Ne çok kalleş, nâmert var; bu YURT'ta, meçhul...
Kasten zarar veriyor ve zevk alıyor...
Dinsiz, vicdansız , olmuş şeytana bir kul ;
İşlediği suç, yanına kâr kalıyor...
Kanı, sütü bozuklar; boş durmuyor hiç...
Bilsem; şu dünyâya,hangi güzeller gelip geçmiş...
Gözler âhu gözü,kaşlar keman,ay yüz güleçmiş...
Yazık hiç birine bâki kalmamış denî dünyâ;
Hayâta doymadan,hepsi ecel şerbeti içmiş...
Gümüş tenden kızıl alevler taşar...
Islak bir sünger gibi siler hâtıraları
Zaman; bırakılmış izleri yok eden paspas...
Başlara karlar yağar,yüzler olur sapsarı
Sönüp gider arzular,törpülenir ihtiras...
Ne bir ibret alınır,ne akıl başa gelir...
Türkün, gül tarlasında, has gül yetişir;
Kahrolsun, bu tarlaya, ayrık ekenler...
Kalemleri hep, saf îmânla bitişir ;
Kahrolsun, kızıl bataklığa çekenler...
Güyâ; akılları toplumun açında...
Kan; rûhun özsuyudur, vücut şehrinde akar...
Gözler, gönül ve hisler; gen'in sırrıyla bakar...
Kanı bozuk olanlar, aslâ doğru iş yapmaz;
Kan, neyi gösterirse, şahsı o yöne çeker...
Kızıl beyne söz anlatmak, tohum ekmektir mermere;
Ulvi söz ve kavramları, hiç düşünmez, silip atar...
Çürür gider ektiklerin, çün gelmiştir bitmez yere...
Şeytanların ektikleri, ayrık otu, münbit biter...
Her birinin derununda kuduzluk mikrobu tüter...
Kızıl beyin şuursuzdur; ibret almaktan, uzak...
Uyar önde gidenlere, görmeyerek, susarak...
Eleştirmez baştakini, ders almaz gördüğünden;
Atlar bütün saflığıyla, konsa önüne tuzak...
Aymazdır o, dağa çıkar, başkasına kanarak...
İnsan; gençliğinde, dağlarla güreşir, fütursuz denizler aşar...
Kaderiyle yarışır, düşünmez, burnunun dikine doğru koşar...
Karanlıkta, aydınlıkta, nerde olursa olsun; ümitle yaşar...
Gün geçtikçe, bakar ki; mevcudundan birşeyler hep eksilmektedir;
Zamandır, o en büyük pehlivan ki; her varlık ona yenik düşer...
Rüzgara karşı,işeyenler, her daim kendi üzerine işer...
Hecesiz, kâfiyesiz, zaten dünden ölmüştü;
Şiir, düzyazının uyuşmaz sihrine düştü...
Karanlıkta göz kırpmak gibi halleri ile;
Dolanmış laflar sarmalını, herkes bölüştü...
Mânâ ve anafikir; yok olmuş,çürümüştü...
Allah; üvey kardeşler vermiş bizlere...
Ayrı yol giderler, gelmezler sözlere...
Tarih boyu, bilinçsiz, çok iş ettiler;
Çıkan isyân, nerdeyse, vardı yüzlere...
Gel kardeş dedikçe kızgın soluyan;
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!