Unuttum artık gözlerinin rengini
Bana bakıp da tatlı gülümseyişini
Senden öğrenmiştim sevmeyi
Öleceğimi bilsem de sevmeyeceğim seni
Mevsimlik güllerin hangisi idin
Beni bırakıp sonsuzluğunda
Gitsen de bir ömür boyu,
kalacaksın yüreğimde.
Son kez elveda derken
Bu aşkı da al götür beraberinde
Aşka susamışlığında bu deli gönlün
Bir bakarsın aşkın sahnesindesin
Yalan dünya kocaman bir sahneymiş de
Yaşanan büyük aşkın oyununa
Yine de tutulursun kara bir sevdaya
Vuslata erişmemiz imkansızsa
Vurun yüreğime prangalar eskisin
Kavuşmamız hayalse
Çağırın bana ölüm gelsin
Hiç olmadığım kadar sakinim bu gece
Bu kentte ne sevdik, ne de sevildik
Yarı ölümdü, uyku halimiz
Bir gün güldük, çokça öldük
Mutluluk haramdı, bu sokaklarda
Kaldırımlarında bin bir tuzak
Geçiyorum bu hayattan
Hiç yaşamamışçasına
Hiç doğmamışçasına
Bomboş bir hayatın içindeyim
Farkındayım biliyorum
Korkarak nefes alıp duruyorum
Rüzgârlarda bıraktım seni
Kokunu bana getirirler diye
Kaç gece, bilmem kaç gece
Kokunu getiren rüzgârlara
Yenik düşüp ayazında üşüttüm
Sen bilemezsin kadınım
Bilmiyorsun,görmüyorsun
Kızğınlığım,hatta nefretim
Aşkımın şahidi anlamıyorsun
Dilim dönmüyor,aklım yetmiyor
Seni çok sevmekse suçum
Beni görmeyecek kadar
Tutsağı olduğum gönlünün penceresinden
Beni görmediğin gözlerin gibi bakıyorum
Özgürce kanat çırpıyor gökyüzünde kuşlar
Belki aşktan bihaber, kıskanıyorum
Kuşlarda hapsolur, düşmüşse zalimin eline
Baharı getiren kokuna kandım
Sıcacık gülüşüne yandım
Ne kalbime gem vurabildim
Ne de aklıma söz geçirebildim
Seni öylece sevdim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!