Bu duvarlar yetmiyor bizi ayırmaya bilesin...
Bu parmaklıklar, bu demir kapılar, bu hava, inan...
Bazen bir yumrukta yıkacak kadar güçlü,
Bazen bir serçe kadar güçsüzsem, bir nedeni vardır...
Hangi zorluğu yenmemiş insanoğlu.
Hele taşıyorsa içinde bu insanca sevgiyi.
Güzel günler zorlu duraklardan geçer sevdiğim.
Damla damla birikiyor insan. Damla damla sevgili...
Bir gün akıp gideceğiz hayata...
Duvarlar yıkılacak, açılacak bütün kapılar bilesin.
Benim yüreğim sensin şimdi, seni vurur durur...
Ve yine damla damla çoğalıyorsun içimde.
bazi yiyeceklerin cinsel arzuyu artirici etkisi oldugu bilimsel olarak kanitlanmistir. üstelik, bu yiyeceklerin pek cogunu günlük dogal beslenmemiz sirasinda aldigimiz icin afrodizyak yiyecek bulmak ugruna manyak arayislar icine girmek gereksizdir. örnegin sogan, domates, karpuz, biber, kereviz, maydanoz,badem, ceviz gibi herkesin kolayca elde edebilecegi yiyeceklerin hepsi afrodizyaktir. erkekler icin hindi eti ve austern istiridyesi cok fazla cinko icermesi ve buna bagli olarak sperm üretimini cogaltma özelligi nedeniyle daha etkili afrodizyaklar arasinda yer alirlar.
ahudutu ve cilek basta olmak üzere cali meyvalari kadinlarin cinsel arzularini belirgin bir sekilde yukari cekerler. özellikle cukulata beyindeki serotonin miktarini artirmak suretiyle kadinlarin agaca tirmanmasini üst düzeyde tesvik etmektedir.
uzak dogu‘da balina penisi, gergedan boynuzu, ayi ödü ugruna hayvan iskencesi ve katliamina acilan afrodizyak meraki essekligin daniskasidir. bu maddelerin hicbiri afrodizyak degildir. cin halk cumhuriyetinde halen 9000 ayi, dogal yasamdan alinip ilkel ciftliklerde, icinde hareket dahi edemeyecekleri demir kafeslerde iskence görmekteler. bu hayvanlarin karinlari diri diri desiliyor ve öd sivilarini toplamak icin acik birakiliyor. hayvanlar büyük acilar icinde can cekiserek ölüyorlar. wspa bu vahsete dur demek icin bir kampanya sürdürüyor.
...
Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilal!
Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helal.
Ebediyen sana yok, ırkıma yok izmihlal:
Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet;
Hakkıdır, hakk'a tapan, milletimin istiklal!
Yanyana geçen geceler
unutulup gider mi
Acılar birden biter mi
Bir bebek özleminde
seni aramak varya
bu hep böyle böyle gidermi
Suya hasret çöllerde
beyaz güller biter mi
dikenler göğü deler mi
Bir menekşe kokusunda
seni aramak varya
bu hep böyle böyle gider mi
Kendine iyi bak beni düşünme
su akar yatağını bulur,
Kendine iyi bak beni düşünme
su akar yatağını bulur,
İçimdeki fırtına
kör kurşunla diner mi
Kavgalar kansız biter mi
Bir mavzer çığlığında
seni aramak varya
bu hep böyle böyle gider mi
Şu kahpe dünya seni
bana düşman eder mi
dosluklar birden biter mi
Bir kardeş selamında
seni aramak varya
bu hep böyle böyle gider mi
Bana bir şeyler anlat
Canım çok sıkılıyor
Bana birşeyler anlat anlat
İçim içimden geçiyor
Yanımdasın susuyorsun
Susuyor konuşmuyorsun
Bakıyor görmüyorsun
Dokunsan donacağım
İçimde intihar korkusu var
Bir gülsen ağlayacağım
Bir gülsen kendimi bulacağım
Depremler oluyor beynimde
Dışarda siren sesi var
Her yanımda susmuş insanlar susmuş
İçimde ölen biri var
Hadi birşeyler söyle
Çocuk gözlerim dolsun
İçinden git diyorsun
Duyuyorum gülüm
Gideceğim, son olsun
İçimde soluyorsun
İki can var içimde
Korkular salıyorsun üstüme korkular
Her an başka biçimde
Biz üç kişiydik;
Bedirhan, Nazlıcan ve ben
Üç ağız, üç yürek, üç yeminli fişek...
Adımız bela diye yazılmıştı dağlara taşlara,
Boynumuzda ağır vebal, koynumuzda çapraz tüfek...
El tetikte kulak kirişte
Ve sırtımız toprağa emanet...
Baldıran acısıyla ovarak üşüyen ellerimizi,
Yıldız yorgan altında birbirimize sarılırdık.
Deniz çok uzaktaydı
Ve dokunuyordu yalnızlık.
Gece uçurum boylarında,
Uzak çakal sesleri
Yüzümüze, ekmeğimize,
Türkümüze çarpar geçerdi.
Göğsüne kekik süredi Nazlıcan,
Tüterdi buram buram.
Gizlice ona bakardık,
Yüreğimiz göçerdi...
Belki bir çoban kavalında yitirdik Nazlıcan'ı,
Ateşböcekleriyle bir oldu kırpışarak tükendi.
Bir narin kelebek ölüsü bırakıp tam ortamıza,
Kurşun gibi, mayın gibi tutuşarak tükendi...
Oy Nazlıcan vahşi bayırların maralı,
Nazlıcan saçları fırtınayla taralı,
Sen de gider miydin böyle yıldızlar ülkesine,
Oy Nazlıcan oy can evinden yaralı...
Nazlıcan serin yayla çiçeği
Nazlıcan deli dolu heyecan
Göğsümde bir sevda kelebeği
Nazlıcan ah Nazlıcan...
Artık yenilmiş ordular kadar
Eziktik, sahipsizdik
Geçip gittik, parka ve yürek paramparça,
Gerisi ölüm duygusu, gerisi sağır sessizlik,
Geçip gittik, Nazlıcan boşluğu aramızda...
Bedirhan'ı bir geçitte sırtından vurdular...
Yarıp çıkmışken nice büyük ablukaları,
Omuzdan kayan bir tüfek gibi usulca,
Titredi ve iki yana düştü kolları...
Ölüm bir ısırgan otu gibi sarmıştı her yanını
Devrilmiş bir ağaçtı ayışığında gölgesi
Uzanıp bir damla yaş ile dokundum kirpiklerine
Göğsümü çatlatırken nabzımın tükenmiş sesi...
Sanki bir şakaydı bu, birazdan uyanacaktı,
Birazdan ateşi karıştırıp bir sigara saracaktı
Oysa ölüm sadık kalmıştı randevusuna ah
O da Nazlıcan gibi bir daha olmayacaktı...
Ey Bedirhan; Katran gecelerin heyulası,
Ey Bedirhan; Kancık pusuların belası
Sen de böyle düşecek adam mıydın konuşsana,
Ey Bedirhan ey mezarı kartal yuvası...
Bedirhan mor dağların kaçağı
Bedirhan mavi gözleri şahan
Zulamda suskun gece bıçağı
Bedirhan ah Bedirhan...
Biz üç kişiydik
Üç intihar çiçeği
Bedirhan, Nazlıcan ve ben
Suphi...
Şimdi saat sensizliğin ertesi
Yıldız doğmuş gökyüzü ay aydın
Avutulmuş çocuklar çoktan sustu
Birben kaldım tenhasında...
Gecenin avutulmamıs ben.
Şimdi gözlerime ağlamayı öğrettim
Ki bu yaşlar utangaç boynunun
kolyesi olsun
Buda benim sana
ayrılırken hediyem olsun.
Soytarılık etmeden
güldürebilmek seni
Ekmek çalmadan doyurabilmek
Ve haksızlık etmeden
doğan güneşe
Bütün aydınlıkları içine
sezebilmek gibi
Mülteci isteklerim oldu
arasıra biliyorsun
Şimdi iyi niyetlerimi bir bir
yargılayıp asiyorum
Bu son olsun, son olsun.
Şimdi saat yokluğunun belası
Sensiz gelen sabaha günaydın
İşi gücü olanlar çoktan gitti
Bir ben kaldım voltasında gecenin
Hic uyumamış ben
Şimdi gözlerime ağlamayı öğrettim
Ki bu yaşlar utangaç
boynun kolyesi olsun
Bu da benim sana
Ayrılırken hediyem olsun.
Kafamı duvara vurmadan
tanıyabilmek seni
Beyninin icindekileri anlıyabilmek ve
Yitirmeden yüzündeki anlık
tebessümü
Bütün saatleri öyleyce
Dondurabilmek için
Çıldırasıya paraladım kendimi
Lanet olsun
Artık sigarayı üç pakete
çıkarttım günde
Olsun gözüm olsun,
ne olacaksa olsun...
Benım arkadasım....Hem deli dolu hem sakin olsun,cok konussun ama susmasinida bilsin,gözleriyle ne düsündügünü anlatsin sonra kafami sisirene kadar sohbet etsin,hakliysa bilmislik taslasin haksizsa yerinde oturup sussun,hem aglatsin hem güldürsün ama ...
shawshank redemption / esaretin bedeli
23.04.2005 - 15:42tek kelımeyle
MÜKEMMEL...
yağmur
23.04.2005 - 15:41_da yurumesı ve muazzam bır toprak kokusu...
cehennem
23.04.2005 - 15:39dünyadaki kötüler için düşünülmesi ve inanılması insanda hoşluk duygusu yaratan yer. kötüler için yaşasın cehennem.
bam teli
23.04.2005 - 15:35sazın en kalın teli
yılmaz güney
23.04.2005 - 14:21Bu duvarlar yetmiyor bizi ayırmaya bilesin...
Bu parmaklıklar, bu demir kapılar, bu hava, inan...
Bazen bir yumrukta yıkacak kadar güçlü,
Bazen bir serçe kadar güçsüzsem, bir nedeni vardır...
Hangi zorluğu yenmemiş insanoğlu.
Hele taşıyorsa içinde bu insanca sevgiyi.
Güzel günler zorlu duraklardan geçer sevdiğim.
Damla damla birikiyor insan. Damla damla sevgili...
Bir gün akıp gideceğiz hayata...
Duvarlar yıkılacak, açılacak bütün kapılar bilesin.
Benim yüreğim sensin şimdi, seni vurur durur...
Ve yine damla damla çoğalıyorsun içimde.
ingilizce
20.04.2005 - 18:11olmazsa olmaz
bluetooth
20.04.2005 - 18:10kablosuz bir dünya düşünün...
öğretmenlik
18.04.2005 - 21:22en güzel meslek
gelecek
18.04.2005 - 21:19gelecekte bir gün gelecek
dans
18.04.2005 - 21:17ice island
seven
18.04.2005 - 21:16..ler ağlarmış.
efes pilsen
18.04.2005 - 21:15mıller den sonra efes pılsen
seni sevmek
18.04.2005 - 21:14her şeye değer...
queen
15.04.2005 - 23:10ARTIK BANA ZEVK VERMİYOR
aids (h.i.v.)
15.04.2005 - 23:07KORUNUNNNNNNNNNNNNNNNNNNNNNNNNNNNNNNNNNNNNNNNNNNNNNNN
uçurtmayı vurmasınlar
15.04.2005 - 23:06ÇOK GUZEL BIR YAPIT
afrodizyak
15.04.2005 - 23:05bazi yiyeceklerin cinsel arzuyu artirici etkisi oldugu bilimsel olarak kanitlanmistir. üstelik, bu yiyeceklerin pek cogunu günlük dogal beslenmemiz sirasinda aldigimiz icin afrodizyak yiyecek bulmak ugruna manyak arayislar icine girmek gereksizdir. örnegin sogan, domates, karpuz, biber, kereviz, maydanoz,badem, ceviz gibi herkesin kolayca elde edebilecegi yiyeceklerin hepsi afrodizyaktir. erkekler icin hindi eti ve austern istiridyesi cok fazla cinko icermesi ve buna bagli olarak sperm üretimini cogaltma özelligi nedeniyle daha etkili afrodizyaklar arasinda yer alirlar.
ahudutu ve cilek basta olmak üzere cali meyvalari kadinlarin cinsel arzularini belirgin bir sekilde yukari cekerler. özellikle cukulata beyindeki serotonin miktarini artirmak suretiyle kadinlarin agaca tirmanmasini üst düzeyde tesvik etmektedir.
uzak dogu‘da balina penisi, gergedan boynuzu, ayi ödü ugruna hayvan iskencesi ve katliamina acilan afrodizyak meraki essekligin daniskasidir. bu maddelerin hicbiri afrodizyak degildir. cin halk cumhuriyetinde halen 9000 ayi, dogal yasamdan alinip ilkel ciftliklerde, icinde hareket dahi edemeyecekleri demir kafeslerde iskence görmekteler. bu hayvanlarin karinlari diri diri desiliyor ve öd sivilarini toplamak icin acik birakiliyor. hayvanlar büyük acilar icinde can cekiserek ölüyorlar. wspa bu vahsete dur demek icin bir kampanya sürdürüyor.
mehmet akif ersoy
15.04.2005 - 22:54...
Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilal!
Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helal.
Ebediyen sana yok, ırkıma yok izmihlal:
Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet;
Hakkıdır, hakk'a tapan, milletimin istiklal!
Hayalet
15.04.2005 - 22:49DVD ARŞİVİMİN VAZGEÇİLMEZLERİNDEN..KAÇ KERE IZLEDIM...BU SORUYU KENDIME DEFALARCA SORDUM AMA CEVAP VEREMIYORUM......
ahmet kaya
15.04.2005 - 22:47Yanyana geçen geceler
unutulup gider mi
Acılar birden biter mi
Bir bebek özleminde
seni aramak varya
bu hep böyle böyle gidermi
Suya hasret çöllerde
beyaz güller biter mi
dikenler göğü deler mi
Bir menekşe kokusunda
seni aramak varya
bu hep böyle böyle gider mi
Kendine iyi bak beni düşünme
su akar yatağını bulur,
Kendine iyi bak beni düşünme
su akar yatağını bulur,
İçimdeki fırtına
kör kurşunla diner mi
Kavgalar kansız biter mi
Bir mavzer çığlığında
seni aramak varya
bu hep böyle böyle gider mi
Şu kahpe dünya seni
bana düşman eder mi
dosluklar birden biter mi
Bir kardeş selamında
seni aramak varya
bu hep böyle böyle gider mi
ahmet kaya
15.04.2005 - 22:46Bana bir şeyler anlat
Canım çok sıkılıyor
Bana birşeyler anlat anlat
İçim içimden geçiyor
Yanımdasın susuyorsun
Susuyor konuşmuyorsun
Bakıyor görmüyorsun
Dokunsan donacağım
İçimde intihar korkusu var
Bir gülsen ağlayacağım
Bir gülsen kendimi bulacağım
Depremler oluyor beynimde
Dışarda siren sesi var
Her yanımda susmuş insanlar susmuş
İçimde ölen biri var
Hadi birşeyler söyle
Çocuk gözlerim dolsun
İçinden git diyorsun
Duyuyorum gülüm
Gideceğim, son olsun
İçimde soluyorsun
İki can var içimde
Korkular salıyorsun üstüme korkular
Her an başka biçimde
ahmet kaya
15.04.2005 - 22:43Biz üç kişiydik;
Bedirhan, Nazlıcan ve ben
Üç ağız, üç yürek, üç yeminli fişek...
Adımız bela diye yazılmıştı dağlara taşlara,
Boynumuzda ağır vebal, koynumuzda çapraz tüfek...
El tetikte kulak kirişte
Ve sırtımız toprağa emanet...
Baldıran acısıyla ovarak üşüyen ellerimizi,
Yıldız yorgan altında birbirimize sarılırdık.
Deniz çok uzaktaydı
Ve dokunuyordu yalnızlık.
Gece uçurum boylarında,
Uzak çakal sesleri
Yüzümüze, ekmeğimize,
Türkümüze çarpar geçerdi.
Göğsüne kekik süredi Nazlıcan,
Tüterdi buram buram.
Gizlice ona bakardık,
Yüreğimiz göçerdi...
Belki bir çoban kavalında yitirdik Nazlıcan'ı,
Ateşböcekleriyle bir oldu kırpışarak tükendi.
Bir narin kelebek ölüsü bırakıp tam ortamıza,
Kurşun gibi, mayın gibi tutuşarak tükendi...
Oy Nazlıcan vahşi bayırların maralı,
Nazlıcan saçları fırtınayla taralı,
Sen de gider miydin böyle yıldızlar ülkesine,
Oy Nazlıcan oy can evinden yaralı...
Nazlıcan serin yayla çiçeği
Nazlıcan deli dolu heyecan
Göğsümde bir sevda kelebeği
Nazlıcan ah Nazlıcan...
Artık yenilmiş ordular kadar
Eziktik, sahipsizdik
Geçip gittik, parka ve yürek paramparça,
Gerisi ölüm duygusu, gerisi sağır sessizlik,
Geçip gittik, Nazlıcan boşluğu aramızda...
Bedirhan'ı bir geçitte sırtından vurdular...
Yarıp çıkmışken nice büyük ablukaları,
Omuzdan kayan bir tüfek gibi usulca,
Titredi ve iki yana düştü kolları...
Ölüm bir ısırgan otu gibi sarmıştı her yanını
Devrilmiş bir ağaçtı ayışığında gölgesi
Uzanıp bir damla yaş ile dokundum kirpiklerine
Göğsümü çatlatırken nabzımın tükenmiş sesi...
Sanki bir şakaydı bu, birazdan uyanacaktı,
Birazdan ateşi karıştırıp bir sigara saracaktı
Oysa ölüm sadık kalmıştı randevusuna ah
O da Nazlıcan gibi bir daha olmayacaktı...
Ey Bedirhan; Katran gecelerin heyulası,
Ey Bedirhan; Kancık pusuların belası
Sen de böyle düşecek adam mıydın konuşsana,
Ey Bedirhan ey mezarı kartal yuvası...
Bedirhan mor dağların kaçağı
Bedirhan mavi gözleri şahan
Zulamda suskun gece bıçağı
Bedirhan ah Bedirhan...
Biz üç kişiydik
Üç intihar çiçeği
Bedirhan, Nazlıcan ve ben
Suphi...
ahmet kaya
15.04.2005 - 22:41Şimdi saat sensizliğin ertesi
Yıldız doğmuş gökyüzü ay aydın
Avutulmuş çocuklar çoktan sustu
Birben kaldım tenhasında...
Gecenin avutulmamıs ben.
Şimdi gözlerime ağlamayı öğrettim
Ki bu yaşlar utangaç boynunun
kolyesi olsun
Buda benim sana
ayrılırken hediyem olsun.
Soytarılık etmeden
güldürebilmek seni
Ekmek çalmadan doyurabilmek
Ve haksızlık etmeden
doğan güneşe
Bütün aydınlıkları içine
sezebilmek gibi
Mülteci isteklerim oldu
arasıra biliyorsun
Şimdi iyi niyetlerimi bir bir
yargılayıp asiyorum
Bu son olsun, son olsun.
Şimdi saat yokluğunun belası
Sensiz gelen sabaha günaydın
İşi gücü olanlar çoktan gitti
Bir ben kaldım voltasında gecenin
Hic uyumamış ben
Şimdi gözlerime ağlamayı öğrettim
Ki bu yaşlar utangaç
boynun kolyesi olsun
Bu da benim sana
Ayrılırken hediyem olsun.
Kafamı duvara vurmadan
tanıyabilmek seni
Beyninin icindekileri anlıyabilmek ve
Yitirmeden yüzündeki anlık
tebessümü
Bütün saatleri öyleyce
Dondurabilmek için
Çıldırasıya paraladım kendimi
Lanet olsun
Artık sigarayı üç pakete
çıkarttım günde
Olsun gözüm olsun,
ne olacaksa olsun...
ahmet kaya
15.04.2005 - 22:40Bu aşkın nüshası rüzgarlarda
Aslı bende kalacak
Bizi hasret saracak
Bulutlar çıldıracak
Ayrılık başımı döndürüyor
Kavuşmayı özlettin
İntiharlar kuşandım
Bu aşkı sen kirlettin
Geçtim borandan kardan,
Yitirdim bahçeleri
Ellerini tutamazsam gülüm,
Yatamam geceleri
Bu aşkın nüshası rüzgarlarda
Kahrı bende kalacak
Sende ihanet gülüm
Bende matem kalacak
Bu aşkın efkarı şarkılarda
Yüzün bende solacak
Bizi zaman yenecek
Ve anılar kalacak
Geçtim borandan kardan,
Yitirdim bahçeleri
Ellerini tutamazsam gülüm,
Yakarım geceleri
Toplam 548 mesaj bulundu