Bir Gece Vakti Adlı Üyenin Nedir Yazıları - A ...

  • Bir Gece Vakti

    17.06.2023 - 12:55

    Dönüp dışarı baktı.

    Büsbütün umudunu kestiği bir an’da, bu yolun ona görünmesi şaşırtıcı olduğu kadar sevindiriciydi de. Unuttuğu, bir daha hiç mi hiç dönmeyeceğini sandığı anılarına doğru yeni bir yolculuğa çıkacaktı.
    Kararlıydı.
    Mademki buraya değin gelmişti anımsamak istemediği onca şeyin ardına düşmüştü; artık gitmek kaçınılmazdı onun için.
    Anılara yüzümüzü dönmenin ne zamanı ne de mevsimi vardı.
    Çocukluğunu anımsadı; ilk kez bindiği atlarla kurduğu yakınlığı, sıcaklığı anımsamıştı. Üzengiye ayakları bile yetişmiyordu. Dedesi kolon kayışlarını gevşetip, üzengileri daha yukarı çekip ayak hizasına getirerek, ayaklarını buraya sıkı sıkı yerleştirip çıkarmamasını tembihlerdi. Dizginleri çok sıkmadan tutmasını, arada bir oynatmasını, eyerin üzerinde sağa sola hareket etmemesini, atın bir canlı olduğunu, ona sevgiyle yaklaşmasını hatırlatarak onu yola salardı.

    Birden, o ilk günkü heyecanı hissetmişti…



  • Kendinizi bir dörtlükle ifade edebilir misiniz?

    17.06.2023 - 01:32

    Elbette sizin yazdıklarınızın aksini düşünmüyorum, gereksiz her yapılan insanı yorar, tüketir. haklısınız..

  • Kendinizi bir dörtlükle ifade edebilir misiniz?

    17.06.2023 - 01:24

    Aslında Mutlu olmak nedir, hep mutlu mu olmak zorundayız, ya da mutlu etmek zorunda mıyız?
    Benim düşüncem; gereksiz yere incitmeme üzerine kuruludur.
    Yoksa birileri mutlu olsun diye asla çaba harcamam, harcanan bu çabayı da gereksiz bulurum.

  • Kendinizi bir dörtlükle ifade edebilir misiniz?

    17.06.2023 - 01:10

    Kişiye göre değişen kavramlar bunlar, kimseyi incitmemek dahi benim için pozitif bir duygudur, dramatik iyileşme diyorsanız ne denir ki buna; hiç tanımadığınız bir insanın kaleminden çıkan şiir ya da yazılar için olumlu düşünce belirtmek karşılığında alınacak söz de ''Teşekkür ederim'le sınırlıdır.
    her neyse belki de farklı bakıyoruz olaylara...

  • Kendinizi bir dörtlükle ifade edebilir misiniz?

    17.06.2023 - 00:59

    Buna katılmıyorum, mutlu ettiğiniz kadar mutlu olursunuz, yalnızlıksa tercihtir. Mutlu etmeyi becerebilsek keşke, üzmeden incitmeden davranabilsek...

  • Bir hikaye yaz ( Nesirleriniz)

    17.06.2023 - 00:47

    Nedense hayal ürünü gibi gelmiyor, belki de yaşanmışlıkları biildiğimden, hep isyan ettiğim duyguları kaleminiz gün yüzüne çıkardı belki de ondan.
    Ama çok buruk,
    Kim bilir belki de ben yufka yürekliyim...
    Merakla okuyorum, ben de başka anılarda çağrıştırdı, kim bilir onları da buraya eklerim. Güzel yazıyorsunuz.

  • Bir hikaye yaz ( Nesirleriniz)

    17.06.2023 - 00:38

    KARDELEN

    Sessiz ve sakince yudum yudum okudum; bilemedim gerçek mi, hayal mi, dokunaklı duygu yüklü, sanki biraz buruk... merakla okuyorum Aslı Hanım.

  • Bir Gece Vakti

    16.06.2023 - 19:14

    Ah! Bellek dedi içinden…
    Unutuşun ve koruyuşun sığınağı…
    Arayışın dili, kimliğin rengi, soluğu yansıyordu, ince belli çay bardağına…
    Durduğum yer arayışımın bentleriyle çevrili.
    Yakınmayı kestim. Yakınım uzaktaki gibi, uzaktayım.
    Sana daha yakın Süveyda…
    İşte buradan gidişinin son sözleri gelip seni de sarmalasın isterim:

    Ah! Yalnızlık
    Ve kahreden hüzün.



  • Bir Gece Vakti

    16.06.2023 - 14:06

    Ürküntü içindeydi.
    Buraya adım attığı an’dan beri, yüzünü ne yana dönse her şey yabansı geliyordu. Bir yerlerden ansızın karşısına çıkan imgeler, kokular, renkler o ürküntüsünü giderir gibi olmuştu.
    Bugün ömrünün en uzun gününü yaşayabileceğini düşünmüştü…
    Nihayet Hegel bitmişti; sevmemişti hiç ama ikiyüzlülük değildi, çok para kazanmasına rağmen. Hiç güzel yazmıyordu işte… ‘’estetik’’ miş güya.
    Yüzleştiği her bir şeyin getirdiği çağrışım, alıp götürdüğü duygu atlası yılları yılları içeriyordu.
    ‘’Bir gün bir ömre bedel’’ dedikleri bu olsa gerek!

    Geldim. Yüzünle yüzleştim Süveyda.
    Sürgünüm, sevincim, ayrılığım Süveyda…
    Yüzüm özleminle solup duruyor…


  • Bir hikaye yaz ( Nesirleriniz)

    15.06.2023 - 16:27

    Haklısınız Aslı Hanım anı ama bıçak yarası gibi içimde kaldı; elinizden bir şey gelmez ya... anlarsınız anlatamazsınız... öyle içimi acıtmıştı ki o gün; hissettiğim duygu cam kırıkları batmasıydı sanki...

    İşin güzel yanı Zeynep'le çok güzel dost oldular, Zeynep'e ördüğü el emeklerini hediye etmiş falan...

    Ne güzel bir şey bir insanın diğer bir insana duyduğu sıcaklık beklentisiz...

  • Bir hikaye yaz ( Nesirleriniz)

    15.06.2023 - 15:02

    YÜREK GÖZÜYLE GÖRMEK
    (Yıllar öncesinden bir anı)

    Liseye kadar tüm okul hayatımızı birlikte yaşamıştık, üniversitede ayrılmıştık; asla dostluğumuz, arkadaşlığımız başka bir evreye dönüşmedi. Yaşadığım şehre atandığını öğrenince onu yıllar sonra göreceğim için çok sevinçliydim, tüm günümü boşalttım Şehir hastanesine göz doktoru olarak atanmış, üstelik isminin önüne prof. eklenmişti. Gurur duydum.
    Hastanenin merdivenlerini ikişer ikişer çıkıyordum, onca yıldan sonra onu makamında ziyaret edecektim ki; merdivenlerde çok yaşlı bir köylü kadının ağladığına gözüm ilişti. Onca kalabalık içinde yapayalnızdı ve ağlıyordu. Yanına iliştim sordum neden ağladığını,
    ‘’kör olmuşum’’ dedi, ‘’kör olmuşum’’
    Nasıl yani diye sordum, ağladığından anlatamıyordu, yanına taş merdivene oturdum seyyar satıcıdan aldığım suyu verdim, az sakinledi anlatmaya başladı. Köyde yaşıyormuş kazak, çorap, atkı, fanila, yelek, hırka, v.s örüyormuş komşusu Abdul pazarda satıyormuş, meyve sebzelerinin yanında. Biraz daha iyi görmek için şafak da hastaneye gelmiş sıra beklemiş Dr. Bunu görünce bu yaşta neyi göreceksin diye azarlamış kör olmuşun demiş boşuna başka hastaların vaktini alıyorsun demiş bunu kapı dışarı etmiş.

    Şok oldum, yaşlı olunca bazı hakları kayboluyor mu ki insanın
    Ya da yoksul ve kimsesiz olunca.
    Oturduğu yerden kaldırdım, gel arkadaşım doktor sana bakar dedim.
    Zeynep’in odasına girdik birlikte, kısaca ve sessizce olanı biteni anlattım Zeynep’e. Yaşlı kadını incelikle muayene etti gözüne baktı, gözüne ilaç verip göz bebeklerini büyüttü, uzun uzun muayene etti sonunda çekmecesinden bir gözlük çıkardı, kocaman bir gözlük tak bunu dedi kadına kadın gözlüğü taktı Zeynep’e baktı
    ‘’kör değilim görüyorum görüyorum’’ dedi.
    Önce Zeynep’e sarıldı sonra benim ellerime sarıldı. Ellerimi güçlükle aldım elinden. Onu uğurladık.
    ‘’Gerçekten görüyor mu’’ dedim,
    ‘’Hayır, gözlükle daha iyi görebileceğine inanmış dedi ve ekledi
    ‘’Yürek gözüyle görüyor Umut’’ dedi…

  • Bir Gece Vakti

    14.06.2023 - 17:51

    Gidip o ıssızlığı gördüm.
    İçini bir titreme almıştı; Şükrü Erbaşın yazdıklarını bir kez daha okudu, notlarının arasından;
    ‘’ Yalnızlık, bizi kalabalığın azabından kurtaran en değerli yaşama gücüdür. Derinliği öğreten, uzakları öğreten, hayâl kurmayı öğreten, hatta unutmayı öğreten bir yaşama mucizesidir. Biz, dünyanın büyüsünü yalnızlığın o çok katmanlı sessizliği içinde görürüz, öğreniriz, anlarız. Kendimizi sevme olanağıdır yalnızlık. Bir çeşit varoluş ayinidir, ayetidir. Kimsenin bizi cezalandıramayacağı bir yerdir. Çok önceden söylemiştim, bir daha söyleyeyim; tüm bunların olması için yalnızlığı bizim seçmemiz gerekir.’’ ŞÜKRÜ ERBAŞ
    Yönümü yalnızlığa çevirmiştim.
    Kendi tercihim olan yapayalnızlığa
    Her şey ıssızlığa bürünmüştü…

    Bir tek kelebekler hayatın devşiren yüzünü anlatıyordular…


  • Bir Gece Vakti

    14.06.2023 - 15:26

    Sesler, renkler, kokular ele verir kendini,
    Bunu biliyordu bilmesine… üstelik her mevsimin ayrı bir sesi, rengi, kokusu olduğunu da…
    Sözler;
    Bunun açtığı kapıdan girilen yerin anlamı, sıcak ve sevecen bakış…
    Yaşanmışlıklardan süzülerek ağıp gelip hayata renk veren, bağlılıklar vardı. Yönünü döndüğü her yer; bir şey anlatıyor düne, bu güne dair birçok şeyi getirip sunuyordu.
    Yaşamak ile yaşamamak arasındaki kararsızlıkları bir yanıyla dünü, diğeriyle de bugünü anlatıyordu biraz da.
    Bunları o, bir ‘’tutunamama’’ simgesi olarak da almıyordu; başkaları onun hep ‘’ötekiler’’ dediği kişilerin dillerine pelesenk ettikleri gibi.
    Hegel bana, ben ona bakıyordum; bir an önce bitirmem gerekiyor, özgürlüğüm için…

    Her şeyin bir zamanı, ömrü olduğuna inanlardandı.

  • Bir Gece Vakti

    14.06.2023 - 12:14

    Teşekkür ederim Ata Kızı, ''Ata kızı'' sözünü hak edensiniz. Hem yazılarınızla hem duruşunuzla...

  • Bir Gece Vakti

    14.06.2023 - 11:18

    Canımın barınağı, ayrılığın diliyle konuşmaya geldim. Hükmü yok zamanın, burada bu an’da. Yollar kapanmış, gitmenin adından söz edilemez olmuş. Aşksa aşk, sevgiyse sevgi denilerek pazarlar kurulmuş. Biri köle, öteki efendisi olsun istenmiş. Ne yaşadığımıza ne de anlatılanlara benziyor bu yerin dili.
    Sitemlerini çevir yüzümden.
    Ateşlerden ateşlere atma tenimi.
    Kuyulardan kuyu beğen deme artık.

    Yüzünün duldasında sığınacağım bir yer aç bana.

  • Bir Gece Vakti

    14.06.2023 - 11:14

    Hem okudum, hem de yazdım; hala da okuyorum hala da yazıyorum...

    gün güzellikler getirsin.

  • Kendinizi bir dörtlükle ifade edebilir misiniz?

    14.06.2023 - 00:30

    Merhaba Tuğba Hanım,
    ''Devindirmek'' sözcüğü; devinmesine yola açmak diye TDK açıklarsa da harekete geçirmek, ortaya çıkarmak gibi... Aslında benim işim, sözçüklerle olunca genel konuşma dilinin dışında sözcükler kullanıyorum. Çünkü yazı dili bunu gerektiriyor, güzel türkçemiz de buna çok uygun.
    Umarım merakınızı giderebildim. saygı ve selamlarımla...

  • Kendinizi bir dörtlükle ifade edebilir misiniz?

    13.06.2023 - 17:35

    Gülümsemişti,
    Buruk acı bir tebessümdü yüzüne yayılan. O uyanış düşüncesinden, iç yolculuğundan, akşam karanlığının hüznünden kopmuştu. Hegel onu bekliyordu, anlatımı iç karartıcıydı… ekmek param dedi içinden.
    Zamanın önünde duran an’ını devindirmenin, daha fazla yaralı yaşamanın başka bir yolu yok diye düşündü.
    Bir an, dünyanın en ücra, en ıssız yerindeymişçesine bir duyguya kapılmıştı.
    İçi üşüdü…

    Kalabalıklar içindeki yalnızlığından korktu…

  • Bir Gece Vakti

    13.06.2023 - 17:31

    Geçip gideceğim yerdin, durup bakacağım ses, unutmayacağım gökyüzüydün bana.
    Ağıttın her an anımsanan, dile, söze dökülen, düşlerime yalınkılıç giren, uykumu bölen.
    Gecemi tarumar edendin. Yıldızsız geceydin, ışıksız ay, susuz çöl, kıyısız deniz, yazısız kitap, harsız ateştin bana.
    Esip esip gelen arkadaşım rüzgardın; savuran kasırga, bendine çeken tufan…
    Ey seherin yeli; bin sitem, yüz bin kasırga gelip geceni de dövse; dönüp bakıyorum sana.
    Esen yel, yağan yağmur, tutan kırağı gibi bakıyorum şimdi sana. Uzaktan yapayalnız.
    İçli sözlerimle kavuşmak istiyorum suretine. Ey gece yeli; dön ve bak, aşka, ışığın yansısına.
    Gecenin tufeylisi olma, dön ve gör: esintisine, yansıyan suretinin geceye akan ışığına bak,
    Dur

    Ve gör…

  • Bir Gece Vakti

    12.06.2023 - 15:28

    Savrulmalar…
    Kentten kente, ülkeden ülkeye kaçmalar…
    Aşklar, acılar, kopuşlar, sürüklenişler…
    Hayata bir türlü dilediği yerden başlayamamanın sanrısını hissetmişti içinde. Yaşanmışlıklarla gelinen son noktanın ne olabileceğini biliyordu.
    Yaşanmışlık…
    Derin bir acı veren sözdü onun için.
    Asla erişilemeyen aşk,
    Şimdi kırık, ezgin hissetmesi de bundandı.
    Her bir ipilti, iz, yaşanmış an yazdığı satır aralarından çıkıp gelmiş,

    Karşısında duruyordu…

  • ALZHEİMER'LA YAŞAM

    12.06.2023 - 15:11

    Arayışın dili, özleyişin sureti, acının rengiyle buluştular. Üç yol uğrağında gelip durdular gene.
    Birine ayrılık,
    ötekine yoksunluk,
    diğerine de ölüm…
    uzaklaştıkça yakınlaştıklarına baktılar bir bir.
    Bense benden kaçan hayali izliyorum.
    Anlatandın sen; gören, işiten, hissedendin. Bir gölge gibiydiniz.
    Durdu dil, sustu özlem, zamanın hükmü yansıdı aynalara.

    Simurgu görmek için yeni bir yolculuğa hazırlanacaklarının ışığı vardı gözlerinde.

    Bir Gece Vakti.

  • Kendinizi bir dörtlükle ifade edebilir misiniz?

    12.06.2023 - 14:44

    İçine yine bir ıssızlık düşmüştü,
    Bir ömrün çıkıp giden günleri bir bir geçti belleğinden… ayrılıklar, savrulmalar, bırakıp gitmelerle dolu bir ömrün çizgilerini görüyordu. Arada bir kıpırtısız, sessizce bakıyordu. Susarak anlatmak istediğini anlatır gibiydi. Konuşacak hiçbir şeyin kalmadığını anımsamıştı o sessizlikte.
    Bir renk, pencereden odanın içine düşen ışığın alaşımladığı bir renk yumağı duygularını devindirdi.
    İçindeki kara acı depreşmişti yine…
    Dönüp o kitabın satırları arasında gezinmek istemişti. İçi el vermemişti. Çizilen, not düşülen yerler bir bir kayıyordu gözünün önünden.
    Kaskatı kesilmişti bir an.
    Kendisini körleşmiş gibi hissetmişti birden.
    Gerçek ile gerçekdışının buluştuğu noktadaydı.
    Ölüm ile yaşam hangisi
    Gerçek dışıydı!...

  • Bir Gece Vakti

    12.06.2023 - 14:42

    İçine yine bir ıssızlık düşmüştü,
    Bir ömrün çıkıp giden günleri bir bir geçti belleğinden… ayrılıklar, savrulmalar, bırakıp gitmelerle dolu bir ömrün çizgilerini görüyordu. Arada bir kıpırtısız, sessizce bakıyordu. Susarak anlatmak istediğini anlatır gibiydi. Konuşacak hiçbir şeyin kalmadığını anımsamıştı o sessizlikte.
    Bir renk, pencereden odanın içine düşen ışığın alaşımladığı bir renk yumağı duygularını devindirdi.
    İçindeki kara acı depreşmişti yine…
    Dönüp o kitabın satırları arasında gezinmek istemişti. İçi el vermemişti. Çizilen, not düşülen yerler bir bir kayıyordu gözünün önünden.
    Kaskatı kesilmişti bir an.
    Kendisini körleşmiş gibi hissetmişti birden.
    Gerçek ile gerçekdışının buluştuğu noktadaydı.
    Ölüm ile yaşam hangisi
    Gerçek dışıydı!...

  • Bir Gece Vakti

    12.06.2023 - 12:31

    Mutlu günler dilerim Aslı Hanım Cemal Safi ile güne mutluluk kattınız...

Toplam 220 mesaj bulundu