Kadın bir adamı kendi canından çok sevdi.
Daha önce hiç kimseyi böyle sevmemişti.
Adam ondan canını istemiyordu.
Önce sevdiğini söyledi kadına ve kadının ruhuna değdi.
Sonra kalbine aşk, zihnine gelecek koydu.
Kadının kalbi, beyni, ruhu adamın zerreleri ile doldu.
Ve bir gün adam çekip gitti arkasına bakmadan.
Geride doldurulmuş bir kalp, bir beyin, bir ruh kaldı
Umutlarla yanan.
Bir daha adamdan hiç ses gelmedi.
Belli ki kadında olan bir şeyleri beğenmemişti.
Oysa kadın ne cömertti, isteseydi kalbini çıkarırdı onun için.
Yük oluyordu adamdan kalan zerreler, kaçmıştı ucu ipin.
Zavallı kadın geçmişe bakamaz oldu, geleceğe de bakamıyordu.
Çünkü o adamdan başkası olamazdı, gelecek dipsiz bir kuyu.
Alkol doldukça vücuda kalp hafifledi yavaş yavaş.
Sigara yarım saatte bir duygularla oldu arkadaş.
Bir deprem için ev yaptığını,
O depremi evinde yaşatıp beslediğini anladı.
Ama çok geçti artık, onunla birlikte kırılmıştı tüm sevgilere inancı.
Yine de sanki bir yerlerden çıkıp gelecekmiş gibiydi o adam.
Kulağı onun sesine hasretti; ama içi bin yıllık bir çağlayan.
İliklerine kadar sömürülmüştü, hatıraların tüyleri diken dikendi.
Niye yaşadığını bilmiyordu,
Ölümden korkmak istiyordu yine eskisi gibi.
Ve bir gün aynı adamla bir sokakta yine denk geldi.
Zavallı kadın elindeki son sahipliğini de yitirdi.
Kadının gözlerine yapıştı bakışları.
Kadının elleri, ayakları dondu kaldı;
Ama kalbi tüm hareketsizliğe rağmen yapmıştı vücuda en büyük inadı.
Herhâlde kadının kalbi adamın avuçlarına inmek ister.
Her bakış adamın avuçlarına inemeyen o kalbe bin keder.
Ne olmuştu bu kadına, hâlâ seviyor muydu yoksa?
Aşkın iradesi kalmamıştı,
Bizi bizden başkası anlamaz der gibi bakıyordu adama.
Sanki bir şeylere yenilmiş gibiydi.
Bir yanı ”neden” diyordu, bir yanı ”bırakma beni.”
Ve adam ona nasıl olduğunu sordu.
Kadın efkârlı bir ana yüreği ile aşkına sahip çıkarak sustu.
Kadın o an kalbine güneşi alsa güneş erirdi.
Kadın onunla bir cennet isterdi; ama cehenneme de hayır demezdi.
Adam biraz bekledikten sonra konuştu.
Adam ondan canını istemiyordu
Sadece, bir hafta sonra evleneceğini söyledi kadına.
Kadında merak ve acı kalmamıştı, kin duyuyordu aşka.
Kadının elinde bir can kalmıştı, o da yük yapıyordu.
“Mutlu olmana sevindim, yıllar yollarınıza kılavuz olsun.” dedi.
Sormadı hiçbir soru ve çekip gitti.
Ona olan bu sevgisinin bir sonucu yoktu,
Bir sebebinin olmadığı gibi…
O sevgisini bitirmişti, kendi de bitirmeliydi; ama nasıl?
Bedel beden olsun istedi, günahlar yaptı fasıl.
Her bakışı gözlerine stokladı, o haramdı aşk günah.
Biliyordu ki bu işi yaptığında fayda etmeyecekti hiçbir ah.
Adam ondan canını istemiyordu.
O hep adamın isteğini yapmıştı;
Ama bu kez adımladı bilinmezliğin izbe yolunu.
Kayıt Tarihi : 27.3.2020 19:38:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
