Teridir emeğin
Soluk soluğa tüten
Fabrika bacalarından.
Madenden sızan kan
Ve her yıl binlerce kurban
Sistemin çarklarına adanan
Sanayi tezgahlarından.
Beni görünce kaçma ne olur
Ceylan ben seni vuramam
Saklananıp beni süzme ne olur
Ceylan ben seni vuramam
Tenhalarda bir gölgeyim
Devamını Oku
Ceylan ben seni vuramam
Saklananıp beni süzme ne olur
Ceylan ben seni vuramam
Tenhalarda bir gölgeyim
Arınsın ve kardeşlik türküleri çalınsın el ele, yürek yüreğe. Tebrikler. Sevgiler
emperialism (sermayenin imparatorluğu)
Nefis ve şeytan arsındaki bir arabulucu.
Bu günün anısına bir kaç sözüm var:
* Çalışma saatleri 6 saat olsun
* Yarım gün çalışalım hayatımıza vakit kalsın
* Dünyayı tehdit eden sanayii ürünlerini boykot edelim.
Umarım bu yıl bu korkusundan arınacak istanbul. Ama goruyorsun ki abi 'gelmeyin ha , coplatırım ' diyen ve isci korkusu duyan bir yonetimin zalim ses tonlarina da yenik dusmek bize yakismaz elbet. Konserler verilen , ktlanilan yilbası ve htta son olarak mac sonrasi cosku gosterilerine bile izin verilen Taksim , nedense ulkemizde isciye yasak...YASASIN 1 MAYIS ! Cok guzel bir kurgu ve dil vardi siirde.
Selamlarım.
Yüreğinizi, kaleminizi kutlarım.
Hiç değişmeyeceğini anlamak...Ne kadar sesli söylersek söyleyelim 1 Mayısın marşını...
Kutluyorum....Sevgiler..
İşçi sınıfını 30 yıl sonra bir kez daha emperyalizmin ve işbirlikçilerinin kabusu haline getirmek gerekiyor. İşçi sınıfının 1 Mayıs’ta Taksim Meydanı’nda emperyalizme, işbirlikçiliğe ve gericiliğe karşı sözünü söylemesi gerekiyor.
1977 yılında emekçileri katleden düzenin pişkince emekçilere yasakladığı, ama her türlü gerici ve faşist gösteriyle, resmi devlet törenlerine açtığı Taksim Meydanı’nın tekrar kazanılması açısından önemli adımlar atıldı. Kalan kısa zaman içerisinde emperyalizme, işbirlikçiliğe ve gericiliğe karşı 1 Mayıs’ta Taksim’de buluşacakların sayısının artırılmasıysa, ülkemize sahip çıkmak için yerine getirilmesi gereken en önemli görev olarak görülüyor.1 Mayıs, bir kıvılcım...
Bu kıvılcım yaklaşık yüzyıl önce Şikago'lu dört maden işçisi tarafından çakılmıştı. O günden bu güne 1 Mayıs bayrağını daha da yükseltmek için emekçiler kan, can pahasına direnmişlerdir. Emekçilerin dökülen kanlarıyla kızıllaşmıştır 1 Mayıs bayrağı, ödenen bedellerle devrime yürüyüşün, kurtuluşun, sosyalizmin simgesi haline gelmiştir.
1 Mayıs özünde bir kavga günüdür. Ezilenlerin, sömürülenlerin zalimlerden, sömürücülerden hesap sorduğu bir gündür. 1 Mayıs kızıllaştıkça işçilerin, emekçilerin kurtuluşu elle tutulur hale geliyor. Egemenlerin kabusunu büyüten, her 1 Mayıs'ta karabasan görmelerine neden olan da bu.
Egemen sınıflar 1 Mayıs'ın işçiler ve emekçiler için taşıdığı önemin farkındadırlar. Gerek dünya devrim tarihine, gerekse ülkemize baktığımızda bu çok açık görülüyor. Her 1 Mayıs'ı engellemek ya da içini boşaltmak için yalan, demagoji ve teröre başvurmaları bundandı. Ama emekçiler tüm bu oyunları yıllardır boşa çıkarmasını bildiler. Egemenler 1960 yılında 1 Mayıs'ın içini boşaltmak, devrimci özünü unutturmak amacıyla bu defa 'Bahar Bayramı' demagojisine sarılıyorlardı.
Sonraki yıllarda da 1 Mayıs'ı unutturma çabaları devam etti. 1964 yılında Türk-İş'in yardımıyla tamamen tarihten silmek istediler 1 Mayıs'ı. Türk-İş 24 Temmuz 1963 tarihinde kabul edilen 'Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Yasası'ndan yola çıkarak 24 Temmuz'u 'İşçi Bayramı' ilan etti. Ancak emekçiler tüm bu çabalara, aldatmacalara, 1 Mayıs'ı sahiplenerek cevap verdiler.
Sahiplenmenin 50 yıl aradan sonraki görkemli ifadesi 1976 1 Mayıs'ı oldu. Faşist Milliyetçi Cephe iktidarının baskılarına karşı yüzbine yakın emekçi o gün Taksim'deydiler. 1 Mayıs 76, faşizme karşı kitlesel bir gösteri oldu. umudu büyüteceğiz, kurtuluş daha yakınlaşacak!... yaşamak direnmekten geçiyor hocam direnip kazanan emekçiler olacaklardır alanlar dolup taşacak yine tüm pravakosyonlara rağmen oyuna gelmeyeceklerdir bu kez YAŞASIN DÜNYA EMEKÇİLER GÜNÜ YAŞASIN İŞÇİ BAYRAMI
Mayıs 1977'de Taksim Meydanı'nı ve meydanla bağlantılı caddeleri dolduran yüz binlerce insanın üzerine ateş açılmasının ve 36 kişinin öldürülmesinin üzerinden otuz yıl geçti. '77 provokasyonunu gerçekleştirenlerin ABD'li ajanlarla birlikte ve onların yönlendirmesiyle hareket eden resmi devlet görevlileri ve sivil faşistler olduğu bilinmesine rağmen bugüne kadar kapsamlı bir soruşturma yapılmadı. 1977 1 Mayısı'nda Taksim Meydanı'nda sıkılan kurşunlar asıl karşılıklarını 12 Eylül 1980 faşist darbesinde buldular. 1970'li yıllardaki işçi sınıfı hareketinin ve devrimci hareketin yükselişinin olası bir devrimle sonuçlanmasının önüne geçmek için ihtiyaç duyulan iç savaş ortamının yaratılmasının ilk adımlarından birisi Taksim'de atılmıştı. Türkiye tarihindeki en büyük kitle gösterilerinden biri olan 1 Mayıs 1977 mitingi bir yandan işçi sınıfı hareketindeki bir zirveyi temsil ederken, diğer yandan her zirve gibi sonrası için bir inişi de ifade etmiş oldu. 12 Eylül'e kadar geçen süre Türkiye tarihinde kitlesel katliamların, terör olaylarının sıradanlaştığı ve askeri darbenin yollarının döşendiği bir zaman oldu. İşçi sınıfının burjuvaziye karşı birlik, mücadele ve dayanışma günü olarak anlamlanmış olan 1 Mayıs da 12 Eylül sonrası yasaklananlar listesine eklendi.
bu anlamlı günde bu dizelerle mücadeleden emekli olunmadığını gösterdiğiniz için yüreğinize sağlık
YAŞASIN 1 MAYIS
Bu şiir ile ilgili 57 tane yorum bulunmakta