Dün bir, bugün iki
Zaman, ne de çabuk gelip, geçmiş
Ayrılık, çoktan yollara düşmüş
Bak zaman gibi bizimde aşkımız bitmiş, Aysel!
Begonya kokan, çöp kokan sokaklar
Hayatıma girdiğin gün!
Kışın ayazında güneşim oldun
Yokluğumdan var edip, ısıttın
Yetmedi, kendine yar ettin
Seni bir ömür sevmeye yemin ettim
Hani sonbahar gelmez
Aşkımız hiç bitmez
Sen hiç ağlamazsın, demiştin
Bak işte, günler gelip geçti
Ayrılık, gelip kapımızı çaldı
Denizli otogarında hasret pazarı
Biletler ayrılığa kesiliyor
Geldi ayrılığın dakikaları
Sırma saclarını okşayıp
Ela gözlerine son bir defa
Gözyaşlarım süzülürken baktığımda
Adil olmayı bilemedin,
Akıttığım göz yaşlarımı silemedin
Tasamı bile dinlemeyi bilemedin
Sen büyük hayal kırıklığımsın
Dostunu düşmanını sezemedin
Yarını düşlemek istemiyorum
Bugünü doya doya yaşamak varken
Kaldırımda bir başıma yürümek istemiyorum
Ellerini tutup umarsızca yürümek varken
Geleceksin diye yolunu gözlemek istemiyorum
Yine sensiz gökyüzüne bakıyorum
Karanlığa doğmayan güneşi ne yapayım
Siyaha boyanmış maviye mi ağıt yakayım,
Beyaz gelinliği yoksa neden maviye ağlayayım
Gökyüzünü siyaha boyamış haylaz çocuklar
Aklımı yitirmekteyim düşünemiyorum
Göz yaşlarım sel oldu ancak ağlayabiliyorum
Öylesine çaresiz, öylesine yalnızım ki
Bir ben kaldım geriye çöl kadar ıssız
Çok yaklaşmıştık belki ecelin kapısına
belki de mutluluğun ocağına
Beynime kurşun yedim
Karşıma çıktığın gün
Şaşırıp, delirdiğim
Gündü, bugün
Her şey yanlış
Düşündük mü severken,
Sevginin rengini?
Sebep aramaya gerek yok
Sebepsizde sever insan
Sebep arama katlime
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!