Mehlika Ersan Adlı Üyenin Nedir Yazıları - An ...

  • emin çölaşan

    15.05.2007 - 10:23

    kendi yazdıklarına inanıp inanmadığı hususunda mütereddit olduğum, bir insanın hem de bir gazetede köşe sahibi birsinin nasıl olup da bu kadar at gözlüğüyle olaylara baktığını ve dar düşüncelerini hiç sıkılmadan yazdığını hayretengiz bir şekilde seyrettiğim kişi.

  • medrese

    15.05.2007 - 10:13

    modern zamanların tek yönlü eğitim veren üniversitelerini düşündükçe Osmanlı'nın yükseliş dönemindeki halini gıptayla düşündüğüm, Tefsir, hadis, kelam, islam felsefesi, akaid gibi islami ilimlerin yanında astronomi, fizik tıp matematik gibi pozitif bilimlere de bünyesinde yer veren ileri derecedeki eğitim kurumları....

  • ikindi

    13.05.2007 - 15:17

    güneşin gruba meyliyle beraber insanın 5 çağından yaşlılık çağını hatırlatan, öğle vaktinin tuhaf bitmezliğinden insanı kurtaran biraz hüzünlü biraz kekremsi vakit...

  • edward said

    03.05.2007 - 19:38

    edwar Said...
    ismine bile yansımış olan 'yersiz yurtsuz'luğu...
    dini inancın aslında aynı doğruları görmeyi engellemeyeceğini...
    doğulu olmanın grurunu ve yaz ikindilerini düşündürüyor bana...

  • echelon

    03.05.2007 - 19:34

    timaş yayınlarından çıkan Ali Çimen'e ait bir kitabın adı...
    kitapta dünyanın her yerini saran istihbarat ağı anlatılıyor. haberleşmelerin tamamının dinlenildiği idda edliyor ki o vakit iyiki sıradan bir insanım konumunda şükürler ediyorsunuz.

  • derkenar

    16.04.2007 - 21:31

    90'lı yıllarda henüz Akra Fm bugünkü kadar pasifize olup dinleyici kitlesini kaybetmemişken,
    cumartesi günleri Konya'dan Şuayb Sarıyıldız'ın yaptığı enfes proğramın adı..
    derkenar...

  • sela

    16.04.2007 - 21:20

    bir yaz mevsiminde güneş henüz tam da tepeye çıkmamışken,
    evin yan tarafındaki tarla alanda gelinciklerle tırnaklarına oje yapmaya çalışacak kadar son'un farkında olmayan küçük kız minareden gelen sesi yadırgadı birden...
    öğle vakti değildi ki....
    ezan gibi de okunmuyor, çok buruk bir ses yankılanıyordu evlerin duvarlarında...
    arkasından bir ses.......
    ....ölmüştür....
    Allah rahmet etsin....
    ve ilk defa o gün, o sesle doğumun yanında ölümün de varlığını derinden hissetti küçük kız...
    anladı ki artık yabancı kalamayacaktı istese de bu sese..
    ne zaman yaz gelse, ne zaman güneş tepeye meyletse
    sanıyordu ki daha çok artıyordu gidenler ve gidenlerin ardından okunan bu son görev çağrısı...

  • 23 nisan

    16.04.2007 - 19:41

    Cumhuriyetin ilk yıllarında Hakimiyet-i Milliye bayramı olarak kutlanan bir bayramdır...
    1929 yılında Himayey-i Etfal Cemiyeti (çocuk esirgeme kurumu) 'nin gönderdiği bir genelgede (kendi cemiyet örgütlerine) 23-29 Nisan arasının çocuk haftası olarak kutlanması istenilmiş ve buna parelel olarak 23 nisan hakimiyet-i milliye bayramının yanında çocuk bayramı olarak da kutlanmıştır.

    fakaaat hangi çocuk bayramı? ? yukarda adı geçen kurum şehit ve Gazi çocuklarının bakımını üstlenen bir kurumdur ve bu bayramda çocukların adının da zikredilmesinin nedeni bu çocukların sorunlarının konuşulması içindir.
    yoksa bu bayram bugünkü şekliyle, ebeveynlerin çocuklarının kıyafet ve eğlencelerini yarıştırdıkları bir bayram değildir.
    amacından bu kadar sapmış bir başka bayram örneği de yoktur sanırım..

  • yazı

    15.04.2007 - 20:46

    bedenin de söz gibi uçup gittiği fanilik içerisinde, insanın en derin arzusu olan ebediyet isteğini bir nebze de olsa gerçekleştirmenin hem en zor hem de en kolay yolu.
    bedenin toprak oluşunda, ruhun da öteki boyuta geçişinden sonra 'sen' denilen şeyden kalan en ölmez parça.......

  • Azap Yolu

    14.04.2007 - 23:05

    Tom Hanks'in başrollerinde oynadığı, oyuncu kalabalığı olmayan fakat asla sıkmayan güzel bir film. ilk defa ölüseverlik hastalığı denilen nekrofiliyle karşılaşmıştım..tavsiye edilir...........

  • haluk nur baki

    14.04.2007 - 22:32

    lise yıllarımda stv'de her perşembe akşamı yayınlanan bir proğramın konuğu olurdu... vefatından 1-2 yıl önceydi galiba. oldukça zayıftı, hatta gözlerime kemikleri batacak hissi duyuyordum...
    'bir müslüman dünyadan et götürmez kabire' demişti...
    mana insanıydı..Allah mekanını Cennet etsin, bu millete ve bu dine çok önemli hizmetleri oldu..
    tüm eserleri Damla yayınevi tarafından bastırıldı..

  • baba ve piç

    14.04.2007 - 22:23

    diğer eserlerinin bir çoğunda olduğu gibi sihir, cin ve aşk üçlemine oturtulmuş bir eser, sacayağının üzerinde ise Ermeni tehciri var...

  • deniz gezmiş

    14.04.2007 - 11:34

    andolunun kurak toprakalrından kendine, ailesine, vatana millete hizmet etmek için okumak amacıyla gelen ve fakat gençliğinin, heyecanının kurbanı olan, kandırlımış zavallı vatan evladı..
    bir çokları gibi ne uğruna öldürüldüğünü bile idrak demeyecek kadar ideolojinin deli gömleğiyle zihni kuşatılmış olan genç insanlardan biriydi....

  • rast

    12.04.2007 - 16:46

    genellikle akşam ezanlarının tam da vaktin ruhuyla örtüşür bir mahiyette okunduğu makam

  • mustafa armağan

    12.04.2007 - 16:34

    aslen edebiyatçıdır kendileri...
    4 yılı sürükleyerek edebiyat fakültesinde bitirmeye çalışırken sosyoloji, felsefe, tarih amfilerine gidip dersler alarak 1.sınıfın başlarından itibaren sevmemeye başladığı bölümden ve meslekten kendini kurtarmıştır.
    her ne kadar bazıları edebiyatta, tarihtekinden daha kuvvetli bir kalemi olduğunu söyleseler de araştırmacı tarih yazarlığı da kayda değerdir.
    En azından zaman gazetesindeki köşesine attığı başlıklarla ve kitaplarına verdiği isimlerle dikkat çekmeyi,
    farklı algısal zeminlere sahip insanlara hitap etmeyi biliyor...

  • kadere rıza

    12.04.2007 - 16:21

    değiştiremeyeceğin şeyler için endişelenmeme durumu
    mütevekkil ve müsterih olma

  • susmak

    12.04.2007 - 16:19

    26. saatine girdi susuşum, ne zor bir şeymiş hiç konuşmamak, tüm hayata dışardan bakıyormuş hissi veren, aslında sanılanın aksine iç dünyada derinleşmeyi değil patlamak üzere olan bir bombanın fitilinin sonuna gelindiğinin habercisi olan bir tür eylem, oruç işte asla konuşmama orucu....

  • bekir coşkun

    12.04.2007 - 15:51

    köşesinin başlığına, yazılarının içeriğine ve resimdeki gülümsemesine bakıp hayretengiz bir şekilde bütün köylerde ısrarla neden bu kadar tarafgir, saplantılı ve ötekileştirici yazılar yazdığını merak ettiğim, yazılarının gerek içerik olarak gerekse hacim olarak bir gazetenin köşesinde yer kaplamaktan çok 3'lük satır arası kullanılmazsa bir parağraflık edeceğini düşündüğüm şahıs.

  • bediüzzaman said nursi

    09.04.2007 - 19:21

    meyveli ağacı taşlarlar misali hakkında oldukça çok atıp tutulan, özellikle kürt kökenli olmasından dolayı ayrıca bir saldırı hedefi haline gelen ama söylenilenlerin aksine asla milliyetçilik yapmamış olan, bütün insanların Adem'den, Adem'in ise topraktan geldiği bilincine sahip olan mütefekkir, alim, mana insanı....

  • TAHKİKİ İMAN

    09.04.2007 - 19:06

    hızlı adımlarla taklitten kurtulduğunuzu sandığınız bir anda, yolunda giden ne varsa birden tepetaklak olur -belki de sınanmanız içindir- ve işte böylesi anlarda hiç de kolay olmadığını anladığınız ve asla bu gidişle ulaşamayacağınızı düşündüğünüz hakiki imana denir...

    ve bu iman hayatı yolunda gidenlere veya felaketler karşısında hemen pes edenlere uğramaz kanımca....

  • dini nikah

    04.04.2007 - 20:16

    Cumhuriyet'ten sonra İsviçre medeni kanununun ülkeye girişiyle beraber, dua edilmeksizin ailenin temelini atmaya gönlü razı olmayan insanlarımızın resmi nikahla beraber başvurdukları nikah çeşididir..

  • Fatma K. BARBAROSOĞLU

    03.04.2007 - 20:25

    halihazırdaki bir kaç önemli edebiyatçıdan biri olan F.K.Barbarosoğlu, gerek dili kullanma becerisi ile gerekse sosyolojik tahlil yeteneği ile öne çıkmış, ama ülkemizdeki ideolojik kamplaşmalardan dolayı yeterince kıymeti bilinmeyen bir isim.. Ahir zaman gülüşleri ve hiçbiryer adlı eserleri tavsiye edilir...

  • Irvin Yalom

    03.04.2007 - 20:19

    nietzsche ağladığında adlı romanla ülkemizde tanınan, aslında çok daha güzel eserleri olan (mesela aşkın celladı- psikiyatr olarak hastalarının tedavi öykülerini anlatıyor her ne kadar okuduktan sonra her taşın altında bir kaya arama huyu edinmiş de olsanız gayet iyi) pskoterapist...

  • simyacı

    02.04.2007 - 19:26

    4 yıl boyunca tüm yaz tatillerinde bıkmadan okuduğum, 5 yıl aradan sonra bu yaz tatilinde yeniden başlamayı düşündüğüm paulo coelho'nun en güzel kitabı. binbir gece masallarından esinlenilerek yazılmış..diyorlar...

Toplam 91 mesaj bulundu