git, seni sevmeden
sil beni
bütün dillerden
biyolojik virüssün kanımda
gönlümde kimyasal tepkimeler
sırtımı dayadım avluya
yine bozbulanık rüzgarlar
ne yöne çevirsem yüzümü
tebessümüm duvara çarpar.
kaç zelzele geçirdi bu ceset
bazen
çaresizdir yaşanan anlar
gönül divane
ölüm çare.
yokluk bi-çare
yokluk bazen bir çare
ne yangınlar var lütfuna mazhar.
yanan senden habersiz.
göz kırpıyor ölüm sebepsiz.
her sudan berraklık aradım
dudak büktü yağmurlar,
bugün çeşme de bir düşte
semadan bir yıldız koparıldı
yoksa koparılan ben miyim diye
hep düşündüm işte.
kelimelerle oynadım gün boyunca
yıkılmış bir kentin çocuğu gibiyim
her tarafım darmadağın.
kırık bir kalp
heybemde bir avuç dua
saat 04.17 sallandı duvarlar
toz duman tüm hatıralar
hangi pencereye baksam kapaklanmış toprağa
yeryüzüne açılmış yaralar
kimse yok mu çığlığı
sert dağlarin gururlu lalesi
zap vadisinin sevgili güzeli
neden hep boynun eğri durur
zap suyu öyle melül öyle sessiz
dağlar arasında vadileri eşer
dolunaydan üzerime ay ışığı düşer
akşamın duvağından döküldüm gecelere
tüketti izbe yollar
kekre düşlerden
sığındım izansız gölgelere
...............................Doğumdan ölüme kadar halk sağlığı hizmetlerine adanan gönüllere ithafen
henüz yeni evlenecekti annem ve babam
kovalamaya başladı doktor amca ile hemşire ablam
bir kelebek ile aldılar damarlarından kanını
verdiler evlilik raporlarını
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!