intihar eden öğretmene allah rahmet etsin günahlarını bagislasin. lakin her konuda hükümet dövmek isteminizi anlamak na mümkün. atanamayacaklarini bile bile üniversitelerin öğretmen yetiştiren bölümlere kontenjan açmaları ve öğrenci almaları ve bunları mezun etmeleri neden eleştiriliyor. yoksa o üniversitelerin rektörleri askerle kol kola darbe kotarma gibi çok daha önemli işlerden elleri değil bu düzenlemeleri yapamiyorlarmiymis. üniversite demek sadece öğretmen yetiştirmek demek miydi yoksa. yoksa bizim rektörlerimizin ihtiyaç kadar eğitmen yetiştirecek kabiliyet ve sayısal zekaları mi yetersiz
Dünyanın dışına atılmış bir adımdın sen
Ömrümüzse karşılıksız sorulardı hepsi bu
Şu samanyolu hani avuçlarından dökülen
Kum taneleri var ya onlardan birindeyim
Yeni bir yolculuğa çıkıyorum kar yağıyor
Bir aşk tipiye tutuluyor daha ilk dönemeçte
Çocuksun sen sesindeki tipiye tutulduğum
Dönüşen ve suya dönüşen sorular soruyorsun
Sesin bir çağlayan olup dolduruyor uçurumlarımı
Kötü bir anlatıcıyım oysa ben ve ne zaman
Birisi adres sorsa önce silaha davranıyorum
Kekemeyim en az kasabalı aşklar kadar mahçup
Ve üzgün kentler arıyorum ayrılıklar için
Bir yanlışlığım bu dünyada en az senin kadar
Ve sen kendi küllerini savuruyorsun dağa taşa
Bir daha doğmamak için doğmak diyorsun
Ölümlülerin işi bir de mutlu olanların
Onların hep bir öyküsü olur ve yaşarlar
Bırakıp gidemezler alıştıkları ne varsa
Çocuksun sen her ayrılıkta imlası bozulan
Susan bir çocuktan daha büyük bir tehdit
Ne olabilir, sorumun karşılığını bilmiyor kimse
Kötü bir anlatıcıyım oysa ben ve ne zaman
Bir kaza olsa adı aşk oluyor artık
Aşksa dünyanın çoktan unuttuğu bir tansık
Seni bekliyorum orda, o kirlenen ütopyada
Kirpiklerime düşüyorsun bir çiy damlası olarak
Yumuyorum gözlerimi gözkapaklarımın içindesin
Sonsuz bir uykuya dalıyorum sonra ve sen
Hiç büyümüyorsun artık iyi ki büyümüyorsun
Adınla başlıyorum her şiire ve her mısrada
Esirgeyensin bağışlayansın, biad ediyorum.
Çocuksun sen ve bu dünya sana göre değil
2
Çocuksun sen sesinin çağlayanına düştüm
Bir çiçeğe tutundum düşerken, ordayım hâlâ
Sallanıp durmaktayım bir saatin sarkacı
Nasıl gidip geliyor gidip geliyorsa öyle
Zaman benim işte, nesneleşiyor tüm anlar
Dursam ölürüm paramparça olur dünya
Çocuksun sen sesinin çağlayanına düştüğüm
Uçurum diyordun bir aşk uçurum özlemidir
Bırakıyorum öyleyse kendimi sesinin boşluğuna
Tutunabileceğim tüm umutları görmiyeyim için
Gözlerimi bağlıyorum geceyi mendil yaparak
(Gözlerim bir yerlerde daha bağlanmıştı, bunu
Unutmuyorum unutmuyorum unutmuyorum hiç)
Bir rüzgâr esse ellerin fesleğen kokuyor
Kırlangıçlar konuyor alnına akşamüstleri
Bu yüzden bir kanat sesiyim yamaçlarda
Üzgün bir erguvan ağacıyla konuşuyorum
Ayrılığın zorlaştığı yerdeyim ve dalgınlığım
Bir mülteci hüznüne dönüyor artık bu kentte
Çocuksun sen alnına kırlangıçlar konan
Bir bulutun peşine takılıp gittiğimiz yer
Okyanus diyelim istersen ya da sen söyle
Batık bir gemiyim orda, seni bekliyorum
Upuzun bir sessizliğim fırtınalar patlarken
Gövdem köle tacirlerinin barut yanıkları içinde
Ve gittikçe acıtıyor yaralarımı tuzlu su
Çocuksun sen, büyümek yakışmazdı hiç
Gülüşünün kokusuyla yeşerdi bu elma ağacı
(Soluğunun elma kokması bundandı belki)
Bir elma kokusuna tutundum düşerken
Sallanıp durmaktayım bir saatin sarkacı
Nasıl gidip geliyor gidip geliyorsa öyle
Gidersen yıkılır bu kent, kuşlar da gider
Bir nehir gibi susarım yüzünün deltasında
Yanlış adresteydik, kimsesizdik belki
Sarışın bir şaşkınlık olurdu bütün ışıklar
Biz mi yalnızdık, durmadan yağmur yağardı
Üşür müydük nar çiçekleri ürpeririken
Gidersen kim sular fesleğenleri
Kuşlar nereye sığınır akşam olunca
Sessizliği dinliyorum şimdi ve soluğunu
Sustuğun yerde birşeyler kırılıyor
Bekleyiş diyorum caddelere, dalıp gidiyorsun
Adını yazıyorum bütün otobüs duraklarına
Öpüştüğümüz her yer adınla anılıyor
Bir de seni ekliyorum susuşlarıma
Selamsız saygısız yürüyelim sokakları
Belki bizimle ışıklanır bütün varoşlar
Geriye mapushaneler kalır, paslı soğuklar
Adını bilmediğimiz doslar kalır yalnız
Yüreğimize alırız onları, ısıtırız
Gardiyan olamayız kendi ömrümüze her akşam
Gidersen kar yağar avuçlarıma
Bir ceylan sessizliği olur burada aşklar
Fiyakalı ışıklar yanıyor reklam panolarında
Durmadan çoğalıyor faili meçhul cinayetler
Ve ölü kuşlar satılıyor bütün çiçekçilerde
Menekşeler nergisler yerine kuş ölüleri
Bir su sesi bir fesleğen kokusu şimdi uzak
Yangınları anımsatıyor genç ölülere artık
Bulvar kahvelerinde arabesk bir duman
Sis ve intihar çöküyor bütün birahanelere
Bu kentin künyesi bellidir artık ve susuşun
İsyan olur milyon kere, hiç bilmez miyim
Sokul yanıma sen, ellerin sımsıcak kalsın
Devriyeler basıyor karartılmış evleri yine
Gidersen yıkılır bu kent kuşlar da ölür
Bir tufan olurum sustuğun her yerde
dualarımız kabul olacak inşallah çocuklar ölmeyecek gülecek annelerin gözleri gülecek babalar mutlulukla evlerine sıcak ekmek götürecek terör bitecek . inşallah.insanin insana zulmü bitecek aç gozlulukler bitecek bakın biz bile bu kürsüde bir ortak payda yAkalamışken olacak inşallah. ümit geldi oturdu yuregime
serbest kürsü
17.04.2018 - 21:56yoksa biz bunları söylemek yerine yani asıl ilgilileri ortaya çıkarmak yerine her seyi hükümetten bilen bir paranoyaya mi yakalanmıştık
serbest kürsü
17.04.2018 - 21:55intihar eden öğretmene allah rahmet etsin günahlarını bagislasin. lakin her konuda hükümet dövmek isteminizi anlamak na mümkün. atanamayacaklarini bile bile üniversitelerin öğretmen yetiştiren bölümlere kontenjan açmaları ve öğrenci almaları ve bunları mezun etmeleri neden eleştiriliyor. yoksa o üniversitelerin rektörleri askerle kol kola darbe kotarma gibi çok daha önemli işlerden elleri değil bu düzenlemeleri yapamiyorlarmiymis. üniversite demek sadece öğretmen yetiştirmek demek miydi yoksa. yoksa bizim rektörlerimizin ihtiyaç kadar eğitmen yetiştirecek kabiliyet ve sayısal zekaları mi yetersiz
serbest kürsü
17.04.2018 - 09:48BeğenAntolojimYorumlarPaylaşTweetlePaylaş
1
Dünyanın dışına atılmış bir adımdın sen
Ömrümüzse karşılıksız sorulardı hepsi bu
Şu samanyolu hani avuçlarından dökülen
Kum taneleri var ya onlardan birindeyim
Yeni bir yolculuğa çıkıyorum kar yağıyor
Bir aşk tipiye tutuluyor daha ilk dönemeçte
Çocuksun sen sesindeki tipiye tutulduğum
Dönüşen ve suya dönüşen sorular soruyorsun
Sesin bir çağlayan olup dolduruyor uçurumlarımı
Kötü bir anlatıcıyım oysa ben ve ne zaman
Birisi adres sorsa önce silaha davranıyorum
Kekemeyim en az kasabalı aşklar kadar mahçup
Ve üzgün kentler arıyorum ayrılıklar için
Bir yanlışlığım bu dünyada en az senin kadar
Ve sen kendi küllerini savuruyorsun dağa taşa
Bir daha doğmamak için doğmak diyorsun
Ölümlülerin işi bir de mutlu olanların
Onların hep bir öyküsü olur ve yaşarlar
Bırakıp gidemezler alıştıkları ne varsa
Çocuksun sen her ayrılıkta imlası bozulan
Susan bir çocuktan daha büyük bir tehdit
Ne olabilir, sorumun karşılığını bilmiyor kimse
Kötü bir anlatıcıyım oysa ben ve ne zaman
Bir kaza olsa adı aşk oluyor artık
Aşksa dünyanın çoktan unuttuğu bir tansık
Seni bekliyorum orda, o kirlenen ütopyada
Kirpiklerime düşüyorsun bir çiy damlası olarak
Yumuyorum gözlerimi gözkapaklarımın içindesin
Sonsuz bir uykuya dalıyorum sonra ve sen
Hiç büyümüyorsun artık iyi ki büyümüyorsun
Adınla başlıyorum her şiire ve her mısrada
Esirgeyensin bağışlayansın, biad ediyorum.
Çocuksun sen ve bu dünya sana göre değil
2
Çocuksun sen sesinin çağlayanına düştüm
Bir çiçeğe tutundum düşerken, ordayım hâlâ
Sallanıp durmaktayım bir saatin sarkacı
Nasıl gidip geliyor gidip geliyorsa öyle
Zaman benim işte, nesneleşiyor tüm anlar
Dursam ölürüm paramparça olur dünya
Çocuksun sen sesinin çağlayanına düştüğüm
Uçurum diyordun bir aşk uçurum özlemidir
Bırakıyorum öyleyse kendimi sesinin boşluğuna
Tutunabileceğim tüm umutları görmiyeyim için
Gözlerimi bağlıyorum geceyi mendil yaparak
(Gözlerim bir yerlerde daha bağlanmıştı, bunu
Unutmuyorum unutmuyorum unutmuyorum hiç)
Bir rüzgâr esse ellerin fesleğen kokuyor
Kırlangıçlar konuyor alnına akşamüstleri
Bu yüzden bir kanat sesiyim yamaçlarda
Üzgün bir erguvan ağacıyla konuşuyorum
Ayrılığın zorlaştığı yerdeyim ve dalgınlığım
Bir mülteci hüznüne dönüyor artık bu kentte
Çocuksun sen alnına kırlangıçlar konan
Bir bulutun peşine takılıp gittiğimiz yer
Okyanus diyelim istersen ya da sen söyle
Batık bir gemiyim orda, seni bekliyorum
Upuzun bir sessizliğim fırtınalar patlarken
Gövdem köle tacirlerinin barut yanıkları içinde
Ve gittikçe acıtıyor yaralarımı tuzlu su
Çocuksun sen, büyümek yakışmazdı hiç
Gülüşünün kokusuyla yeşerdi bu elma ağacı
(Soluğunun elma kokması bundandı belki)
Bir elma kokusuna tutundum düşerken
Sallanıp durmaktayım bir saatin sarkacı
Nasıl gidip geliyor gidip geliyorsa öyle
Çocuksun sen, çocuğumsun
Ahmet Telli
serbest kürsü
16.04.2018 - 13:27hayal bu miran arkadaşım yorgana sığmıyor illaki taşıyor.
serbest kürsü
16.04.2018 - 12:21dön
ateş yalazında kendini yak
görmüyor musun
her yer aşk.
aşk
16.04.2018 - 12:19aşk kendini yitirip bir başkasında bulmaktır.
şu an ne dinliyorum
16.04.2018 - 12:13ve tabii buray.
şu an ne dinliyorum
16.04.2018 - 12:13kimsenin suçu yok
kimsenin gücü yok. kurtarmaya
içimde sana inat aşkla yanan ruhumu da hakkın yok almaya.
serbest kürsü
16.04.2018 - 10:12inşallah arkadaşım. rabbim sana ve tüm hastalaraımıza şifaalar versin . aramıza döndüğüne sevindim.
serbest kürsü
16.04.2018 - 09:46geçmiş olsun us atölyesi. abdullah artaç arslan arkadaşımız hasta olduğunu ameliyat olduğunu söylemişti. daha iyi misin
serbest kürsü
16.04.2018 - 08:52Gidersen yıkılır bu kent, kuşlar da gider
Bir nehir gibi susarım yüzünün deltasında
Yanlış adresteydik, kimsesizdik belki
Sarışın bir şaşkınlık olurdu bütün ışıklar
Biz mi yalnızdık, durmadan yağmur yağardı
Üşür müydük nar çiçekleri ürpeririken
Gidersen kim sular fesleğenleri
Kuşlar nereye sığınır akşam olunca
Sessizliği dinliyorum şimdi ve soluğunu
Sustuğun yerde birşeyler kırılıyor
Bekleyiş diyorum caddelere, dalıp gidiyorsun
Adını yazıyorum bütün otobüs duraklarına
Öpüştüğümüz her yer adınla anılıyor
Bir de seni ekliyorum susuşlarıma
Selamsız saygısız yürüyelim sokakları
Belki bizimle ışıklanır bütün varoşlar
Geriye mapushaneler kalır, paslı soğuklar
Adını bilmediğimiz doslar kalır yalnız
Yüreğimize alırız onları, ısıtırız
Gardiyan olamayız kendi ömrümüze her akşam
Gidersen kar yağar avuçlarıma
Bir ceylan sessizliği olur burada aşklar
Fiyakalı ışıklar yanıyor reklam panolarında
Durmadan çoğalıyor faili meçhul cinayetler
Ve ölü kuşlar satılıyor bütün çiçekçilerde
Menekşeler nergisler yerine kuş ölüleri
Bir su sesi bir fesleğen kokusu şimdi uzak
Yangınları anımsatıyor genç ölülere artık
Bulvar kahvelerinde arabesk bir duman
Sis ve intihar çöküyor bütün birahanelere
Bu kentin künyesi bellidir artık ve susuşun
İsyan olur milyon kere, hiç bilmez miyim
Sokul yanıma sen, ellerin sımsıcak kalsın
Devriyeler basıyor karartılmış evleri yine
Gidersen yıkılır bu kent kuşlar da ölür
Bir tufan olurum sustuğun her yerde
Ahmet Telli
serbest kürsü
15.04.2018 - 23:21bir ses böler uykumu nerdesin
serbest kürsü
15.04.2018 - 23:19bir ses böler geceyi nerdesin
serbest kürsü
14.04.2018 - 16:32değil mi atilla ilhan rahat diğmi
serbest kürsü
14.04.2018 - 16:31ara sıra dinden ara sıra da ateizmden . iyisin tabii. sen soyl edin biz dinledik rahat diğimi sen sevilsin biz sevdik
serbest kürsü
14.04.2018 - 16:30bir sağdan bir soldan bir aşağıdan bir yukardan
serbest kürsü
14.04.2018 - 16:28hatasını fark etmek ne büyük erdem. hatasını fark edip özür dilemek daha büyük erdem. özrü kabul etmek ise bambaşka bir sey
serbest kürsü
14.04.2018 - 16:26sevgili nesrin şahin sınava mi girdiniz. başarılar diliyorum. güzel arkadasim
serbest kürsü
13.04.2018 - 18:04dualarımız kabul olacak inşallah çocuklar ölmeyecek gülecek annelerin gözleri gülecek babalar mutlulukla evlerine sıcak ekmek götürecek terör bitecek . inşallah.insanin insana zulmü bitecek aç gozlulukler bitecek bakın biz bile bu kürsüde bir ortak payda yAkalamışken olacak inşallah. ümit geldi oturdu yuregime
serbest kürsü
13.04.2018 - 17:56olacak insallah
serbest kürsü
13.04.2018 - 17:55serbest kürsü
13.04.2018 - 17:50dondurmam gaymak paylaşımı suppperrrrrr
serbest kürsü
13.04.2018 - 17:47ve deli diyorlar desinler değişmeyen arkadaşım samimi olmanı çok beğendim kendi adıma. kutlarim
serbest kürsü
13.04.2018 - 17:45can yücel yazısı gerçekten güzeldi. tesekkurler
Toplam 1512 mesaj bulundu