Bir ormanda tutup onu
Bağladılar ağaca
Yumdu sanki uyur gibi
Gözlerini usulca...
Bir soğuk yel eser
Üşür ölüm bile
Dönülmez akşamın ufkundayız.Vakit çok geç;
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Devamını Oku
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
bir şarkı olmasaydı bir şiir olur muydu bu emin değilim..
kaydeden de güzel kaydetmiş hani..nakaratlar bile ayniyle yani..:))
Allah akıl fikir versin ne diyeyim..
@..
şiir; bir şarkıyla canbulunca; hasta ve cılız soluğu fırtıına vari esmeye başlamış. yani birileri ona hayat üflemiş. böyle tanıdık gelmesi, hafızamızın gizli bahçelerinde ona lütfettiğimiz sevginin gölgesinde puanlanıyor olmasındandır.ne diyelim yani? şiir değilmi bu? evrim geçirmiş kelime yumağımı?..hayır, ve nayır. şiirin ta kendisi ..zamanın ruhunda olgunlaşmış bir omurgası var. sizinde olsun bakalım; görün o zaman..en cılızşiirlerin nasıl abide gibi durduğunu..saygı ve sevgilerimle..
Eski yazılarımızda şiirin zaman ile olan derdini sorgulamaya çalışmıştık çalışmasına da…bir şeyler engel olmuştu hani…ilhamımıza kendi üslubuyla dokunup…yazılarımızla bizi terk etmişti…sonra bir daha gitmediğimiz yollar vardı…hani
Veya biz zamanın en yanık yerine neden denk gelirdik te o…ısrarla… dururdu yerinde sapasağlam… ölüp susarlardı hani… arkalarında kocaman bir tören mangası…açardı kampların demirden ağlarını…giriverirdik hani…
Zaman mıydı size bizi anlatan…zaman mıydı…siz…eskinin altında…beş para etmez…pazarlar da satılan…zaman mıydı…şiirlerinizi alıp geri vermeyen…yoksa zamanın…içinde gizlenmiş..sizden birileri mi vardı…hani biz…kubbe çadırlarında şiir yazarken…ölüm nasıl yok edebilirdi zamanın bütün kokusunu… yoksa ölüm… zamanın sadece garip bir can sıkıntısı mıydı…öyle veya böyle…şiir zamanın kıskanç aşığı gibi peşinden neden gider dersiniz…
Gider…
…çünkü ne kadar giderseniz… o o kadar tanır sizi… aynı noktada pi sayılarını hapsedip… soyunur… kimyanızda… ve fizik ötesi radarlarınıza o vakit yakalanır zaman… şaşırıp kalırsınız… gördüğünüz bir tek şeydir…
A………………………………………… Ş…………………………………………………..K
…………………..Zaman sadece kendi aşkına ulaşmaya çalışan… çoktan yazılıp ezberlenmiş bir şiirdir…veya siz nasıl bilirseniz öyle diyelim…
amma velakin
…hayatınız şair olmak uğruna zamandan dersler almaktadır mütemadiyen… sevgilerimle
Site de şiir kıtlığı(!)yaşandığı için sayın yöneticilerimiz haklıdırlar(!) arkadaşlar! Bir milyoncuk şiire siz şiir mi diyorsunuz(?) hepsi karalama, maralama (!)cinsinden şeyler her sene seçilenler müstesna(!) tabii ki.
Ya saburrrrrrrrrrrrrr, efendim ya saburrrrrrrrrrrrrrrrrrrr!
Saygı ile..
Seçilmiş Şiirler panosundaki ' Üşür Ölüm Bile ' baklıklı şiiri okudım. Kimi buluşları ilginç:
1) Bir soğuk yel eser;
....Üşür ölüm bile.
2) Parçalanan yüreğine
....Yuva kurdu mermiler.
3) Anlatır akan kanı
....beyaz sesiyle.
Kutluyorum ve şairimize, antolji.com/da kayıtlı 'postmodern' başlıklı şiirimin girişiyle eşlik etmek istiyorum:
' Hamakat hamağında,
' Eski bir horlamayı ütülüyordu
' İştahlı çığırtkanlık.
.................
................
*Nadir ŞENER HATUNOĞLU: matematikçi-bilim uzmanı*
önce gözler ölür...
önce yürekler üşür..
önce...........
Ben unutsamda laptop unutmuyor işte bu şiire geçen sene bugün de yorum yazmışım iyi mi?
ilham önemlidir..ve o olmadan şiir yazmaya çalışır iseniz böyle olur..şair konuyu belirlemiş...şimdi bu konuyla ilgili şiir yazmalıyım demiş...yani samimiyet hissedilemiyor...fazla metalik ve fazla zayıf ...yani ilhamsız şiir olduğu hemen anlaşılıyor ve genelde
Ah!...şu şiirin isimleri... çok özensiz seçiliyor..oysa şiirin kendisidir...başlık... ve şairin gerçek imzasını attığı tek yerdir...
şimdilik..ders arası bu kadar yazabildim...akşam ayrıntılı bir şeyler yazmak istiyorum..sevgilerimle
Masum birini mi vurmuşlar? Neden vurmuşlar? Çok ortadan bir şiir. Sadece güvercinin barışı simgelediğini ve kırmızının sosyalizmi temsil ettiğini düşünürsek zihniyeti tesbit edebiliriz. Ölüm üşümüş ama ben şiirde yüreğe dokunan bir sıcaklık hissedemedim.
Bir soğuk yel eser
Üşür ölüm bile
Anlatır akan kanı
Beyaz sesiyle...
Bunun yerine
Bir yel eser
Üşür ölüm bile
Anlatır akan kanı
Buz gibi sesiyle...
Demiş olsa sanki biraz daha mı iyi olurdu?
Ölüm zaten soğuktur, dahada soğutacaksa farklı bir yol izlemesi gerekti, kelepçe ile soğututurken çelenkle ısıtıyor. Ölümün daha da soğuk yüzünü göremiyoruz şiir de.
Ölümü daha da üşütmek pek fena bir imge de değil hani...
Bu şiir ile ilgili 53 tane yorum bulunmakta