Esmer ellerinin büyüsüyle tırmanıp çıktım yüreğinin sarsıntı tepelerine
Yangınlarımızdan çıkardığımız yüreklerimiz vermedi mi kendini ele?
Baş kaldıran sözcüklerimizle girmedik mi bu tutkunun ve sevincin tünellerine?
İmgelerin kurtarılmış bölgelerinden ulaşmadık mı terimizin aktığı menzillere?
Bu sevdanın kekeme öpüşlerini bir maltız ateşiyle sevdik biz. Gecelerin hüzün ihtilallerinde bileklerimizden kelepçelendik. Mevsim kışa dönecekti bunu da biliyorduk ve biz en çok birbirimizin yangınlarını sevdik. Yanlış iklimlerde, suskun hücrelerde şarkılarımızla güçlendik. Her kavgada ırmak olduk çağladık, deniz olduk ağladık, gün geldi bu aşkın sularında yıkandık, bir türlü seninle ay ışığında dans edemedik.
Aşkı nasıl da çiçekce yaşamıştık biz kadınım
Kendi kendime konuşup duruyorum
Dağlara giden patikalarda katılaşan bahar çamurlarında yalnızım
Beni deli sanıyorlar
Sokulmalarımızı unutamıyorum kadınım
Hani gece yarılarında anlatılan
Devamını Oku
Kendi kendime konuşup duruyorum
Dağlara giden patikalarda katılaşan bahar çamurlarında yalnızım
Beni deli sanıyorlar
Sokulmalarımızı unutamıyorum kadınım
Hani gece yarılarında anlatılan
Zamanı mevsimsiz de yakalansa aşkın, dans edemesek te ayın şavkında yangınlarıyla büyür yinede yüreğimizde. Büyük bir haz aldım Selahattin bey duygularınızın yansımasından. Sevgilerle.
Kazim UZUN
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta