Hayat sana ne öğretti yıllarını alırken çocukluğundan?
Alınmadan gözyaşını dudak burkmanı esirgemezliğinden,
İstediğine adım adım varmanın sabırsızlığı arasından,
Gülümsemeleri her tatlılığa esirgemeden vermenden.
Hayat sana ne öğretti aylarını alırken gençliğinden?
Bir dokunuş gülüşünün içinden bana söylemediğin kelimelerde,
Yanına biraz daha yaklaşıp hissetmek sıcaklığını tenimde,
Yalnızlığı kırıp atmak bir daha geri dönmesin diye sevgi dolu sözlerinde,
İçimden gelen bu, şu an, seni delicesine özlerken.
Bir filmin yarım kalmışlığında gözyaşlarımı saklamak gelişine,
Saklanmak için köşe var mı yüreğimdeki acılardan,
Yıllarca bekle, bulunca yıkıl, kaçılır mı gerçeklerden?
Suç var mı kaderin her sözünün yüreğine değmesinde,
Değecek bir nefes kalmıyor ki gücüm olsun yürümeye.
Yüreğimin doğduğu yere gitmek isteği var bugün ellerimde,
Alacakaranlıkta aldım bohçamı çıktım bir yolculuğa,
Amaçsızca yolumu bilmeden koyulmuştum yola.
Havada karanlık gözükmez ki, ne var ucunda?
Zaten farketmezdi amaç olmadıktan sonra.
Yanımda ne var ki diye düşündüm bir an.
Günbatımında iki kırlangıç kaçmak ister güneş gitmeden,
Kanatları yanyana beraber çırpar yorulmak bilmeden.
Bir kızıllığın içinden geçip uzaklaşır dinlenmeden,
Onlar biz olsak seninle ikimiz kaçsak buralardan.
Saplanıp kalmış iki ağaç bir tepenin gündoğumu köşesine,
Yalnız bir köşede hayatın sınırlarını çizmişsin gözlerine,
Razı olup sana gösterilen hayali olmayan ıssız kaderine.
Yüreğinde bir özgürlük fısıltı olmuş geçen yıllarda.
Gitmek ister özüne, denizine, yüreğinin doğduğu yere.
Aklın ister ama kader deyip saplanırsın bulunduğun toprağa,
Beni yalnız bırakma bitanem uzaklarda,
Hayatın adımları yaşanmıyor sensiz.
Gel gir yüreğime yalnız kalmıyor,
Nefes almıyor, gülmüyor, yaşamıyor.
Zamanı gelmedi mi artık kalk gel,
Yalnızlığımla ağlıyorum bu gece,
Senin için bile diyebileceğim kimse yok.
Ne sesimi duyan ne nefesimi hissedeceğim,
Bir gölge dolaşmıyor duvarlarda bu gece.
Herkes kendi yalnızlığını çizer yüreğine,
Yalnızlık dolmuyor senden başka bir kokuda,
Hasret bitmiyor senden başka bir sarılışta,
Gelmeye niyetin de yok şu yalnızlar şehrine,
Kader bu razı olmayı bilmek gerek çaresizliğine.
Seni sevmeyi nasıl yok ederim bedenimden?
Çocuk kalmak isterdim hayatın acımasız yıllarında,
Büyümek üzülmekti elimden alınan oyuncaklarda.
Bir oyun gibiydi hayatı sevmek küçük ellerimde,
Bir uykuya dalmaktı anlatılan masalın satırlarında.
Uykularda gördüm korkmayı, korkup kaçmayı,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!