.2006 - 17:45

    yeni gerçekçilik...

  • city of god (tanrı kent)

    31.10.2006 - 16:16

    kurgu ve görüntü çalışması gayet başarılı...

    gerisi bana hitap etmiyor...

  • tarkovsky

    31.10.2006 - 16:09

    'Her sanatçı az çok aynı kaynaktan su içer...'

  • stefan zweig

    31.10.2006 - 16:05

    'Bu cehennem yalnızlığında,içinizi kemiren,iliklerinizi emen bu kahrolası memlekette utanmayı unuttum...'

  • BACH

    31.10.2006 - 15:51

    fransız süiti no.1...

    allemande...

    2 dakika bile sürmeyen bu kısa parçada acayip bir gizem var...

  • çeçeçe

    31.10.2006 - 15:46

    ça ça ça...

    bardot...

  • concierto de aranjuez

    31.10.2006 - 15:36

    rodrigonun gitar konçertosu...

    özellikle adagio bölümünün teması meşhurdur...

    besteci eserini şöyle ifade etmeye çalışmış:

    'Kırlarda ağaç tepelerini okşayan gizli bir meltem gibi esmeli,ancak bir kelebek gibi güçlü olmalı ve bir veronika çiçeği gibi zarif kalmalı...'

  • kült film

    31.10.2006 - 07:54

    'A Face in the Crowd' (1957)

    Elia Kazan

  • Cusco

    31.10.2006 - 02:46

    samoa...

  • Aganta Bruno Brunata

    30.10.2006 - 18:27

    okuyalı çok oldu...

    aklımda pek de bir şey kalmadı...

    yalnız beni şok eden şey bir şey var...kabaağaç'ın bir ismi de musa'ymış...kitabın girişindeki yazıdan öğreniyoruz...annesi rüyasında Hz. Musa'yı görmüş doğduğu gece...veya...neyse...tam hatırlamıyorum...

    Halikarnas...Halik...Necip Fazıl...Mutki Aşireti Reisi Musa Bey...Salih Mirzabeyoğlu...Mu...Sa...Yed-i Beyza...

  • Honore de Balzac

    29.10.2006 - 07:02

    'Beden yaşamında olduğu gibi ruh yaşamında da bir havayı çekiş,bir soluk alış vardır: Ruh başka bir ruhun duygularını içine çekmek,daha zengin olarak geri vermek üzere içine sindirmek ihtiyacındadır.İnsanda bu güzel olgu olmayınca,gönül yaşamı da olmaz; havasız kalır,acı çeker,ölür gider...'

  • Honore de Balzac

    29.10.2006 - 06:56

    'Dalkavukluk hiçbir zaman büyük ruhlardan çıkmaz,küçük beyinlere vergidir; bu küçük beyinler,çevresinde döndükleri kimsenin yaşam alanına daha iyi girebilmek için daha da küçülmesini başarırlar...'

  • Honore de Balzac

    29.10.2006 - 02:05

    'Charles'ın davranışları,sözleri,birkaç günden beri,üzgün ama üzerine uçsuz bucaksız zorunluluklar çöktüğünü duyarak yıkımında yeni bir cesaret bulan bir adamın davranış ve sözleriydi...'

  • kült film

    29.10.2006 - 01:10

    'Der Letzte Mann' (1924)

    F. W. Murnau

  • Honore de Balzac

    28.10.2006 - 19:07

    'Yaşamla aşkın başlangıçları arasında güzel benzerlikler yok mudur? Çocuk tatlı şarkılarla,cici bakışlarla ığralanmaz mı? Geleceğini pırıl pırıl süsleyen eşsiz öyküler anlatılmaz mı ona? Umut onun için ışıl ışıl kanatlarını açmaz mı durmadan? Birbiri ardından seviç ve keder gözyaşları dökmez mi? Pek önemsiz şeyler için,toplayıp da oynak bir saray kurmaya çalıştığı çakıl taşları için,kesilir kesilmez unutulan demetler için kavga etmez mi? Zamanı yakalamaya,yaşamı hızlandırmaya can atmaz mı? Aşk bizim ikinci değişmemizdir...'

  • Honore de Balzac

    28.10.2006 - 18:59

    'Aynı gizin suç ortaklarıydılar,bakışları karşılıklı bir anlayış belirtiyordu birbirlerine,bu da duygularını derinleştiriyor,bir bakıma her ikisini de gündelik yaşamın dışına çıkarıyor,onları daha yakın,daha içli dışlı bir duruma getriyordu...'

Toplam 983 mesaj bulundu