Hasan Büyükkara Adlı Antoloji.com Üyesinin Ş ...

Eski biçim ve ses zevki ile yeni içerik..Yeni şiir arayışında denemeler...

bir çeşni olarak, günün şiirinde dikkatlere sunulmasında faydalı olacağına inanıyorum...

tedailerini , rastgelelik hissi vererek sağlayan ve fakat tedai ve göndermeleriyle , zeka şimşekleriyle dikkate alınabilecek bir ...

bugünden bakılınca şiirin dekoru ve içeriği bugün için çok tuhaf.... ciddi ciddi yazılmış ve fakat hafif bir şiir...hatta hint filmlerinin arasına serpiştirilen absürd klipler kadar komik...ancak dünü bugünün anlayış ve değer yargılarıyla ele almak doğru değil...

bu yüzden, bir zevki tahattur i ...

eski bir dosta rastlamak geçerken ....çok güzeldi...şiire gelince gizem yükünü, muammalar içre meraka davet eden dizelerini, dekorunu, ima ve göndermelerini...gezindim...bir denizaltı yolculuğunu andıran..daha uygun zamanda ve ruh halinde şiirin sularına yeniden dalış yapmak üzere tebrikler ediyo ...

ustaya söz ne haddimize...ama bir kayıt hatası gözüme ilişti...şiir güne düşmüşken bu vesileyle moderatörümüze not düşersek düzelir belki..

üçüncü beşliğin son mısrasında ''Dmanı'' yazılmış..'dumanı' olacak diye düşünüyorum..''dumanın'' da olabilir.bilmiyorum

rahmetle usta

Bir borges öyküsünden...

Karanlıkta yattığım yılların sayısını unuttum; bir zaman genç, bu zindanda volta atabilen benken, şimdi beklemekten, hem de ölüm-duruşunda, yazgımı beklemekten başka bir şey elimden gelmiyor.

...

İlle de bir şeyler yapma, ne yapıp edip zamanı doldurma çaresizliğini ...

bu şiirlerin tadı bir başka...bambaşka ve kalıcı...ne desem boş....sonsuza seslenişler bunlar

aforizmalar...ekşisözlük...zaytung....yeraltı şiirleri..yeraltı müzikleri..göndermeli, alaycı, herşeyi (kendisi dahil) yeren ironiler...değişim..değişime direniş..değişime alışma...

yenicami...yenimahalle...yenikonak..yenibosna..yenidoğan..v.s..v.s

yeni tarz..yeni stil..yeni uslup..yeni içeri ...

Bir serçe,
gün geçtikçe çarpıyor
göz pencerelerime daha bir sertçe

Der gibiydi şiir..

Şiirin, bize gelişinin, nasılı üzerinde konuşmak istedim yorumları okuduğumda..

Bir şiire, nasıl yaklaşırız?
Veya bir şiir bize nasıl yaklaşır?

Bir takım yan yana dizilmiş harflerin yaydığı sinyallerin,bizde bir manyetik alan oluşturmaya başlaması sayesinde şiirle temasa geçeriz. Bu manye ...

islamcılıkla müslümanlığın farkı gibi şiir..şair hayatını şöyle yaşamıştır , böyle yaşamıştır..muhafazkardır, türk islam sentezcisidr , islamcıdır şucudur bucudur bilmem...necati şaşmaz bugün itibarıyla merhumun kızıyla evlenmektedir..bunlar ayrı konular

ama şiir islamcılık dahil hiç bir ideoloj ...

ne kadar dinlendirici...

tinisi ? tınısı? şu bilidiğimiz tını sözcüğünden olsa gerek dedim...ama benim bilmediğim başka bir sebebi olabilir tinisi şeklinde yazmasının..

pempe şeklindeki yazıma gelince bunun mutlaka bir klavye hatası olduğunu düşünüyorum..doğrusu pembe olmalı..

çocukluğa dönüş duygusu, çocukluğun masum ...

Şiirin mısralarına yüklü musiki, son dönem şiirlerin pek çoğunda aldırış edilmeyen bir husus..bu yüzden şiire ısınışımda, bu yönünün etken olduğunun altını çizmek isterim...

şiirle dertleşmek, içimizdeki saklı çocukla dertleşmek gibidir...

kararlı ve fakat şiirce bir yumuşaklıkla yazılan dize ...

obelisk'ler üzerine en müthiş şiiri sanırım bir erzurumlu arkadaş yazmış...erzurmlu anonim diye geçiyor adı..kimse işte bu anonim denen arkadaş...

sanırım turgut uyar bu türküyü dinledikten sonra obeliskler üzerine bir de ben şiir yazayım diye düşündü..ve yukarıdaki şiiri yazdı...bize uyar..deği ...

Fikir ve hınç duygusu baskın...bir şiir...hep aynı tonda...bir ruh haline tekabül etmiş belli ki...

Şiire güzel demek üzereydim ..yorumuma geçmeden önce şiirin hikayesini de okudum..şiirin hikayesinde okuduklarım çok daha sarsıcıydı..ve şiire yansıtılamamıştı...yani şiir gölgelendi bir anda...

oysa, başta söylediğim üzere şiir, akıcılığı, ifade kudreti ile hoşuma gitmişti ve sözcük israfı yapm ...

Osmanlı tebaasından bir şair.. Istanbul yeniköylü Pedros Kavafis in çocuğu...Pedros işi dolayısıyla mısıra gidince konstantin orada doğmuş...1860 yılındaa doğmuş 1933 yılına kadar savrulmuş durmuş...iskenderiye londra ıstanbul...arasında..akdenizli ve akdeniz kültür değerleri ve bilinçaltı ile yaz ...

içinde bir türkü saklanmış şiirin sanki...tebrikler efendim...

''yer yüzünde hiç bir felsefe oryantalist felseyi geçemedi geçemeyecek te''

burada geçen oryantalist sözcüğünün anlamını doğu veya şark olarak algılamış ve bu algısı ile vurgulama yapmış yorumcu Sinan bey..ancak kelimenin anlamı bu değildir..

Oryantalizm; Müslüman doğu medeniyetinin (din, ede ...

çocukken merak vardı..çocukken hayret vardı...çocukken ürperirdik...çocukken evrene daha yakındık..makrosuna da , mikrosuna da..çocukken yaşamak tadına vardığımız bir şeydi...

şükür büyümedik...diyebiliyoruz böyle ara ara büluğa ermeyen dehalarla...

Şiir elektrik gibi evet...

Ne idüğü bilinmeyen, ne'ttüğünden belli olan bişey

:)

eğer ki encâm, necm in ef'al vezninden çoğulu olup yıldızlar demek ise ve ''yıldızların başı'' serencam oluyorsa şiir başka türlü okunur...eğer gidişat ve işin akıbeti olarak okunursa bu kelime , şiir yine başka okunur

DE Mİ YO RUM

Diyorum ki;

yıldızların uzaklığına övgü dür eninde sonunda ...

bir şairin hal ve ahvalini itiraf eden bir şiir...şairin hayatla yüzleşmesi ...anlaşılır , sade , samimi bir şekilde kağıda düşülen notlar

Bi sen eksiktin ayışığı
Gümüş bir tüy dikmek için manzaraya!

Can Yücel

o kadar çok şey var ki şiir hakkında söylenecek...bu yüzden söylenmeyecekleri tesbit için bir soluk ara vermek lazım düşüncelere