Mahşerin dört atlısı gibi geçiyor zaman
Baharlar ekiyor da, zemheri biçiyor insan
Çöle düşen bir yağmur damlasıyken
Ve yüreğimde mıh gibi çakılıyken sevdan
Bak, nasıl da dökülüyor
Hazan yapraklarınca yaşam
Duygular paramparça
Ben ölürsem akşamüstü ölürüm
Şehre simsiyah bir kar yağar
Yollar kalbimle örtülür
Parmaklarımın arasından
Gecenin geldiğini görürüm
Ben ölürsem akşamüstü ölürüm
Devamını Oku
Şehre simsiyah bir kar yağar
Yollar kalbimle örtülür
Parmaklarımın arasından
Gecenin geldiğini görürüm
Ben ölürsem akşamüstü ölürüm
Tek kelime ile HARİKA...çoook beğendim...
İyi ki yazıyorsun değerli kalem, sevgiler güzel yüreğine.
Değerli Öğretmenim;
Talan geride bıraktığımız zamanın hastalığı olarak bize kaldı... Tedavisi bilmem ki acaba yine zaman mı?
Artakalan Zamanda adlı şiirimin bir bölümünü yazmayı daha uygun gördüm...
Son adrestir ölüm,
Geridekilere o adresi bırakır gider insan.
Yaşamın geneli yaşamak adına mücadeledir,
Gerçek yaşam varsa kendinize ayırabildiğiniz artakalan zamandır.
Zamanın zamana bir ihtiyacı yok,
Zamana zaman tanırsak, tembellikle tanık çıkarız.
Zamanın unutturmak, uyuşturmak ve zamanı geldiğinde,
Hayattan geçişin bitiş çizgisini çizmek gibi,
Tarihi yazmak gibi bir de huyu var.
Yaşamak asla yarına bırakılabilecek bir süreç değildir,
Çünkü yarın bize ait bir zaman bizim olana kadar değildir.
Beklerken gelmeyen, üzüntülüyken geçmeyen,
Sevinçliyken çabuk geçen zaman aynı zamansa,
Gelmeyen, geçmeyen veya çabuk geçen zaman değil,
Bizim zaman ile ilgili duygularımızın algısıdır.
Acı veren bir geçmiş geçmeyeceği gibi,
Sevinç veren bir anda sürekli değildir,
Çünkü zaman tek renkli, tek duygulu sıradan bir mefhum değildir.
Geçmişin geçmiş olması zamana bağlı değil ki!
Zamanı adlandıran, renklendiren, solduran, tadını getiren veya kaçıran biziz,
Sadece zamanın geçmesi bizim de o geçmişi geçtiğimiz anlamına gelmez.
Hiçbir acı zamanın içinde sevinç kadar çabuk erimez! ...
Önder Karaçay
Mahşerin dört atlısı gibi geçiyor zaman
Baharlar ekiyor da, zemheri biçiyor insan
Çöle düşen bir yağmur damlasıyken
Ve yüreğimde mıh gibi çakılıyken sevdan
Bak, nasıl da dökülüyor
Hazan yapraklarınca yaşam
Duygular paramparça
Duygular talan…
TEŞEKKÜR EDERİM. SEVGİLERİMLE. 10 PUAN+ ANTOLOJİ
Mutlaka vardır arta kalan..
'Külle, duman' bile olsa.. Karışsa sele, çıksa semaya yok olmaz ya..
Ah! şu zaman.. Bir onun hakkından gelemiyor yeminli sevdalar.. Ömür dediğimiz süre de onun içinde, yıllar harman yeri, aylar, günlerdir savrulan..
İşte bu.. Daha büyük talan mı var?
Sahip olduğumuzu sandığımız ne varsa kayıp giderken elimizden..
'Biraz kül, biraz duman..' İşte geri kalan...
Hüzünlü günlerin 'hüzün savuran' şiiri..
Etkiliydi, çarpıcıydı Öğretmenim.. Kutluyorum şiiri ve sizi..
Bir ömür usul usul can çekişiyor
Biraz kül, biraz duman
Söyle, nedir ondan arta kalan…
ondan geriye değerli şiirler kalıyor belki de... hüzün dolu olsa da, bu güzel, duygulu şiir için tebrikler naime öğretmenim
İpek halıyı güzelleyenlerin içinde bir şey öne çıkar her zaman.Basmaya kıyamadığınız o obje yerde ne değin durursa,zamanlara meydan okuya okuya kalıcılığını korumaya çalışırsa değerini artırır.
Sevda da böyle bir şeydir işte. Bir ipek halıyı güzelleyen şeyin yerinde düşünürseniz eğer,yaşamımızın içinde ayrık öncelikle durur.Bundan dolayı kadimleşerek şimdilere gelmiştir.
Biz hangi sıkıntılar tarafından çevrelenirsek çevrenelim yine de sevdalardan kopmaktan yana değilizdir.Tarihin sayfalarını çeviriniz.Bir anda en şaşalı mevkilerden yerlere çakılıveren imparatorların bile kaybetmek istedikleri şey makamları mevkileri değil,sevdLndıkları kimseler olmuştur.
Bütün sıkıntıların içinde bile kalınsa,kopulamıyor aşklardan.Her koşulda bütün varlığımızı benliğimizi riske ederek aşk için sürmüyor muyuz kartlarımızı?
Bu şiirde de başka bir şey demiyor Şair.
Şiiri ipek halıya benzettim ben.Onu güzelleyen şeyin aşk olduğunu gördüm.Bütün ilmeklerin aşk yumağından çözülen ipliklerden çekildiğini ve düğümlerin onlara atıldığını gördüm.
Bu duyguların bir arada ama hep o büyük motifi oluşturmak ereğiyle durduğunu söylemek istiyorum..
Bir ipek halı gibi zaman içinde antikalaşacak bu şiirin imlediği aşk söylemlerinin kime dönük olduğu kimseleri ilgilendirmez.
Ama 'kendine değgin söylenenleri' duyumsayan gerçek ya da düşsel biri mutlaka vardır.
Biz saltça karşıdan bakabiliriz içinde ayrık evrenlerin gizemleriyle tümlenmiş bu şiir halıya...
Kutluyorum Efendim.
Aşklara...Yalnızlıkları yok sayan sevdalara...
Elbette ki o sevdaları anlatmayı sürerleyen başka şiirlere...
Erdemle.
Bu şiir ile ilgili 86 tane yorum bulunmakta