Uyandığında sabahın alacakaranlığıydı. Vücudunun saatiydi onu uyandıran bu vakitte. Doğruldu, konforlu yatağının içinde. Odası sıcacık, yatağı yumuşacıktı.
Yorganını üstünden attı. Yanı başındaki gece lambasını yaktı, yatağın yanına oturdu. Karşısında boy aynası vardı. Aynada kendini süzdü. Mahmurdu bir çift güzel yeşil göz. Rahat bir uykudan henüz uyanmıştı. Ve rahat bir gün onu bekliyor olmalıydı.
Kalktı ayağa, odadan koridora çıktı. Koridorda yürüyordu, sağ odada kızını gördü, peri gibi uyuyordu, nefeslerinin biri inip biri kalkıyordu. Al al yanakları kızının ona adeta öp beni baba öp beni diyordu. Soldaki odaya döndü, oğlu üstünü açmış, ama üşümüyordu, bir de üstüne rüyada gülüyordu. Ay gibi çehresiyle babasına öp beni baba öp beni diye haykırıyordu.
Merdivene yöneldi alt kata inmek için. Yavaş yavaş her adımı hissede hissede inmeye başladı. Bir çift bacağın, bir çift ayağın, kusursuz tabanların, hakkını veriyordu her adımda.
yağmur mazgallarını
kumbara sanıp
harçlığımı atardım
bu yüzden en çok
denizden alacaklıyım.




Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta