Sultan Fatih Yağcı Adlı Üyenin Nedir Yazıları ...

  • yaşar nuri öztürk

    18.10.2006 - 11:48

    yaşar hocam
    çekil aradan
    sonra gel..
    :)

  • lazca

    18.10.2006 - 11:18

    eternal sana diyor
    aynı terime yazdım
    kazaya kurban gitmeyelim
    yine kavga başlayacak galiba
    hadi kolay gelsin
    yiyin birbirinizi...

  • lazca

    18.10.2006 - 11:14

    o yazdığın lazca değil..
    gürcüce bir türkü..

  • etraf

    17.10.2006 - 23:30

    taraflar..
    'taraf' yön uç..
    etraf = tasvir edilenin 360 derecesi.
    sorun şu ki
    alt ve üst
    etrafa dahil midir?
    bilmiyorum, kullanılışta olmaması gerikir
    fakat
    ıstılahta kullanılıyor olabilir,

  • namus belası

    17.10.2006 - 23:22

    Kız gelinim, suna boylum, doyamadan biz bize
    Besmeleyle yüzün açıp oturmadan diz dize
    Almış kaçırmışlar seni, çökertmişler ıssıza..
    Namus belasına gardaş, verdiğimiz can bzim

    ilk mısrada iltifat ve sitem
    ikinci mısrada arzu, dua ve hayal
    üçüncü mısrada tepki, çaresizlik ve isyan!
    dördüncü mısrada bir çizgi peşinden bir tesbit ve en sonundada alınan bir karar
    sonu fedakârlık ve / veya çaresizlik...

    şu dört mısra
    ne duyguları saklıyormuş içinde..
    Cem Karaca..
    Allah rahmet eylesin
    onun yorumu bambaşka yapmış türküyü...

  • tartışmak

    17.10.2006 - 23:01

    ilginç değil mi?
    tart-ışmak,
    kökünde bir 'tart'mak var..
    terazi.. iki kefe sağda ve solda..
    ne kadar hazîn..
    terazinin bir kefesinde yükte hafif pahada ağır bir inanç,
    diğer kefesinde
    yükte ağır pahada hafif bir safsata..
    gözler terazide;
    kararı terazi verecek
    ve
    terazi hangisi GÖZÜNE (kalbine değil) büyük ve ağır gözükürse
    onu
    şampiyon ilan edecek..
    adaletsiz tartan teraziler!
    sizi belediyeye şikayet edeceğim,
    gün gelecek
    tezgâhlarınıza el konulacak!

  • Cevap

    17.10.2006 - 19:29

    Ey talib,
    sordun diye söylüyorum,
    kişi yaşamak için acı çeker, bir kez yaşamaya görsün,
    görürse aslâ acı çekmez!
    Ölülerin yüzlerine bir bak,
    hiç yaşadıkları için ve yaşadıklarından ötürü acı çekiyorlar mı?

  • bilmek

    17.10.2006 - 19:23

    ızdırap verir..
    kişinin bilgisi arttıkça ızdırabıda artar..
    öğrendikçe acı çekmiyorsa insan
    işte o
    öğrenmek değildir..
    peki nedir?
    adını siz koyun!

  • nietzsche felsefesi

    17.10.2006 - 19:21

    öyle bir hayat yaşıyorum ki,
    cenneti de gördüm, cehennemi de
    öyle bir aşk yaşadım ki
    tutkuyu da gördüm, pes etmeyi de.
    bazılari seyrederken hayatı en önden,
    kendime bir sahne buldum oynadım.
    öyle bir rol vermişler ki,
    okudum okudum anlamadım.
    kendi kendime konuştum bazen evimde,
    hem kızdım hem güldüm halime,
    sonra dedim ki ' söz ver kendine '
    denizleri seviyorsan, dalgaları da seveceksin,
    sevilmek istiyorsan, önce sevmeyi bileceksin,
    uçmayı seviyorsan, düşmeyi de bileceksin.
    korkarak yaşıyorsan, yalnızca hayatı seyredersin.
    öyle bir hayat yaşadım ki, son yolculukları erken tanıdım
    öyle çok değerliymiş ki zaman,
    hep acele etmem bundan,anladım...

  • soru

    17.10.2006 - 19:13

    Ölüler hiç 'yaşarken' acı çekerler mi?

  • seksenli yıllar

    17.10.2006 - 18:51

    pazar 88
    pazar 89
    Mustafa Yolaşan..

  • beklemek

    17.10.2006 - 18:40

    pek-lemek
    'pek' (sağlam,korunaklı) = bek.
    ava merakı olanlar bilir
    özellikle çulluk avı bir çalılığın arkasına sinerek akşam güneş batmaya
    yakınken yapılır.
    çulluklar o saatlerde yuvalarına dönerler
    ve avcıda kuytu bir köşede onları bekleyerek muradına ermeye çalışır.
    avcının yaptığı bu eyleme 'bek' denir..
    çulluk beki..
    çulluğu korunaklı bir yerde tâkibe almaktır manası..
    'bek' (pek) eski türkçede sabit durmak manasındadır aynı zamanda..
    bütün bu anlamları birleştirince;
    'beklemek' = sağlam korunmuş bir yerde sabit durmak
    sonucu çıkıyor ortaya..

    Ne hasta bekler sabahı,
    Ne taze ölüyü mezar,
    Nede bir günahı şeytan,
    benim seni bekledigim kadar...

  • enteresan diyaloglar

    17.10.2006 - 15:51

    Oğlan kıza döndü:
    - Seni seviyorum, dedi.
    Kız:
    - Ben de seni, dedi...

  • ezan

    17.10.2006 - 15:30

    kelimenin kökeni 'izin'..
    bildiğimiz izin..
    arapçada kulak vermek, dinlemek anlamına geliyor 'izin'..
    ezansa
    bu kelimenin mastarı
    yani işitilen, kulak verilen anlamında..
    kelimenin etimolojisi bu..

  • ezber

    17.10.2006 - 14:53

    'ez' (farsçada -den, -dan anlamlarına gelen önek
    'ber' (berm) = hafıza, bellek..

    ez-berm = ezber = hafızadan...

  • acayip şiirler

    17.10.2006 - 14:40

    Felsefenin ekmeği yoktu,
    Ekmeğin felsefesi.
    Ve sahipsiz felsefenin ekmeğini,
    Sahipsiz ekmeğin felsefesi yedi.
    Ekmeğin sahipsiz felsefesini
    Felsefenin sahipsiz ekmeği.
    Ve yıkıldı gitti Likya.
    Hala yeşil bir defne ormanı altında...

    Melih Cevdet ANDAY

  • enteresan diyaloglar

    17.10.2006 - 14:38

    -yeni telefon aldım
    -hayırlı olsun. bu mu?
    -ne demek bu mu? o bu mu diyerek küçümsediğin telefon varya 980 ytl!
    -hadi canım.. ben hayatta vermem o parayı buna
    -bak iki oluyor 'bu' diyorsun. önemli olan özellikleri görünüşe aldanma!
    -özellik? ütü yapıyor mu bu telefon!
    -üfff.. ben gidiyorum
    -nereye
    -telefoncuya.. geri verecem..

  • bela

    16.10.2006 - 23:23

    -Abi şuradan bela verir misin bana?
    - Tabi canım! Allah belanı versin senin!
    Kendinden nefret ediyorsun unutma!
    İnsan kendine kahreder, kendine katlanmakta güçlük çeker en çok…

  • ah

    16.10.2006 - 23:13

    Ah! büyüdükçe çıkıyor acısı bazı şeylerin...

  • replik

    16.10.2006 - 22:55

    -anne bahar ne zaman gelecek?
    -hele bir kış gelsin de...

  • idbâr

    16.10.2006 - 22:22

    geriye dönüş..
    terslik..işlerin ters gitmesi..

  • canlı

    16.10.2006 - 22:18

    'can' taşıyan..

  • bırakmak

    16.10.2006 - 22:13

    habersiz,
    uyurken, yazılı küçük bir not ile
    yanıbaşına...

  • toprak

    16.10.2006 - 22:08

    toprak...
    yani bir karanfili, bir elma ağacını ve üzerindeki meyveleri
    yapraklarını, yeşil rengini, kırmızı rengini..
    şuursuz, kesif bir toprak (ana) mı yaratıyor...
    bugünden tezi yok toprağı kazmaya başlıyorum ben o zaman,
    bulacağım beyin çok büyük bir beyin olmalı!

Toplam 3332 mesaj bulundu