“tapınağı taşıyan iki sütun gibi”
                                            halil cibran
SEN DİYORSUN Kİ BANA:
dostluk-arkadaşlık-aşk...
sadece yaldızlı sözcüklerle tanımlanan
        içleri boşaltılmış,hos birer kavram
sokaklar dolusu sevgili...
dokunuşlardaki heyecan
yüzlerde bakışlar iğreti
bakışlarda gülüşler sahte
bu gün biri - yarın diğeri
sarhoş masalarında bar devrimleri
sahte yataklarda-yalan öpüşler
sürekli başka evler-başka insanlar-başka yollar..
her gün geçtiğin sokağa ansızın bakıp
soruvermek-bura nere..
ve yanındaki sevgiliye-deyivermek –sen kimsin
aynalarda kırık düşler eskirken
bu nasıl gerçek bilmece
bütün yeminler yalan
şairler soytarı
şiirler kandırmaca
an olur görürsün
ki her gün öpüştüğün
eski bir yalnızlığın vampir dudakları..
belki de kör –sağır-dilsiz yüreklerde
bütün  denizlerden  uzak
çöllere sürgün düşmüş
kırık bir kayıktır  hüzün..
gök mü yok
yoksa yer mi
yağmur bile gerçek değil şimdi..
bunları diyorsun
düşlerde açan
bir gece çiçeği kanarken
ben şunları anlıyorum söylediklerinden
diyorsun ki aslında:
Aslında sesindi aradığım
DİYORSUN,sözcüklerin arasında..
Kokundu..hüznündü..
Gördüğüm her güzellikte..yüzümde beliriveren
                                     Gülüştün sen..
Karlı rıhtımlardan geçtim..sisli akşam üstlerinde..orada..o an(ve ondan sonra sürekli) 
Hep o rıhtımda buluşmak istediğimdin
Lacivert akşamlarına,bakır çalığı gün inen  uzak sahil kentlerinde,
           gökyüzünden  yıldızlar yağarken suya
            kumsalda yanyana 
             sonsuzluğa yürümek istediğim düştün sen..
birlikte..yan yana
            ve aynı şiiri yaşayarak
               susuşun bile  coşkulu bir buluşma olduğu sonsuzluğa...
dilsiz söyleyip
dudaksız öpüştüğüm..
tüm aşık olmayı denediklerimde aradığım
             yanılgılar yaşayıp..aslında yokluğundan kahrolduğumdun..
ve içimdeki yerin..sürekli boğulduğum..sonsuz girdap..
insanım..
ancak sana sınırsız olurdu özverim..
değilse aşk diye yaşanan sahtekarlıklarda..
             ben de benciller benciliyim
ancak seninle söz konusu bile edemezdim
    kadın erkek eşitliği tartışmalarında  falan
                                  sen ve ben’i
yüreğinde yanar
gözlerinde çiçek açardım
ancak aşkınla özgürleşirdim 
             sınırsız severek seni..
  insanımsın
tüm sahtekarlıkların ötesinde bir yerlerde yaşayan..
belki de yaşam
               bir seni arama serüveniydi
ondandır
el ele olmanın
hatta seni görmenin bile bir önemi kalmıyor
                  var olduğunu  öğrendikten sonra..
“tapınağı taşıyan iki sütun gibi”
GÖK ÇATLADI
SAĞNAK İNİYOR
GÖK YERİNDE
YER YERİNDE...
adnan durmaz-2001
Adnan DurmazKayıt Tarihi : 23.4.2006 16:06:00
 
 
 
 
 Şiiri Değerlendir
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
 
 



Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!