Nice Firavunu bu devran yer,
Kervancı başı seni de kervan yer,
En zalimleri bile zaman yer,
Varacağı cehennem yaman yer,
Gözyaşlarım derya deniz,
Dolanda gel, dolanda gel,
Yoluna kurban bendeniz,
Olanda gel, olanda gel,
Aşkınla yanar bu ocak,
Dağ taş dinlemez gezerim.
Çözülmez denklemler çözerim.
Ülkelere sınır çizerim.
Şiirin ufuklarında,
Mutlak hakikati ararım.
Toprak iyi şekilde sürülmez, olmazsa tavlı
Dünyanın kıymeti bilinmez, olmazsa sınavlı
Yerin altından maden çıkarmaktan daha zordur.
Her zorluğun sonu mutlaka ebedi huzurdur.
Şu sıralar şansım dönüyor
Felek bize de gülüyor
Ne hikmetse bende anlayamadım
Düşmanlarım kahrından ölüyor
Tek atıyorum çift geliyor.
Bak bak! “Seni seviyorum deli gibi” derler.
Yalandır, inanma yavrum, arkandan gülerler.
Sensiz bu dünya bana zindan olacak derler.
Yalandır, bulur birisini bayram ederler.
23.04.2007
Doğu Anadolu’nun zorluğuna göğüs gererler.
Sularını Erzurum Kars yaylalarına sererler.
Birbirine kavuşmağa uğraşan Aras’la Kura,
Ah! Ne yazık ki, ancak Hazar’da vuslata ererler.
16.01.2007
“MEB/Yeğitek’teki Tüm Dostlarıma İthaf Olunur.”
Seni sence anlayan dostun dosta aynası,
Sadakat ikliminde insanlığın en hası,
Çölleri gül eyleyen Kays’ın kara sevdası,
Leyla’yı Leyla yapan Mecnun’un aşk narası,
Yarılmış kara dağlar gecenin dehşetinden,
Ürpermiş tüm mahlûkat, karanlık heybetinden,
Bir ok gibi saplanır gizemler yüreklere,
Genişler kara gökler derinlik yükseklere,
Fırat’la Dicle nazlı nazlı akar.
Nemrut tepelerden zalimce bakar.
Şahinbey fransıza kurşunu çakar.
Musul Kerkük bizde yok bizi yakar.
Tütünün diyarıdır Adıyaman,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!