... Sesine mevsimler eğilen insanları sevdik bir zamanlar , gözlerimizde baharı sızlattığımız insanları...
Güzel sevildiğini bilmek , bütün canlılar için en önemli bilgidir. Gülüşlere dünya sığdırıp , orada yaşlanmak , kendi avlunda hürriyetlerden öpüp sürekli çoğalmak gibi gibi...
Ülkeleriniz sizin olsun.
Bayraklarınız, törenleriniz, töreleriniz, kutsanmış kitaplarınız, yasalarınız, yasaklarınız, nikahlarınız , aile anlayışlarınız, sevgi ! bağlarınız kurallarınız ve bacak aralarınızdan sırıtan ahlak anlayışınız sizin olsun.
Sıkı sıkı sarılın kasıklarınıza, yeni koltuk takımlarınıza, arabalarınıza, telefonlarınıza, nezih aile apartmanlarındaki evlerinizin ruhsuz duvarlarına.
Boş tavanları öpün şimdi her gece uykudan önce.
Çünkü siz ; varlığını ispat etmek adına sevdayı yüreklerden alıp kasıklara taşıyanlar ;
ruhunuzu satıp kavuştuğunuz sevdalar çığlıklara bırakıyor kendilerini artık nede olsa.
Çoğu zaman insan ; kıyamadığı her şeyin mağduru olur hikayenin sonunda...
Uyuyan göllere,
ay ışığında ahkam kestim,
akşamın tam
haz yerinden.
Sıyırdım sardunyaları
gövdemden. Gövdene dizdim.
Keskin bir neşterle ölüm kalım savaşı bu.
Boşluğu yavaş ,ağrısı tam.
Kendine açılan perdesiz bir yalnızlık bu.
Kalabalığı yavaş, sancısı tam.
Bir evren , dokuz gezegen , yedi okyanus , yedi kıta ,sekizyüz kırk ada , ikiyüz dört ülke arasından altı nokta dört milyonda bir ihtimalden sen doğru insanı denk getireceksin de , Serebral kortexin frontal lobundaki miyelin kaplı aksonlar, kalbe ulaşacakta... Sevmeye başlayacaksın da çok emek bu ... En iyisi sizin yaptığınız... Şekil her şeydir ! Bir insanı sırf güzelliği için sevmek , bir heykeli sevmek gibi olmazmı demiş ya Tolstoy ; V.Hugo da hangi akla hizmetse desteklemiş ya ; bedenleri , şekilleri ve görüntüleri sevenlere ne yazık... Zaman her şeyi yok edecek , ruhları sevmeyi deneyin diye ... ne büyük halt etmiş ikiside... Siz bildiğiniz yolda ilerleyin güzellerim... Sizde başkasına şekil ve heykelsiniz nede olsa... Eee ruhu olan , şekilden sevdayı istesede türetemez açılımı var ya hani... Malum yolu öylesine yürürsen ömür , gerçek denginle yürürsen şiir olur ya hani... Ne sizde hece olacak bir ruh var , ne de bende size cümle olacak gönül... Çay var mı çay ? biz meylimizde kalalım.
Vakit olmadı ,
yaşamakta çok dardı.
Üstelik yedi tepenin ardı bekleyemezdi !
Hayat düşmüştü ardına...
Velevki olaydı vakit, el yordamı ile seçilmiş bir kadere dokunmaktan korkmayaydı gözlerin,
ben seni yine de çok sevmezdim.
Yapma,
Yaşam adil olsaydı sende olmak istediğin yerde olurdun simdiki zaman da.
Hatırla yatak uçlarında hüzne boğulduğun zamanlarını.. Varmak istiğin yollara nasılda varamadan geldin buralara...
Az az bildin bak simdi.
Yapma itme o çocuğu.
Bak sen de varamayınca kendi yollarına,



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!