Rayting toplamak uğruna mantıksız bir biçimde lastik gibi uzatılan bir senaryo ve dümensiz bir gemi gibi nereye gittiği belli olmayan saçma sapan bir dizi..Biz eskiden Brezilya dizilerini eleştirip dururduk ama demmekki saçmalamak sırf brezilyalılara özgü birşey değilmiş..Fazla uzatılan dizi her zaman saçmalamaya mahkumdür..Ama Türkiye'de önüne gelen ve bağlantısı olan herkesin dizi yaptığı düşünülürse ortadaki bu kokuşmuşluğa fazla şaşırmamak gerekir..Bence bu insanlar artık dizilerden bıktı usandı..Holywood filmleri Türk insanının standartlarının çok üzerine çıktığı için genelde eskisi kadar tutulmuyor bu ülkede..Halk çaresizlikten dolayı tv kanallarının oyuncağı olmuş durumda..Televizyonda bir tek faydalı program görmek bile imkansız bir hale gelmiş..Yazık doğrusu..Bu ülke insanını cehaletle suçlayanlar acaba kendileri bu ülke insanına cehaletten başka ne aşılıyorlar merak ediyorum doğrusu...
bu dizi 40 yaş bunalımını çok iyi anlatan bir dizi..40 yaşına gelmiş 50 yaşına merdiven dayamış ve bir baltaya sap olamamış bir adamın komiklik altında gizlenmiş olan hüzünlü hikayesini anlatıyor bu dizi..İnsanlar gençken genelde hayata çok bağlıdır.İleride para ve şöhret sahibi olma,her istediğini yapma,istediğini giyme,istediğini yeme ve içme,güzel kadınlarla birlikte olma,kariyer ve makam sahibi olma gibi nice hayalleri vardır..Fakat genç yaşlarda meydana gelen bu tospembe hayallerin yerini ileriki yaşlarda yaşamın siyah beyaz ve acı gerçekleri almaya başlar.Hayal edilen şeyler basit şeyler değildir.Ve zaman geçip yaş ilerledikçe bunları gerçekleştirme ihtimali de giderek zayıflar.Kapitalist sistemde bu hayalleri ancak yüklü bir para veya servet ile gerçekleştirebilirisiniz.Yaşınız ilerledikçe de parayı elde etme yollarınız giderek azalır..Madalyonun öbür yüzünde ise gittikçe yaklaşan yaşlılığın ve ölümün bilinçaltındaki korkusu vardır..40 yaşındaysanız artık 18 yaşındaki insan değilsinizdir.İstediğiniz hayaller gerçekleşmemiştir üstelik artık bu hayalleri gerçekleştirmekten de ciddi hedefleriniz vardır..Hastalanmadan yaşayabilmek,çocuklarına iyi bir eğitim olanağı sunabillmek,iyi bir emeklilik gibi sıradanlaşan ve kollektifleşen hayaller vardır..Gençliğin hırs ve enerji dolu tospembe egoist hedefleri adına olgunluk denen gemide yaşlılığın siyah-beyaz sosyal hedeflerine doğru moralsizlik bayrağını çekmiş bir biçimde ilerlemektedir artık..Geride ise sadece keşkelerle başlayan düşünceler ve konuşmalar kalmıştır.....
ilk başlarda birkaç tanediydiler..birkaç yaratıcı girişimcinin kurduğu kar marjinali yüksek fast food lokantalarıydı...sonradan virüs gibi çoğaldılar..her sokakta her boş dükkanda bir tanesi bitiverdi..bir ara simitkafelere gittiğimde adamlar çayı bile susamlı getiriyorlardı..Neredeyse her çalışanı Kürt kökenli olan bu kafeler zamanla beni çıldırtmaya başladı..Simit dışında herşey satan bu kafelerde nedense lezzetli olan hiçbirşey yok..Tam bir bit pazarı havası var..Çayı zıkkım çorbası gibi..Kaynar ve tatısız..Tabureler insanın belini ağrıtıyor..Özellikle böyle seçilen bu taburelerdeki gizli mesaj 'bir an önce zıkkımlanın da defolup gidin' şeklinde..İçeri giren müşteriler ve kadınlar da nedense %99 oranında tipsiz ve kenar mahalle tipli kişiler..Tuhaf bir istatistik ama doğru..bu yüzden bayağı bir tiksindim..bu tip simit kafeler önce virüs gibi heryere yayıldılar daha sonra evrim geçirerek çoğu pastanelere,çayhanelere hatta kebapçılara dönüşüverdi..sadece isimleri simitkafe,simit sarayı,yuvarlak simit,simitçi baba olarak kaldı.....
Google'ın başarısının sırrı mı? ? Siz bu dev örümcek ağını öğrenci yurdundaki iki öğrencinin kurduğu masalına inanıyormusunuz? ? İki öğrencinin böylesine devasa bir bilgi ve istihbarat ağına yetecek ne donanımı ne de astronomik sermayeleri olabilirdi o yıllarda,kaldıki bu duruma kendilerine yakın kişiler de hala çok şaşkın olduklarını itiraf etmekten kaçınmıyorlar...Burada onların başarısını baltalamak yada komplo teorisyenliği yapmak gibi bir niyetim hiç yok..Ancak Google bana göre bu iki kişinin değil ismini vermek istemediğim bir devletin istihbarat servisinin dünya geneline bir örümcek ağı gibi yayılmak için kullandığı,kamufle edilmiş bir web sitesidir..Google'ı kuranların kökenlerinin hangi ülkeye dayandığını araştırırsanız söylemek istediklerimin ne anlama geldiğini de az-çok anlarsınız..Google için hiç reklam yapılmadı,çok yanlızdı diyen arkadaşlar 1998-2000 yılları arasında özellikle Amerikan medyasındaki saygın gazetelerin arşivlerine baksınlar bakalım ne görecekler? ? Her yazıda gizli bir google reklamı..Henry Vahab'ın deyimi ile 'madem bu google'ı kuranlar sıradan birer öğenciydiler o zaman nasıl oldu da kalkıp Amerikan gazetelerine milyonlarca dolarlık reklamları yıllar boyunca verdiler? '...Cevabını kimse veremez..Ancak Google'ın görünen yüzünden çok ama çok daha derin birde görünmeyen yüzü var..
Kevın Coster'a kardeşi kadar benzeyen Meriç Erkan evet rol yapıyor.Ama adam en azından sempatik birisi..Bana göre komedi ve şaka programlarını gözü kapalı sunar ve sunduğu programlarda tutar...Adam 1990-1995 yılları arasında birkaç filmde oynamış hepsi o..O da artık yaşının gelip geçtiğini düşünerek elinden geleni yapıyor şöhretini tazeleyip,yeni teklifler alabilmek için..Bence asıl işi cıvıklaştıran adına Aydın denen şu homo sunucu..Bu olayın böyle dizi yapılmasının nedeni özellikle ev hanımlarından ilgi görmesi..Herkes eleştiriyor güzel ama birileri izliyorki raytingler artıyor..Halktan ilgi görmese kim yayınlarki bu programları? ? Bana göre siz medya yerine önce halkın gerçek seviyesini görün..Halk bu tip programlara ilgi gösteriyorsa eğer ana gelir kaynağı reklam olduğundan raytinge büyük önem veren medya kalkıp da hayvan belgeseli yayınlayamaz ya..
Bilinçsiz turizm uşaklıktan başka birşey değildir..Bugün Türk insanı 250 euro'ya üç hafta tatil yapan kalitesiz yabancılara uşaklık yapmaya teşvik edilmektedir..Bu kadar imkanı olan,madenleri olan,genç nüfusu olan ve jeopolitik önemi büyük olan bir ülkenin sadece turizmden medet umması çok acı bir durum..Kim derdiki yedi düveli dize getirip nam salan Osmanlı'nın torunları turistlere hizmetkarlık yapacak diye! ! Ne kadar acı
Kesinlikle iğrenç bir tip..Zerre kadar da güzel değil..Erkeklerin onu beğenmesinin nedeni ise güzel olması değil cinsel olarak çekici durması..Kadındaki tek olay bu..Onun dışında cacık........
Harbiden de çok yakışıklı ve yetenekli bir aktör..İdealist ve hırslı tipleri oynamakta hiç zorluk çekmiyor çünkü kendisi de öyle..Keremcem'e bile yakışıklı diyenler Tom Cruise'a ne derler düşenemiyorum..
Türk tarihindeki kara günlerden biri..Amerikan antikomünist örgütlenmesi Gladıo'nun Kennedy suikastinden sonra yaptığı en dehşet verici ve alenen yapılmış bir eylem..
Genel kültür seviyesi çok düşük olan insan grubunun kendine seçtiği ve kirlettiği sözde eğlence mekanı..Kalabalık ve dişi kedinin bile kıçına bakacak düzeydeki potansiyel sapıklardan oluşan bir topluluğun içinde itiş kakış dolaşmak nasıl bir eğlence olabilir anlayamıyorum..Doğu şivesi ile konuşan döner ustalarının 'haydi dönere gel' diye bağırdığı,her tür müziğin birarada çaldığı,her tip insanın itiş kakış dolaştığı,cepçilerinde bol olduğu iğrenç bir yer işte..Taksim'in sanatsal yanı vardı geçmişte ancak günümüzde maalesef göçler yüzünden berbat oldu Taksim..Günümüzde Taksim her tür kepazeliğin adresi haline gelmiştir.
Saçma sapan bir film..Bu filmlerde ağlayan salaklar için bence bu tip filmlerin başına büyükçe bir 'Bu sadece bir filmdir' yazısı ilave etmek gerekir..
Her zaman diyorum karşınızdaki babanız da olsa aranıza her zaman seviye koymasını bileceksiniz..Kendi kendinize sorumluluk almayı bilen,kendi harçlığını kendisi çıkaran,ahlaklı,özel hayatını saklı tutabilen,gerektiği yerde gerektiği gibi davranan,insanlarla arasına mesafe koyan,zihinsel ve fiziksel performansı yerinde olan hiçkimse babasından tokat falan yemez..Yani aile içinde kendinizi saydırdığınız müddetçe babanız dahi size laf edemez..Sözün özü adam olan tokat falan yemez.
Sizin devamlı babanızdan istediğiniz ve istedikçe babanızın gözünde saygınlığınızın azaldığı bir hazıra konma biçimi...Baba parası kesinlikle insanları israfa,vurdumduymazlığa,hazırcılığa ve tembelliğe alıştırmaktadır..Amerikalı araştırma şirketi Natural Dynamics'in dünya genelinde 15,000 zengin aile üzerinde yaptığı araştırma şaşırtıcı bir takım verileri de ortaya koymuştur..Yapılan araştırmalar genç yaşta kendi parasını kendisinin kazanması için ticarete atılan kişilerin zengin olma şansının çok daha fazla olduğunu ortaya koyarken, aynı şekilde baba parası diye tabir edilen hazır para yiyenlerin de ileriki yıllarda mevcut serveti batırma riskinin yüksekliğini ortaya koymuştur..Yani zeki,sağlıklı ve çalışkan birisi nerede ve nasıl olursa olsun ailesi fakir de olsa zengin olmakta pek zorlanmıyor..Ancak baba parası yiyen hazırcı gurpta fakir olmakta pek zorlanmıyor..Eskilerin tabiri ile hazıra dağ dayanmaz nede olsa..
Para ile kiralanmış bir yazar..Dikkat ederseniz Sözde Ermeni soykırımı ile Orhan Pamuk'a verilen Nobel ödülü aynı zamana denk gelmektedir..Burada çok organize bir çalışma sözkonusu..Bu ülkede biraz akıl varsa artık Avrupa'ya falan girmek istemez..Bu ülkenin onuru ve gururu adına Avrupa denen masal yüzünden ayaklar altına alınıyor..Avrupa'ya giremeyeceğiz diye tepkimizi bile koyamıyoruz..Bu nasıl bir acizliktir? ? Sermaye sınıfı kendi holdinglerinin çıkarları için Türkiye'de hükümeti durmadan gazlıyorlar..Aksi bir durumdada aba altından sopa göstererek dolaylı olarak tehdit ediyorlar..Tayyip Erdoğan İstanbul belediye başkanıykan radikal dini görüşleri olan birisiydi..Ancak başbakan olabilme sevdası dini görüşlerine ağır basmış olacakki,o da koltuğa giden heryol mübahtır felsefesini benimsedi..Çok kısa sürede Koç'ların ve Sabancı'ların emrettiği gibi kendisine biçilen oyunu oynamaya başladı..Biçilen oyun ise Türkiye'yi ne olursa olsun Avrupa yoluna sokmak ve böylece Koçlara Sabancılara daha geniş finansal kaynaklar yaratmaktır..Yoksa Türkiye'nin onuruymuş bayrağın haysiyetiymiş kimin umrunda..Bu ülkede geçerli olan tek şey paranın saltanatı çünkü..gerisi boş
Çoğu çevreler tarafından Sovyetler Birliği devleti yıkılınca komünizmin de öldüğü sanıldı..Halbuki Sovyetler yıkıldığı zaman gerçek komünizm doğmuştur.Sovyetler Birliği'nde sadece komünizmin adı vardı çünkü..Devletin içi tıpkı bir cesedin içine dolan kurtçuklar gibi CIA ajanları ile dolup taşmıştı..Adı komünizm olan ama gerçekte bugünkü Çin kadar komünist olan Sovyetler Birliği'de komünizmin sadece adı kalmıştı..İnsanlar yoksulluk ve sefalet içinde çürüyüp gidiyordu..Sovyetlerde özellikle Stalin döneminden sonra uygulanan sistemin adı devlet kapitazlimiydi..
Gerçekte çoğu cahil insan komünizmin ne olduğunu ve ne anlama geldiğini bilmez.Kimi akıl fukaraları komunizmin dinsizlik anlamına geldiğini sanır, kimileri komünizmde özel mülkiyet denilen kavramın olmadığını ve herşeyin ortak kullanıldığını sanır.Mesela hiç unutmuyorum okuduğum okuldaki siyasal bilimler öğretmeni komunizmi anlatırken şöyle salakça bir örnek vermişti..'Komünizmde özel mülkiyet yoktur...Sen yolda araba ile giderken adamın biri yolunu keser ve senin bu kadar bindiğin yeter sıra bende...'.Bir ülkede üniversitedeki siyasal bilimler öğretmeni bu aptalca örneği verecek kadar cahilse sokaktaki sıradan insanların da komünizm hakkında doğru şeyler bilmesi imkansızdır..
*Komünizmde özel mülkiyet tabiiki vardır..Ama komünizmde alınteri dökerek edinilen özel mülkiyet vardır..Komünizmde yasadışı işler yaparak,yasalara uyarak alınteri ile çalışıp bir evi dahi kendine zar zor alan emekçi insanları enayi yerine koyarak elde edilen özel mülkiyet yoktur..Yani tabiri caizse komünizm haram yollarla kazanılan özel mülkiyeti tanımaz..Yoksa adam alınterinle kazandığınla ticaret yapıyorsa ve buradan para kazanıyorsa usülüne göre vergisini de veriyorsa buna kimse birşey diyemez. Örnek vermek gerekirse Sovyetler Birliği'nde 1973 yılında bilgisayar programcısı Ruslan Petrovski 22 yaşında Macintosh bilgisayarlar için yazdığı program sayesinde astronomik bir servetin sahibi oldu..O dönemde ve o genç yaşta 45 milyon dolarlık bir servet edinmişti..ve devlet hiçbir zaman gelip de bu çocuğa 'sen para kazanıp özel mülkiyet yapamazsın,gel paranı devlete ver' demedi..Çünkü demeye hakkı yoktu.Çocuk kalkmış alınteri dökerek insanlık yararına bir icadda bulunmuş..Bu icadın meyvesini yemek de en doğal hakkıdır..Ama bu çocuk bu parayı icaddan değil de kirli bir işten kazansaydı devlet tüm malvarlığına el koyduğu gibi birde çocuğu vatandaşlıktan kovardı.
* Komünizmin dinlere karşı olduğu ve ateizmi savunduğu insanların gerçekleri görüp komünizmi seçmelerini önlemek için uydurulmuş tarihi bir palavradır..Komünizm ne dine karşıdır nede ateizme..Komünizmde inançlar serbesttir..Dilediğiniz dine dilediğiniz şekilde inanabilirsiniz..Kilise ve cami gibi ibadet yerleri devlet tarafından halkın hizmetine açılır ancak bu ibadet yerlerinin para toplamasına ibadet dışında etkinlik yapmasına asla izin vermez..Sözün özü komünizmin derdi inanç değil ekonomidir.
*Komünizm, bilimsel çalışamalara ve sprotif faaliyetlere büyük önem verir..Bilimsel çalışmalarda Rusların bu denli ileri gitmesi ve Amerika ile kafa tutar hale gelmesinin en önemli nedeni Sovyetler Birliği döneminde devletin bilim ve teknolojiye büyük önem vermesidir..Bunun yanında Sovyet sporcuların kazandığı ödüller ve madalyalar,dünyada hiçbir devletin alamayacağı kadar çoktur.
*Komünizm aşırı zenginliğe asla izin vermez..Örneğin komünist sistemde Koç ve Sabancı ailelerin türemesine devletin güvenliği için asla fırsat verilmez..Bugün Koç ve Sabancı ailelerinin ve onlar gibi zenginlerin bu milyarlarca dolarlık servetleri nasıl yaptığını tahmin edebilen varmı içinizde? ? Acaba bir aile diğer insanlar gibi ticaret yaparak böyle bir serveti ortalama bir zaman diliminde elde edebilirmi? Bugün Koç ve Sabancı ailelerinin bilinmez servetlerinin kaynağı geçmişte devlet içi bazı mekanizmalarla çevirdikleri kirli işlerdir..Bu kirli işlerden kazanılan akıl almaz paralar ise normal ticari işlerle ve devletin gizli yardımıyla bir anda kara paradan ak paraya çevrilmiştir..Üstüne üstlük bu adamlar birde kendi köpekliğini yapan medya organları tarafından halka 'ekmek dağıtan vatana hayırlı zenginler' olarak yutturulmuştur..Bugün maalesef ülkemizdeki basın TÜSİAD ve MÜSİAD'ı teşkil eden bu para babası kodaman ailelerin elinde esir olmuştur..Basın kendilerinin sahibi olan zenginlerin verdiği emirler doğrultusunda haber yapıp halkı yönlendirebilir..Gazetelerde haber diye verilen gerçekler gazete sahiplerinin verdiği bilgiler doğrultusunda belirlenir..Bugün Aydın Doğan 13,Turgay Ciner ise 9 gazetenin sahibidir...Sahip oldukları televizyon kanalları,radyo kanalları ve popüler web siteleri ise ayrıca bir etkendir..Koskoca Türkiye'de basın bu iki masonik işadamının elindedir..Halk yanlızca onların istedikleri doğrultusunda bilgilendirilir..Bu gazetelerde ve dergilere Koç,Sabancı ve Karamehmet aileleri asla eleştirilemez..
*Komünizmde sağlık ve eğitim parasızdır..Komünist sistemde sağlık ve eğitim gibi temel ihtiyaçlardan yararlanmanız için sadece o ülkenin vatandaşı olmanız yeterlidir..Yapılan araştırmalar Sovyetler Birliği'nin 15.826 gelişmiş hastane,22.119 gelişmiş labortuar,1.080.654 adet nitelikli doktor ve cerrah ile dünyanın en gelişmiş sağlık sistemine sahip olduğunu açıkça göstermektedir.Üstelik bu sağlık sistemi sırasız,kuyruksuz bir şekilde halktan beş kuruş para talep etmeden görevini en iyi şekilde yerine getirmektedir..Eğitimde ise 54.080 adet üniversite,103.308 adet eğitim labortuarı,25.147 adet bu okullara tahsis edilmiş spor salonu,981.583 adet öğretim görevlisi ve asistanı ile eğitim tümüyle sınavsız ve parasızdır..Okullarda harç parası,kayıt parası gibi aşağılıkça uygulamalar yoktur.
*Komünizmde özelleştirme hiçbir şekilde kabul edilemez..Sayın başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın yaptığı gibi yılda 20 milyar dolar ciro 7.2 milyar dolar net kar bırakan Tüpraş kalkıp da 4 milyar 108 milyon dolara Koç ailesine satılamaz..Koç ailesine satılan Tüpraş'tan Ak partili müslüman kardeşler büyük komisyon aldıkları için halkın malını şahsa satma cesaretini gösterebilmiştir..Komünizmde Tayyip Erdoğan kalkıp da medya kartelinin ve Turkcell'in sahibi Mehmet Emin Karamehmet'den 3 Kasım seçimlerinden 5 ay önce ' seçim kampanyalarına destek ve karşılığında Karamehmet'in devlete olan 2,5 milyar dolar tutarındaki borcunu silme' gibi iğrenç bir teklifte bulunamaz..Komünist sistemde Tayyip Erdoğan kalkıp da Türk Telekom gibi yıllık karı 5 milyar 385 milyon dolar olan şirketi 4,4 milyar dolara Oger Telekom'un sahibi Hariri'ye 5 yıl vade ile satamaz..Sen kimin malını kime satıyorsun Tayyip Efendi? ? Türk Telekomlar,Tüpraşlar ve Erdemirler Kasımpaşa'da kahvehane işleten babanın malı mı? ? Bunların hepsi halkın malı..Halkın malını su parasına satıyorsun kendin adamlarına racılığı ile komisyonunu alıyorsun,adlığın komisyonlarla irticai faaliyetlere destekte bulunuyprsun sonrada kalkıp dinden Allah'tan bahsediyorsun, dini bir sömürü aracı olarak kullanarak insanlardan oy kapmaya bakıyorsun..O su parasına sattıklarının hepsi devlet malı..Devlet malını zimmetine geçirmek veya başkalarının zimmetine geçirmesine izin vermek islamdaki en ağır günahlardan birisidir..Çünkü o devlet malında tüyü bitmemiş yetimin hakkı vardır.Ondan sonrada kalkıp sattıklarının parasını kendi komisyonunu aldıktan sonra IMF'ye olan borcun faizine ödüyorsun..Birde utanmadan rakamsal ve terimsel saçmalıkların dolu olduğu uyduruk raporlarla halkı kandırmaya çalışıyorsun ve ülkenin kalkındığını iddia ediyorsun.
Kısacası kapitalizm demek liberal ekonomi denir..Kapitalizmde önemli olan 'biz' değil 'ben'dir..Kapitalizmde tanrı paradır..Parası olan yaşar olmayan bakar..Kapitalizmde mafya kurumsallaşarak devletleşmiş ve buna paralel olarak devlet mafyalaşmıştır..Uyuşturucu kaçakçıları,insan tacirleri,silah tüccarları ve binbir türlü hokkobazlıkla yasaları çiğneyenler ve biraz da derin bağlantıları olanlar kapitalizmde ilahtır..Bu adamlar yasaları çiğnerler ve aklınıza gelen hertürlü pisliği yaparlar..Bunlara rağmen kırmızı halılarla karşılanırlar..Kısacası kapitalizmde esas olan kanunlarını çiğneyebilme sanatıdır..
İşte vaziyet böyle oluca her tür pis işi yapan İsrail ve Amerika ile doğrudan bağlantısı olan masonik vatab hainleri paraları olduğu için 'vatansever', Deniz Gezmiş gibi vatanseverler ise Amerikan askerlerini İstanbul'a ayak bastığı için dağa kaldıran ve insanların eşit bir şekilde yaşamasını,yoksulların da insanca yaşamasını istediği için 'vatan haini' olarak adlandırılır ve idam edilir.
İdam cezasının kaldırılmasının amacı Türkiye'deki derin devlet mekanizmalarının idamın kaldırılmasına yönelik talebidir..Çünkü idam cezası hiçbir zaman adaleti sağlamak için uygulanmamıştır..İdam cezasının amacı derin devlet mekanizmaları ve devletle bütünleşmiş mafya organizasyonlarını koruyabilmek amacı ile bu kokuşmuş düzen için tehidt oluşturan aydın kişilerin öldürülmesidir..Dikkat ettiyseniz idam cezası Sovyetler Birliği varken uygulanmıştır..Sovyetler Birliği yıkılıp komünizm tehlikesi son bulunca idam cezası da kaldırılmıştır..
Bu ülkede hiçbir zaman bir katil yada tecavüzü asılmamıştır..Bu ülkede asılanlar Deniz Gezmiş ve Mahir Çayan gibi aydınlardır..Devlet idam edecek bahane bulamadığı Uğur Mumcu gibi aydınları da farklı şekillerde idam etmesini bilmiştir..Kısacası idam cezasının amacı devletin içindeki kokuşmuş mekanizmaların varlığına yönelik bir savunma mekanizmasıdır.
Kapitalizm paranın tanrı olarak kabul edildiği,eğitim ve sağlık gibi en temel insani ihtiyaçların bile paraya endekslendiği modern bir efendi-köle sistemidir....Kapitalizm,Koç ve Sabancı gibi sermayeyi elinde tutan kodamanların, gerektiği zaman devleti dolaylı yoldan tehdit edebildiği,ülkeye giren her yabancı sermayeden yüklü miktarda komisyonlar alarak vatan için hayırlı ortaklıklar yapabildikleri! ! ,kendi kurdukları özel okullardaki zeki beyinleri ülkenin geleceği için değil de kendi holdinglerinin geleceği için yetiştirebildikleri ve uluslararası politikada Türk başbakanlarından bile daha çok itibar görebildikleri aşağılık ve er yada geç yıkılması gereken kokuşmuş bir sistemdir...Bugün en basitinden Koç ve Sabancı aileleri kendi köpekliklerini yapan basın sayesinde insanların gözünde 'insanlara ekmek veren vatansever zengin' olarak kendilerini kamufle etmeyi başarmışlardır..Halbuki gerçekler renkli basının bize pompaladıklarından çok farklıdır..Bugün en basitinden Sakıp Sabancı Amerika'da başkanlık yapan Nixon,Carter,Reagen ve Clinton dönemlerinde beyaz saray'da özel olarak ağılrnabilmiş ve geceyi burada geçirebilmiştir..Türk başbakanlarına bile Washington'da yapılan ikinci sınıf muameler düşünüldüğünde Koç ve Sabancı ailelerinin gördükleri bu akıl almaz itibarın nedeninin paralarından çok masonik bağlantları olduğu görülecektir..
Koç ve Sabancı ailelerini burada örnek vermemin nedeni onların en sansasyonel zenginler olmalardır..Koç ve Sabancı ailelerinin dışında bugün 'ekemek dağıtan vatansever zengin' kılığında ortalıklarda dolaşan ve Özal döneminden sonra türeyen Mehmet Emin Karamehmet ve Turgay Ciner gibi ülkenin kaynaklarını sonuna dek sömüren vampirler de bulunmaktadır..Örenğin Turkcell'in patronu Mehmet Emin Karamehmet, Recep Tayyip Erdoğan'la, iktidara geldiği 3 Kasım 2002 seçimlerinden tam beş ay önce Akmerkez'de yemek yediği çoğu medya çevrelerince de bilinmektedir..Sizce Turkcell'in patronu Mehmet Emin Karamehmet ile Türkiye başbakanı Tayyip Erdoğan'ı ortak yemek toplantısında buluşturan şey nedir? ? İkisinin de islamcı olması mı :) Tabiiki hayır..İkisinin de kendi çıkarları için çiğ tavuk bile yiyebilme yetenekleri..Karamehmet Turkcell'in devlete olan 2 milyar dolar değerindeki borcun devlet tarafından silinmesini istemiş ve karşılığında Tayyip Erdoğan'a yaklaşan seçimlerde sahibi olduğu televizyon kanallarını ve gazeteleri kullanarak 'ücretsiz probaganda' yaptırarak iktidara gelmesini sağlamayı vaad etmiştir..Tayyip Erdoğan Karamehmet'in sayesinde iktidara gelmiş ve iktidara gelir gelmez ortamı değiştirmek için Karamehmet'in en büyük rakibi olan Uzan ailesini kendisine yem olarak seçmiştir..Halkın gözünde bir anda Adaletin Kılıcı olarak görülen Tayyip Erdoğan'ın yaptığı her faaliyet aslında çok şaibelidir.Günümüzde ise Tayyip Erdoğan böylesine üretken olabilen güçlü bir ülkeyi kendi ülkesindeki özel sermayeye ve körfez sermayesine peşkeş çekmekle meşguldür..
*** Yıllık cirosu 12 milyar dolar olan Tüpraş nasıl oluyorda yıllık cirorsunun dörtte biri olan 4 milyar 268 milyon dolara Shell ve Koç ortaklığına satılabiliyor?
***Yıllık cirosu 9,5 milyar olan Turk Telekom nasıl oluyor da Oger Telecom'a 3 milyar 919 milyar dolara üstelik 5 yıl vade ile satılabiliyor?
***Erdemit nasıl oluyor da 20 milyar dolar ciro yaparken 6 milyar dolara İsrailli bir grup ile Sabancının ortak olduğu bir fona satılabiliyor? ....
Sizin bu olup bitenleri aklınız alıyor mu? ? Tayyip Erdoğan gibi El-Kaide şeflerinin dibinde diz çökmüş oturan bir adam düşünün..Bu adam birde Atatürk'e hakaretten hapis yatıyor...Kalkıyor başbakan oluyor ve halkın en güzide şirketlerini su parasına satıyor..Nerede bu paralar? diye sorduğunuz zaman saçmasapan sayısal verilerle kafanızı ütüleyip duruyorlar..Kelime oyunu yapıyorlar..Bu paraların %10'u müslüman yeşil sermayeye komisyon olarak gitti..Geri kalan %90'ı IMF'nin borcunun faizine gitti..Adamlar halka sormadan halkın malını su parasına satıp komisyon almanın derdine düşmüşler...Vaziyet ortada...Deniz Gezmiş gibiler vatan haini diye idam edilirken böyle müslüman kardeşlerimiz! ! el üstünde tutuluyorlar..
Doğukan Poyraz
22.02.2009 - 10:20Geçmişte internet efsanesi olan ama şu anda nedense esamesi bile okunmayan birini çağrıştırıyor
komünizm
07.01.2007 - 05:56Eninde sonunda gelecek olan yegane sistemdir.Paranın Tanrı rolünü üstlendiği kapitalizme inat gelecektir.
Ihlamurlar Altında
09.11.2006 - 05:44Rayting toplamak uğruna mantıksız bir biçimde lastik gibi uzatılan bir senaryo ve dümensiz bir gemi gibi nereye gittiği belli olmayan saçma sapan bir dizi..Biz eskiden Brezilya dizilerini eleştirip dururduk ama demmekki saçmalamak sırf brezilyalılara özgü birşey değilmiş..Fazla uzatılan dizi her zaman saçmalamaya mahkumdür..Ama Türkiye'de önüne gelen ve bağlantısı olan herkesin dizi yaptığı düşünülürse ortadaki bu kokuşmuşluğa fazla şaşırmamak gerekir..Bence bu insanlar artık dizilerden bıktı usandı..Holywood filmleri Türk insanının standartlarının çok üzerine çıktığı için genelde eskisi kadar tutulmuyor bu ülkede..Halk çaresizlikten dolayı tv kanallarının oyuncağı olmuş durumda..Televizyonda bir tek faydalı program görmek bile imkansız bir hale gelmiş..Yazık doğrusu..Bu ülke insanını cehaletle suçlayanlar acaba kendileri bu ülke insanına cehaletten başka ne aşılıyorlar merak ediyorum doğrusu...
En Son Babalar Duyar
09.11.2006 - 05:39bu dizi 40 yaş bunalımını çok iyi anlatan bir dizi..40 yaşına gelmiş 50 yaşına merdiven dayamış ve bir baltaya sap olamamış bir adamın komiklik altında gizlenmiş olan hüzünlü hikayesini anlatıyor bu dizi..İnsanlar gençken genelde hayata çok bağlıdır.İleride para ve şöhret sahibi olma,her istediğini yapma,istediğini giyme,istediğini yeme ve içme,güzel kadınlarla birlikte olma,kariyer ve makam sahibi olma gibi nice hayalleri vardır..Fakat genç yaşlarda meydana gelen bu tospembe hayallerin yerini ileriki yaşlarda yaşamın siyah beyaz ve acı gerçekleri almaya başlar.Hayal edilen şeyler basit şeyler değildir.Ve zaman geçip yaş ilerledikçe bunları gerçekleştirme ihtimali de giderek zayıflar.Kapitalist sistemde bu hayalleri ancak yüklü bir para veya servet ile gerçekleştirebilirisiniz.Yaşınız ilerledikçe de parayı elde etme yollarınız giderek azalır..Madalyonun öbür yüzünde ise gittikçe yaklaşan yaşlılığın ve ölümün bilinçaltındaki korkusu vardır..40 yaşındaysanız artık 18 yaşındaki insan değilsinizdir.İstediğiniz hayaller gerçekleşmemiştir üstelik artık bu hayalleri gerçekleştirmekten de ciddi hedefleriniz vardır..Hastalanmadan yaşayabilmek,çocuklarına iyi bir eğitim olanağı sunabillmek,iyi bir emeklilik gibi sıradanlaşan ve kollektifleşen hayaller vardır..Gençliğin hırs ve enerji dolu tospembe egoist hedefleri adına olgunluk denen gemide yaşlılığın siyah-beyaz sosyal hedeflerine doğru moralsizlik bayrağını çekmiş bir biçimde ilerlemektedir artık..Geride ise sadece keşkelerle başlayan düşünceler ve konuşmalar kalmıştır.....
simit sarayı
07.11.2006 - 03:16ilk başlarda birkaç tanediydiler..birkaç yaratıcı girişimcinin kurduğu kar marjinali yüksek fast food lokantalarıydı...sonradan virüs gibi çoğaldılar..her sokakta her boş dükkanda bir tanesi bitiverdi..bir ara simitkafelere gittiğimde adamlar çayı bile susamlı getiriyorlardı..Neredeyse her çalışanı Kürt kökenli olan bu kafeler zamanla beni çıldırtmaya başladı..Simit dışında herşey satan bu kafelerde nedense lezzetli olan hiçbirşey yok..Tam bir bit pazarı havası var..Çayı zıkkım çorbası gibi..Kaynar ve tatısız..Tabureler insanın belini ağrıtıyor..Özellikle böyle seçilen bu taburelerdeki gizli mesaj 'bir an önce zıkkımlanın da defolup gidin' şeklinde..İçeri giren müşteriler ve kadınlar da nedense %99 oranında tipsiz ve kenar mahalle tipli kişiler..Tuhaf bir istatistik ama doğru..bu yüzden bayağı bir tiksindim..bu tip simit kafeler önce virüs gibi heryere yayıldılar daha sonra evrim geçirerek çoğu pastanelere,çayhanelere hatta kebapçılara dönüşüverdi..sadece isimleri simitkafe,simit sarayı,yuvarlak simit,simitçi baba olarak kaldı.....
google
19.10.2006 - 06:36Google'ın başarısının sırrı mı? ? Siz bu dev örümcek ağını öğrenci yurdundaki iki öğrencinin kurduğu masalına inanıyormusunuz? ? İki öğrencinin böylesine devasa bir bilgi ve istihbarat ağına yetecek ne donanımı ne de astronomik sermayeleri olabilirdi o yıllarda,kaldıki bu duruma kendilerine yakın kişiler de hala çok şaşkın olduklarını itiraf etmekten kaçınmıyorlar...Burada onların başarısını baltalamak yada komplo teorisyenliği yapmak gibi bir niyetim hiç yok..Ancak Google bana göre bu iki kişinin değil ismini vermek istemediğim bir devletin istihbarat servisinin dünya geneline bir örümcek ağı gibi yayılmak için kullandığı,kamufle edilmiş bir web sitesidir..Google'ı kuranların kökenlerinin hangi ülkeye dayandığını araştırırsanız söylemek istediklerimin ne anlama geldiğini de az-çok anlarsınız..Google için hiç reklam yapılmadı,çok yanlızdı diyen arkadaşlar 1998-2000 yılları arasında özellikle Amerikan medyasındaki saygın gazetelerin arşivlerine baksınlar bakalım ne görecekler? ? Her yazıda gizli bir google reklamı..Henry Vahab'ın deyimi ile 'madem bu google'ı kuranlar sıradan birer öğenciydiler o zaman nasıl oldu da kalkıp Amerikan gazetelerine milyonlarca dolarlık reklamları yıllar boyunca verdiler? '...Cevabını kimse veremez..Ancak Google'ın görünen yüzünden çok ama çok daha derin birde görünmeyen yüzü var..
Meriç ERKAN
19.10.2006 - 05:04Kevın Coster'a kardeşi kadar benzeyen Meriç Erkan evet rol yapıyor.Ama adam en azından sempatik birisi..Bana göre komedi ve şaka programlarını gözü kapalı sunar ve sunduğu programlarda tutar...Adam 1990-1995 yılları arasında birkaç filmde oynamış hepsi o..O da artık yaşının gelip geçtiğini düşünerek elinden geleni yapıyor şöhretini tazeleyip,yeni teklifler alabilmek için..Bence asıl işi cıvıklaştıran adına Aydın denen şu homo sunucu..Bu olayın böyle dizi yapılmasının nedeni özellikle ev hanımlarından ilgi görmesi..Herkes eleştiriyor güzel ama birileri izliyorki raytingler artıyor..Halktan ilgi görmese kim yayınlarki bu programları? ? Bana göre siz medya yerine önce halkın gerçek seviyesini görün..Halk bu tip programlara ilgi gösteriyorsa eğer ana gelir kaynağı reklam olduğundan raytinge büyük önem veren medya kalkıp da hayvan belgeseli yayınlayamaz ya..
ahu tuğba
13.10.2006 - 03:15Bu kadar ucuz senaryolarla şöhretini pekiştirmeye çalışması içinde bulunduğu berbat durumun açık bir göstergesi..Uyuşturucunun etkisi geçmiş anlaşılan
Turizm
13.10.2006 - 02:53Bilinçsiz turizm uşaklıktan başka birşey değildir..Bugün Türk insanı 250 euro'ya üç hafta tatil yapan kalitesiz yabancılara uşaklık yapmaya teşvik edilmektedir..Bu kadar imkanı olan,madenleri olan,genç nüfusu olan ve jeopolitik önemi büyük olan bir ülkenin sadece turizmden medet umması çok acı bir durum..Kim derdiki yedi düveli dize getirip nam salan Osmanlı'nın torunları turistlere hizmetkarlık yapacak diye! ! Ne kadar acı
turgut özal
13.10.2006 - 02:50Adnan Menderes'ten çok daha fazlasını yapmasına rağmen cezalandırılamayan Amerikan uşağı...
tuncay özkan
13.10.2006 - 02:48Hangi dalda oynadığı belli olmayan bir gazeteci..
tuğba özay
13.10.2006 - 02:47Kesinlikle iğrenç bir tip..Zerre kadar da güzel değil..Erkeklerin onu beğenmesinin nedeni ise güzel olması değil cinsel olarak çekici durması..Kadındaki tek olay bu..Onun dışında cacık........
trabzon
13.10.2006 - 02:44Yeşilliği ve doğası harika..Ancak insanları çok ilkel ve kaba..Biraz medeniyet öğrenseler daha iyi olacak Trabzon şehri için..
tommie lee jones
13.10.2006 - 02:42Karizmatik ve usta bir aktör..
tom cruise
13.10.2006 - 02:41Harbiden de çok yakışıklı ve yetenekli bir aktör..İdealist ve hırslı tipleri oynamakta hiç zorluk çekmiyor çünkü kendisi de öyle..Keremcem'e bile yakışıklı diyenler Tom Cruise'a ne derler düşenemiyorum..
taksim 1977
13.10.2006 - 02:38Türk tarihindeki kara günlerden biri..Amerikan antikomünist örgütlenmesi Gladıo'nun Kennedy suikastinden sonra yaptığı en dehşet verici ve alenen yapılmış bir eylem..
taksim meydanı
13.10.2006 - 02:36Genel kültür seviyesi çok düşük olan insan grubunun kendine seçtiği ve kirlettiği sözde eğlence mekanı..Kalabalık ve dişi kedinin bile kıçına bakacak düzeydeki potansiyel sapıklardan oluşan bir topluluğun içinde itiş kakış dolaşmak nasıl bir eğlence olabilir anlayamıyorum..Doğu şivesi ile konuşan döner ustalarının 'haydi dönere gel' diye bağırdığı,her tür müziğin birarada çaldığı,her tip insanın itiş kakış dolaştığı,cepçilerinde bol olduğu iğrenç bir yer işte..Taksim'in sanatsal yanı vardı geçmişte ancak günümüzde maalesef göçler yüzünden berbat oldu Taksim..Günümüzde Taksim her tür kepazeliğin adresi haline gelmiştir.
babam ve oğlum
13.10.2006 - 02:29Saçma sapan bir film..Bu filmlerde ağlayan salaklar için bence bu tip filmlerin başına büyükçe bir 'Bu sadece bir filmdir' yazısı ilave etmek gerekir..
baba tokadı
13.10.2006 - 02:26Her zaman diyorum karşınızdaki babanız da olsa aranıza her zaman seviye koymasını bileceksiniz..Kendi kendinize sorumluluk almayı bilen,kendi harçlığını kendisi çıkaran,ahlaklı,özel hayatını saklı tutabilen,gerektiği yerde gerektiği gibi davranan,insanlarla arasına mesafe koyan,zihinsel ve fiziksel performansı yerinde olan hiçkimse babasından tokat falan yemez..Yani aile içinde kendinizi saydırdığınız müddetçe babanız dahi size laf edemez..Sözün özü adam olan tokat falan yemez.
baba parası
13.10.2006 - 02:19Sizin devamlı babanızdan istediğiniz ve istedikçe babanızın gözünde saygınlığınızın azaldığı bir hazıra konma biçimi...Baba parası kesinlikle insanları israfa,vurdumduymazlığa,hazırcılığa ve tembelliğe alıştırmaktadır..Amerikalı araştırma şirketi Natural Dynamics'in dünya genelinde 15,000 zengin aile üzerinde yaptığı araştırma şaşırtıcı bir takım verileri de ortaya koymuştur..Yapılan araştırmalar genç yaşta kendi parasını kendisinin kazanması için ticarete atılan kişilerin zengin olma şansının çok daha fazla olduğunu ortaya koyarken, aynı şekilde baba parası diye tabir edilen hazır para yiyenlerin de ileriki yıllarda mevcut serveti batırma riskinin yüksekliğini ortaya koymuştur..Yani zeki,sağlıklı ve çalışkan birisi nerede ve nasıl olursa olsun ailesi fakir de olsa zengin olmakta pek zorlanmıyor..Ancak baba parası yiyen hazırcı gurpta fakir olmakta pek zorlanmıyor..Eskilerin tabiri ile hazıra dağ dayanmaz nede olsa..
orhan pamuk
13.10.2006 - 01:58Para ile kiralanmış bir yazar..Dikkat ederseniz Sözde Ermeni soykırımı ile Orhan Pamuk'a verilen Nobel ödülü aynı zamana denk gelmektedir..Burada çok organize bir çalışma sözkonusu..Bu ülkede biraz akıl varsa artık Avrupa'ya falan girmek istemez..Bu ülkenin onuru ve gururu adına Avrupa denen masal yüzünden ayaklar altına alınıyor..Avrupa'ya giremeyeceğiz diye tepkimizi bile koyamıyoruz..Bu nasıl bir acizliktir? ? Sermaye sınıfı kendi holdinglerinin çıkarları için Türkiye'de hükümeti durmadan gazlıyorlar..Aksi bir durumdada aba altından sopa göstererek dolaylı olarak tehdit ediyorlar..Tayyip Erdoğan İstanbul belediye başkanıykan radikal dini görüşleri olan birisiydi..Ancak başbakan olabilme sevdası dini görüşlerine ağır basmış olacakki,o da koltuğa giden heryol mübahtır felsefesini benimsedi..Çok kısa sürede Koç'ların ve Sabancı'ların emrettiği gibi kendisine biçilen oyunu oynamaya başladı..Biçilen oyun ise Türkiye'yi ne olursa olsun Avrupa yoluna sokmak ve böylece Koçlara Sabancılara daha geniş finansal kaynaklar yaratmaktır..Yoksa Türkiye'nin onuruymuş bayrağın haysiyetiymiş kimin umrunda..Bu ülkede geçerli olan tek şey paranın saltanatı çünkü..gerisi boş
komünist
27.09.2006 - 06:07Çoğu çevreler tarafından Sovyetler Birliği devleti yıkılınca komünizmin de öldüğü sanıldı..Halbuki Sovyetler yıkıldığı zaman gerçek komünizm doğmuştur.Sovyetler Birliği'nde sadece komünizmin adı vardı çünkü..Devletin içi tıpkı bir cesedin içine dolan kurtçuklar gibi CIA ajanları ile dolup taşmıştı..Adı komünizm olan ama gerçekte bugünkü Çin kadar komünist olan Sovyetler Birliği'de komünizmin sadece adı kalmıştı..İnsanlar yoksulluk ve sefalet içinde çürüyüp gidiyordu..Sovyetlerde özellikle Stalin döneminden sonra uygulanan sistemin adı devlet kapitazlimiydi..
Gerçekte çoğu cahil insan komünizmin ne olduğunu ve ne anlama geldiğini bilmez.Kimi akıl fukaraları komunizmin dinsizlik anlamına geldiğini sanır, kimileri komünizmde özel mülkiyet denilen kavramın olmadığını ve herşeyin ortak kullanıldığını sanır.Mesela hiç unutmuyorum okuduğum okuldaki siyasal bilimler öğretmeni komunizmi anlatırken şöyle salakça bir örnek vermişti..'Komünizmde özel mülkiyet yoktur...Sen yolda araba ile giderken adamın biri yolunu keser ve senin bu kadar bindiğin yeter sıra bende...'.Bir ülkede üniversitedeki siyasal bilimler öğretmeni bu aptalca örneği verecek kadar cahilse sokaktaki sıradan insanların da komünizm hakkında doğru şeyler bilmesi imkansızdır..
*Komünizmde özel mülkiyet tabiiki vardır..Ama komünizmde alınteri dökerek edinilen özel mülkiyet vardır..Komünizmde yasadışı işler yaparak,yasalara uyarak alınteri ile çalışıp bir evi dahi kendine zar zor alan emekçi insanları enayi yerine koyarak elde edilen özel mülkiyet yoktur..Yani tabiri caizse komünizm haram yollarla kazanılan özel mülkiyeti tanımaz..Yoksa adam alınterinle kazandığınla ticaret yapıyorsa ve buradan para kazanıyorsa usülüne göre vergisini de veriyorsa buna kimse birşey diyemez. Örnek vermek gerekirse Sovyetler Birliği'nde 1973 yılında bilgisayar programcısı Ruslan Petrovski 22 yaşında Macintosh bilgisayarlar için yazdığı program sayesinde astronomik bir servetin sahibi oldu..O dönemde ve o genç yaşta 45 milyon dolarlık bir servet edinmişti..ve devlet hiçbir zaman gelip de bu çocuğa 'sen para kazanıp özel mülkiyet yapamazsın,gel paranı devlete ver' demedi..Çünkü demeye hakkı yoktu.Çocuk kalkmış alınteri dökerek insanlık yararına bir icadda bulunmuş..Bu icadın meyvesini yemek de en doğal hakkıdır..Ama bu çocuk bu parayı icaddan değil de kirli bir işten kazansaydı devlet tüm malvarlığına el koyduğu gibi birde çocuğu vatandaşlıktan kovardı.
* Komünizmin dinlere karşı olduğu ve ateizmi savunduğu insanların gerçekleri görüp komünizmi seçmelerini önlemek için uydurulmuş tarihi bir palavradır..Komünizm ne dine karşıdır nede ateizme..Komünizmde inançlar serbesttir..Dilediğiniz dine dilediğiniz şekilde inanabilirsiniz..Kilise ve cami gibi ibadet yerleri devlet tarafından halkın hizmetine açılır ancak bu ibadet yerlerinin para toplamasına ibadet dışında etkinlik yapmasına asla izin vermez..Sözün özü komünizmin derdi inanç değil ekonomidir.
*Komünizm, bilimsel çalışamalara ve sprotif faaliyetlere büyük önem verir..Bilimsel çalışmalarda Rusların bu denli ileri gitmesi ve Amerika ile kafa tutar hale gelmesinin en önemli nedeni Sovyetler Birliği döneminde devletin bilim ve teknolojiye büyük önem vermesidir..Bunun yanında Sovyet sporcuların kazandığı ödüller ve madalyalar,dünyada hiçbir devletin alamayacağı kadar çoktur.
*Komünizm aşırı zenginliğe asla izin vermez..Örneğin komünist sistemde Koç ve Sabancı ailelerin türemesine devletin güvenliği için asla fırsat verilmez..Bugün Koç ve Sabancı ailelerinin ve onlar gibi zenginlerin bu milyarlarca dolarlık servetleri nasıl yaptığını tahmin edebilen varmı içinizde? ? Acaba bir aile diğer insanlar gibi ticaret yaparak böyle bir serveti ortalama bir zaman diliminde elde edebilirmi? Bugün Koç ve Sabancı ailelerinin bilinmez servetlerinin kaynağı geçmişte devlet içi bazı mekanizmalarla çevirdikleri kirli işlerdir..Bu kirli işlerden kazanılan akıl almaz paralar ise normal ticari işlerle ve devletin gizli yardımıyla bir anda kara paradan ak paraya çevrilmiştir..Üstüne üstlük bu adamlar birde kendi köpekliğini yapan medya organları tarafından halka 'ekmek dağıtan vatana hayırlı zenginler' olarak yutturulmuştur..Bugün maalesef ülkemizdeki basın TÜSİAD ve MÜSİAD'ı teşkil eden bu para babası kodaman ailelerin elinde esir olmuştur..Basın kendilerinin sahibi olan zenginlerin verdiği emirler doğrultusunda haber yapıp halkı yönlendirebilir..Gazetelerde haber diye verilen gerçekler gazete sahiplerinin verdiği bilgiler doğrultusunda belirlenir..Bugün Aydın Doğan 13,Turgay Ciner ise 9 gazetenin sahibidir...Sahip oldukları televizyon kanalları,radyo kanalları ve popüler web siteleri ise ayrıca bir etkendir..Koskoca Türkiye'de basın bu iki masonik işadamının elindedir..Halk yanlızca onların istedikleri doğrultusunda bilgilendirilir..Bu gazetelerde ve dergilere Koç,Sabancı ve Karamehmet aileleri asla eleştirilemez..
*Komünizmde sağlık ve eğitim parasızdır..Komünist sistemde sağlık ve eğitim gibi temel ihtiyaçlardan yararlanmanız için sadece o ülkenin vatandaşı olmanız yeterlidir..Yapılan araştırmalar Sovyetler Birliği'nin 15.826 gelişmiş hastane,22.119 gelişmiş labortuar,1.080.654 adet nitelikli doktor ve cerrah ile dünyanın en gelişmiş sağlık sistemine sahip olduğunu açıkça göstermektedir.Üstelik bu sağlık sistemi sırasız,kuyruksuz bir şekilde halktan beş kuruş para talep etmeden görevini en iyi şekilde yerine getirmektedir..Eğitimde ise 54.080 adet üniversite,103.308 adet eğitim labortuarı,25.147 adet bu okullara tahsis edilmiş spor salonu,981.583 adet öğretim görevlisi ve asistanı ile eğitim tümüyle sınavsız ve parasızdır..Okullarda harç parası,kayıt parası gibi aşağılıkça uygulamalar yoktur.
*Komünizmde özelleştirme hiçbir şekilde kabul edilemez..Sayın başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın yaptığı gibi yılda 20 milyar dolar ciro 7.2 milyar dolar net kar bırakan Tüpraş kalkıp da 4 milyar 108 milyon dolara Koç ailesine satılamaz..Koç ailesine satılan Tüpraş'tan Ak partili müslüman kardeşler büyük komisyon aldıkları için halkın malını şahsa satma cesaretini gösterebilmiştir..Komünizmde Tayyip Erdoğan kalkıp da medya kartelinin ve Turkcell'in sahibi Mehmet Emin Karamehmet'den 3 Kasım seçimlerinden 5 ay önce ' seçim kampanyalarına destek ve karşılığında Karamehmet'in devlete olan 2,5 milyar dolar tutarındaki borcunu silme' gibi iğrenç bir teklifte bulunamaz..Komünist sistemde Tayyip Erdoğan kalkıp da Türk Telekom gibi yıllık karı 5 milyar 385 milyon dolar olan şirketi 4,4 milyar dolara Oger Telekom'un sahibi Hariri'ye 5 yıl vade ile satamaz..Sen kimin malını kime satıyorsun Tayyip Efendi? ? Türk Telekomlar,Tüpraşlar ve Erdemirler Kasımpaşa'da kahvehane işleten babanın malı mı? ? Bunların hepsi halkın malı..Halkın malını su parasına satıyorsun kendin adamlarına racılığı ile komisyonunu alıyorsun,adlığın komisyonlarla irticai faaliyetlere destekte bulunuyprsun sonrada kalkıp dinden Allah'tan bahsediyorsun, dini bir sömürü aracı olarak kullanarak insanlardan oy kapmaya bakıyorsun..O su parasına sattıklarının hepsi devlet malı..Devlet malını zimmetine geçirmek veya başkalarının zimmetine geçirmesine izin vermek islamdaki en ağır günahlardan birisidir..Çünkü o devlet malında tüyü bitmemiş yetimin hakkı vardır.Ondan sonrada kalkıp sattıklarının parasını kendi komisyonunu aldıktan sonra IMF'ye olan borcun faizine ödüyorsun..Birde utanmadan rakamsal ve terimsel saçmalıkların dolu olduğu uyduruk raporlarla halkı kandırmaya çalışıyorsun ve ülkenin kalkındığını iddia ediyorsun.
Kısacası kapitalizm demek liberal ekonomi denir..Kapitalizmde önemli olan 'biz' değil 'ben'dir..Kapitalizmde tanrı paradır..Parası olan yaşar olmayan bakar..Kapitalizmde mafya kurumsallaşarak devletleşmiş ve buna paralel olarak devlet mafyalaşmıştır..Uyuşturucu kaçakçıları,insan tacirleri,silah tüccarları ve binbir türlü hokkobazlıkla yasaları çiğneyenler ve biraz da derin bağlantıları olanlar kapitalizmde ilahtır..Bu adamlar yasaları çiğnerler ve aklınıza gelen hertürlü pisliği yaparlar..Bunlara rağmen kırmızı halılarla karşılanırlar..Kısacası kapitalizmde esas olan kanunlarını çiğneyebilme sanatıdır..
İşte vaziyet böyle oluca her tür pis işi yapan İsrail ve Amerika ile doğrudan bağlantısı olan masonik vatab hainleri paraları olduğu için 'vatansever', Deniz Gezmiş gibi vatanseverler ise Amerikan askerlerini İstanbul'a ayak bastığı için dağa kaldıran ve insanların eşit bir şekilde yaşamasını,yoksulların da insanca yaşamasını istediği için 'vatan haini' olarak adlandırılır ve idam edilir.
idam cezası
27.09.2006 - 05:58İdam cezasının kaldırılmasının amacı Türkiye'deki derin devlet mekanizmalarının idamın kaldırılmasına yönelik talebidir..Çünkü idam cezası hiçbir zaman adaleti sağlamak için uygulanmamıştır..İdam cezasının amacı derin devlet mekanizmaları ve devletle bütünleşmiş mafya organizasyonlarını koruyabilmek amacı ile bu kokuşmuş düzen için tehidt oluşturan aydın kişilerin öldürülmesidir..Dikkat ettiyseniz idam cezası Sovyetler Birliği varken uygulanmıştır..Sovyetler Birliği yıkılıp komünizm tehlikesi son bulunca idam cezası da kaldırılmıştır..
Bu ülkede hiçbir zaman bir katil yada tecavüzü asılmamıştır..Bu ülkede asılanlar Deniz Gezmiş ve Mahir Çayan gibi aydınlardır..Devlet idam edecek bahane bulamadığı Uğur Mumcu gibi aydınları da farklı şekillerde idam etmesini bilmiştir..Kısacası idam cezasının amacı devletin içindeki kokuşmuş mekanizmaların varlığına yönelik bir savunma mekanizmasıdır.
kapitalizm
25.09.2006 - 22:02Kapitalizm paranın tanrı olarak kabul edildiği,eğitim ve sağlık gibi en temel insani ihtiyaçların bile paraya endekslendiği modern bir efendi-köle sistemidir....Kapitalizm,Koç ve Sabancı gibi sermayeyi elinde tutan kodamanların, gerektiği zaman devleti dolaylı yoldan tehdit edebildiği,ülkeye giren her yabancı sermayeden yüklü miktarda komisyonlar alarak vatan için hayırlı ortaklıklar yapabildikleri! ! ,kendi kurdukları özel okullardaki zeki beyinleri ülkenin geleceği için değil de kendi holdinglerinin geleceği için yetiştirebildikleri ve uluslararası politikada Türk başbakanlarından bile daha çok itibar görebildikleri aşağılık ve er yada geç yıkılması gereken kokuşmuş bir sistemdir...Bugün en basitinden Koç ve Sabancı aileleri kendi köpekliklerini yapan basın sayesinde insanların gözünde 'insanlara ekmek veren vatansever zengin' olarak kendilerini kamufle etmeyi başarmışlardır..Halbuki gerçekler renkli basının bize pompaladıklarından çok farklıdır..Bugün en basitinden Sakıp Sabancı Amerika'da başkanlık yapan Nixon,Carter,Reagen ve Clinton dönemlerinde beyaz saray'da özel olarak ağılrnabilmiş ve geceyi burada geçirebilmiştir..Türk başbakanlarına bile Washington'da yapılan ikinci sınıf muameler düşünüldüğünde Koç ve Sabancı ailelerinin gördükleri bu akıl almaz itibarın nedeninin paralarından çok masonik bağlantları olduğu görülecektir..
Koç ve Sabancı ailelerini burada örnek vermemin nedeni onların en sansasyonel zenginler olmalardır..Koç ve Sabancı ailelerinin dışında bugün 'ekemek dağıtan vatansever zengin' kılığında ortalıklarda dolaşan ve Özal döneminden sonra türeyen Mehmet Emin Karamehmet ve Turgay Ciner gibi ülkenin kaynaklarını sonuna dek sömüren vampirler de bulunmaktadır..Örenğin Turkcell'in patronu Mehmet Emin Karamehmet, Recep Tayyip Erdoğan'la, iktidara geldiği 3 Kasım 2002 seçimlerinden tam beş ay önce Akmerkez'de yemek yediği çoğu medya çevrelerince de bilinmektedir..Sizce Turkcell'in patronu Mehmet Emin Karamehmet ile Türkiye başbakanı Tayyip Erdoğan'ı ortak yemek toplantısında buluşturan şey nedir? ? İkisinin de islamcı olması mı :) Tabiiki hayır..İkisinin de kendi çıkarları için çiğ tavuk bile yiyebilme yetenekleri..Karamehmet Turkcell'in devlete olan 2 milyar dolar değerindeki borcun devlet tarafından silinmesini istemiş ve karşılığında Tayyip Erdoğan'a yaklaşan seçimlerde sahibi olduğu televizyon kanallarını ve gazeteleri kullanarak 'ücretsiz probaganda' yaptırarak iktidara gelmesini sağlamayı vaad etmiştir..Tayyip Erdoğan Karamehmet'in sayesinde iktidara gelmiş ve iktidara gelir gelmez ortamı değiştirmek için Karamehmet'in en büyük rakibi olan Uzan ailesini kendisine yem olarak seçmiştir..Halkın gözünde bir anda Adaletin Kılıcı olarak görülen Tayyip Erdoğan'ın yaptığı her faaliyet aslında çok şaibelidir.Günümüzde ise Tayyip Erdoğan böylesine üretken olabilen güçlü bir ülkeyi kendi ülkesindeki özel sermayeye ve körfez sermayesine peşkeş çekmekle meşguldür..
*** Yıllık cirosu 12 milyar dolar olan Tüpraş nasıl oluyorda yıllık cirorsunun dörtte biri olan 4 milyar 268 milyon dolara Shell ve Koç ortaklığına satılabiliyor?
***Yıllık cirosu 9,5 milyar olan Turk Telekom nasıl oluyor da Oger Telecom'a 3 milyar 919 milyar dolara üstelik 5 yıl vade ile satılabiliyor?
***Erdemit nasıl oluyor da 20 milyar dolar ciro yaparken 6 milyar dolara İsrailli bir grup ile Sabancının ortak olduğu bir fona satılabiliyor? ....
Sizin bu olup bitenleri aklınız alıyor mu? ? Tayyip Erdoğan gibi El-Kaide şeflerinin dibinde diz çökmüş oturan bir adam düşünün..Bu adam birde Atatürk'e hakaretten hapis yatıyor...Kalkıyor başbakan oluyor ve halkın en güzide şirketlerini su parasına satıyor..Nerede bu paralar? diye sorduğunuz zaman saçmasapan sayısal verilerle kafanızı ütüleyip duruyorlar..Kelime oyunu yapıyorlar..Bu paraların %10'u müslüman yeşil sermayeye komisyon olarak gitti..Geri kalan %90'ı IMF'nin borcunun faizine gitti..Adamlar halka sormadan halkın malını su parasına satıp komisyon almanın derdine düşmüşler...Vaziyet ortada...Deniz Gezmiş gibiler vatan haini diye idam edilirken böyle müslüman kardeşlerimiz! ! el üstünde tutuluyorlar..
Toplam 313 mesaj bulundu