Talat Semiz Adlı Antoloji.com Üyesinin Şair ...

Güzel bir sevda şiiri okudum. Her sevgiliden sevene kalan buruk bir tebessümdür. Bir gün güldüren sevdalar, buruk bir tebessüm olur geçmişin anılarına bürünür. Ne acıdır, kalır içimizde o sevdalardan derin bir iz, oysa sevda için sevgiliye canımızı veren bizleriz. Çok güzeldi, kutluyorum ++

Zaman, zaman kahpe zaman... Zamanın fırıldak oyunlarında varolduğuna bin pişman oluyor insan. Bir sevgiliyi beklersin geceler boyu uykusuz, şişer kızarır gözlerin, sağını solunu yoklasa da hep boş dönecektir ellerin. Zaman ve zamanla insan, göçüp gidecektir zamansızlık boyutuna, dünyayı unuttuğu an.

Neylersin dost, sevdalar küflenir izbe çukurlarda; yeni bir sevda uçuşur başımız üstünde taaa yukarlarda. Ne uzanır tutabiliriz, unut deseler ne unutabilirz... Hayatımızın tümü küf tutmuş; hangi bakteriyi hangi silahla vurabiliriz....

Bu sabah bana gerçekten şiir tadını veren, sevginin derinliğine inebilen, serzenişte bulunurken bile şair kalemine duyulan saygının bütün kalbiyle güzelliğini yansıtan, laf olsun diye anlamsız imgelerle değil, her imgesel vurguyu tam kıvanmkında kulklanan güzel bir şir okumanın coşkusunu yaşıyorum.
...

Kahreder sevdanın ateşi harı
Koynunda bulduğum sevgi baharı
Neden küsmüş bana gönlümün yari
Senin kollarında ölmek isterim


Her şiirin de sevdanın yazını, baharını işleyen, kalbinde şimşekler çakan, fırtınalar kopan, kelebeklerin kanadı kdar narin, bulutlrın geçişi kadar sessiz usta kalemi ...

Çocukca şiirler, binlerce şiirden daha iyidir.
Ne söylemek istiyorsa açıkça koyar ortaya. Tumturaklı, ağdalı
sevdalardan daha çok seversin bu şiirleri, okursun doya doya...
++

ÇOCUK ve GİZEM... Umutlarımız gerçekleşmediği sürece insanımız çıkış yolunu mutlaka mucizelere bağlayacaklar, ama mucizenin ne olduğunu, nerde olduğunu, nasıl olduğunu anlamadan onu yine çamura düşüreceklerdir. Yanılsama, düşsel çalkantının boyutundaki septik şaşkınlık, durmak, düşünmek gerek nerde ...

Gülüm-ölüm-zulüm...
Güldürmüşler beni, acı çekerek gülmüşüm! Düşün birer birer, sil yenibaştan ne varsa ömrümüzde yaşamdan yana... Şaşarım zamana meydan okudukça, dünyaya kazık çakmaya kalkan insana! ( ++ )

Merhaba Sevgili Fatih... ( tedirgin ) rumuzunuza alışamadım...

Şiirinizi okudum. Şiirin tamamı güzel ve başarılı, yalnız 'gülüş yanığı' diye dilimizde bir kavrama rastlayamadım. 'GÜLÜŞ GAMZESİ' var, 'GÜLÜŞÜN AYDINLIĞI' var, 'GÜLÜŞÜN KAÇAMAĞI' var, 'GÜLÜŞÜN BIYIK ALTINDAN OLANI' var ama gülüş y ...

İkinci kez okuma şansım oldu. Bir önceki düşüncelerime katılıyorum. Karadeniz ve Karadenzilinin yayla tutkusunun özünde bölgenin işlebilir topraklarının yok denecek kadar az olması, nüfusun kalabalık olması yatar. Dağbaşı düzlüklerinden yararlanarak hayvansal ürünler temin etmek için katlanılmayan s ...

*ŞEHİRLER TERK ETTİ BENİ* Bu benim hoşlandığım, sevdiğim şiir... Ümlü şair, Edgar Allen Poe'yu okuyormuşum gibi geldi bana. Çok güzel ve duygusal... Ayrıca şiirin içinde hiç bir fonetik ses vurgusu kullanılmadığı halde, şiirsel devrik cümleler, tümcelerin uyarlanmış yerleri ve dilin başarıyla kull ...

*HER ŞEY YER DEĞİŞTİRDİ* Şiirin içinde çok yetkin bir derinlik olduğunu söylüyor duygularım. Duygularım diyorum, çünkü duygusal bir şiir. Sanki duygular insanı tersyüz etmiş gibi, eldeğmeyen, sözlerle kurgulanması çok güç olan, ama insanın bir o kadar yakınında tanıdığı, anımsadığı, neler olduğunu ...

*SENİ YAZMAK* Kalemin yönü, içselliğin gerçek duruşu, dilin pürüzsüz akıcılığı, duygusallığın yer yer öfkeye dönmesindeki nedenin katı ve biraz da sert disiplini, insanı 'şiir mi, değil mi' düşüncesine götürüyor. Hoş... yaşadığımız zaman dilimindeki şiir anlayışı oldukça nazımdan çok ibrenin nesre ...

Yaşam, insan ve gençlik... Ne dağlar aştık, ne ırmaklar, çöller geçtik.
Sonra bir nokta, göstermez oldu yolları epigraf, el yordamıyla yol alırken boşlukta...

Susuz yaşam olmaz dercesine... Büyümek, nereye kadar, büyümek ölçülü, kararlı, azar azar... Bir sarmaşık olup tırmanmak yukarı yukarı, önümüze ne gelirse...

Didişmek değilse yaşam
Ya nedir?
Kimi kan-ter içinde kahrolur
Sermayaesine güvenir kimi
Emeğin yanında sermaya
Uyduruk bir bahanedir...

Sosyal adaletin, eşitliğin hakça uygulandığı bir ülke gerek. Dünya yağma edilir, garibana gömülecek bir çukuru çok görürler...

Bu kadar içtenlik, sevgi ve saygı dolu bir şiiri 'Eline sağlık usta..!' diye geçiştiremem ben. Yakışık almaz. 1920'den 1939'a kadar süren kısacık sürede başarılarını izlemek, topluma kazanımlarını görmek, devrimlerinin sayısını anımsamak dünyada kaç ölümlü lidere kısmet olmuştur? Lütfen düşünün, Ata ...

Bu okuma özürlülerin doldurduğu ülkede yazınızı bir İnci İceer Hanım
okumuş, bir de ben okuyorum.

Şaşırdım mı? Hayır değil...
Sevdim mi? Evet. Hemde çooook.
Neden çok sevdim, açıklayabilir miyim?
Neden olnmasın. Önem sırasıyla madde madde yazsam olur mu?
Onayınız olumluysa başlıyorum:
1-G ...

Zaman gerçekten kalleş, zamanı zamana bırakınca aşılır bu olumsuz engel. Daralan bir çemberin içinde 'Pİ' sayısını bilmeyen adam, sana ben kafa patlatıp bir insanın çapı nasıl ölçülür anlatamam... ++

Sevmek, bağlanmak hatta acı çekmek ne güzel. İnsan ruhunun olgunlaşması, bir duyarlılığın son aşamaya ulaşması için kişilerin acı çekmesinin uhrevî bir anlayış olduğu seven dervişin sevgisinden ( Örneğin: Yunus Emre'den ) açıkça belli oluyor. Hallac-ı Mansur da bu gerçeği yakalamış bir tasavvuf düşü ...

=Oralarda
Bilmediğim zamanların
Sessiz şarkılarını dinliyor
Sevdiklerimin çoğu. =
===========================


Her düş, her masal, her kurguda, her imgede gerçek, insan düşündükçe, duyumsadıkça, açıp yüzünü baktıkça, gerçeklerin ne olduğunu bilecek. Soyut, somut milyonlarca kavram yaratırız ...

Pastoral doğa sevgisinin yelken açtığı gönüllerde canlanır bir bir hatıralar. Yıllar geçse de aradan, insan varlığını borçlu olduğu topraklara yaşar. Kutluyorum. Sevgilerimle...

Tatlı bir kızılcık sopası... Biraz da serzeniş acı acı... Yanılıp sevmiş bulunursun bir kere... Yıllarca sürer kalbinde o sevgiden acı...

Didaktik ( öğretici ) şiir anlayışıyla, mizah anlayışının ( hiciv ) karışımı sergilenmiş yaşamdan yaprak yaprak. Yaşam felsefesinin tutarlı yanı, insanı düşündürmeye ve hemde pozitif düşündürmeye yönlendirici olmasıdır. Şiirin çeşnisi mutlaka aşk ve sevda olduğunda duygularımız, didaktik olduğunda ...