Hasan Büyükkara Adlı Antoloji.com Üyesinin Ş ...

''yanışı'' denilmiş..bir klavye hatası sanırım, kelime ''yanlışı'' olacaktı

bunun dışında , antolojide artık yeni bir tarz haline gelen bu biçimle yazılmış , eli ayağı düzgün bir taşlama okudum...tebrikler efendim

Son iki bölüm ...

şiirin temposunu düşürmüş sanki...diğer kısımlar ise iyi...

başlık ise ayrı güzel..tebrikler

çok severdim bu şiiri..şimdi yeniden okuduğumda hala ilk okuduğum gibi yine çok sevdiğimi farkettim...ölüm hak, şiir ise en güzel miras insanlığa..

güzellikler içinde ol gittiğin yerlerde de...

Şimdi tutup; ''tüm şairler, akşamcıdır'' desem biliyorum ki yanlış anlaşılacağım..öyleyse akşamcı deyiminin tedaisinden sıyırarak akşamı yeniden yazalım söylemek istediğimi...akşam şiirin eşref vakitlerinden birisidir, hüznün bir başka ismidir edebiyatımızda..

Akşam ve Hüzün deyince konuyu dağıts ...

Sinyali, meclis- i nur'a düşmüştür
Dostlar burda nur'dan şiir örmüştür
Nur içinde dost kapısın görmüştür
Nur olmadan karanlıklar aşılmaz

Nihat Behram tıpkı kardeşi Ataol Behramoğlu gibi Türk edebiyatı ve şiirine daha henüz yaşarken mâl olmuş değerli bir edebiyat adamıdır...

Şahsiyet olarak tüm ömrünü inancına adamış, inancının sözcüsü olmak üzere seçkin ve değerli sözleri ile meydan yerlerine düşmüş çağdaşımız bir şaidir..

Kiş ...

ŞIN.. da kaldım ben...

Sizin taptığınız benîm ayağımın altındadır..

iza dehallesinu veş-şın. zahere kabru muhyiddin....

Sin şın'a dahil olunca, kabr-i Muhyiddin izhar olur...

Yanlışa,çirkine kötüye tapanları çarpar hurûfat ın şimşeği

Hurûfat; ürpermeyi icra i tesir etmiyorsa insanda, ...

şiirin son kısmındaki dört dize asaf haletten...tırnak içine almış şair de zaten...

Bir şiire, bir felsefeye öykünen şiirlerin te'lif haline gelmesi , ondan fakat o değil, hale gelmesi zordur..

en iyi Mevlana te'lifçisi olarak şeyh galib gösterilir tarihte..ancak, arif nihat, asaf halet , nazı ...

Sevgili Hasan Tan,

Kafası dağınık demedim ben yorumumda.

''yani kafasının dağınıklığını olduğu gibi aktarmak istiyor belki de şair..diyeceğim ama onu da diyemiyorum.''

Demişim.

oysa, kafa karışıklığından çıkar şiir esasında..çünkü, zihin, rüzgarını; siklon ve antisiklon dediğimiz farklı ...

antıparantez demişti bir dostum..fransızcadan gelmedir ve aslı antre - parantezdir...valla ben söyleyenin yalancısıyım

antre giriş demek malum...yani parantez girişlerinde , parantezlerin bekleme salonlarında çok bekletiyor şiir...yani kafasının dağınıklığını olduğu gibi aktarmak istiyor belki de ...

Bir gece vakti okumuştum şiiri ve derinden etkilenmiştim. Yeniden okudum şimdi şiiri ve daha evvel yazdığım yorumumu..

Çok beğenmiş olmanın şokuyla abartılı mı olmuş yorumum..Diye yeniden bakıyorum. Telaş içinde yazmıştım o gece.İmlalarındaki hataları saymazsam düzelteceğim bir ifadem var mı?
...

yol...insanın hayatının manzara resminde vazgeçilemez bir figür

teşekkür ederim osman hocam kendim ve site adına şimdiden çalışmanız için..akşam bakarım artık şimdi çıkmam lazım...

ancak son bir söz..nedim şiirinin puan ortalamasını 7 ye çeken insanlara el insaf diyorum...yani başka da bişey demiyorum...dersem ağır kaçabilir zira...

son sözcük gördüm değil de gördük olsa idi daha doru olurdu osman hocam...nedim ehibba ile dostlarıyla konuşur gibi almış kaleme şiiri zira

aynen öyle osman hocam..ben kenarında dolaşırken sen cuk oturtmuşsun hele'yi yerine...aynen öyle

:))

şiirin ilk kelimesi ''hele''..

türkçede şey kelimesine benzer...bir çok anlam ve vurguya haizdir..

hele kelimesi kullanıldığı cümle içinde vurgusuna veya yerine göre farklı anlamlar alır..''özellikle'' , ''sonunda'' gibi anlamları olduğu gibi bir ünlem olarak uyarma, korkutma söz verme anlamla ...

Veysel Çolak, Metin Cengiz, Seyyit Nezir, Hüseyin Haydar, Tuğrul Keskin.


bir deklarasyon yazarlar seksenli yıllarda..ve bu şiir bu çıkışı akım yapan anlayışın bir ürünüdür...yenibütüncülük...


bilmiyorum bu deklarasyonu okumaya kaç kişi yeltenecektir ..
ama bu şiir işte burada belirtil ...

Kavram-Karmaşa, Eylül 2001 demiş şair..bence de tam böyle bişey işte..karmaşa ancak kargaşa değil şiir..

kamaştıran bir ışığı var şiirin gözleri...kaşının tam ortasından bakmak istedikçe hayata karmaşıyor duygular...

hüzzam fosil değil fasıldır üstad...Bahar oldu beyim evde durulmaz da bir hüzzam şarkıdır...hüzzam ruhun ölüme yaptığı zam hüzmesidir naci aga...

evet dertlidir ama tıpkı bu şiirin girişi gibi..Gün biter gülüşün kalır bende ...ama aynı zamanda umutludur

diyorum...

valla senin duyduğun sesle ...

modern halk şiiri..eloktro sazı , eloktro gitar olarak çalma isteği..gesi bağları mı , rodrigo gitar konçertosunda erimiş gitmiş yoksa gitar konçertosu mu, gesi bağlarında kaybolup gitmiş..karar vermekte zorlandım

ama denemiş şair...bakalım seyirci ne diyecek?

o kadar da değil ama...evreşe mevreşe sesleri gelmiyor şiirden...kulak frekansını bu kadar bozarsak birisi de gelir teke zortlatması sesleri aramaya kalkar ki şiirden..o zaman kına nereye lazım olur bilemeyiz.. ..valla iş çığırından çıkar..hüzzam bu şiirde sade kahve kıvamında ve kokusunda bana kalı ...

imgeye yönelme, göndermeler yapma ve belli kesim dışında anlaşılmama isteğinin temelinde şairin kendisini baskı altında hissetmesi yatar..

şair dünya standartlarının geldiği ileri noktadaki insan hak ve özgürlüklerinin kısıtlanmasına ve bu konudaki baskılara karşı kapalı ve fakat şifre sinyaller ...

bir alıntı asmak geldi içimden...

ikinci yeni şiir akımı nedir...

1. Türk şiirinde 1950'den sonra Garip akımına (I.Yeni) ve 1940 kuşağının toplumsal gerçekçi şairlerine tepki olarak doğan, değişik imge, çağrışım ve soyutlamalarla yeni bir söyleyişi amaçlayan şiir akımıdır.
2. Onların Gari ...

şiir ne kadar hüzzam diyor insan...oldukça hüzzam...

Gün batar, kuşlar döner, dönmez bu yoldan beklenen

şarkısı kadar