Ruhları evvelden yazılmış iki yabancı vardı;
Birbirlerinin yüzünü hiç görmemişlerdi,
Ama yüzleriyle değil, ruhlarıyla sevdiler birbirlerini.
Gözleri aramaz, elleri dokunmaz,
Ama kalpleri her daim birbirini arardı.
**Birbirimize derman,
iki zehirdik aslında.
Yaralarımıza merhem olurken,
ruhumuzu yakıp kavuruyorduk,
Eyyy…
İmkânsız sevdam…
Sen ki, varlığınla bile yasaklanmış bir dua gibisin,
ne dilimden düşersin, ne kalbimden inersin,
ama her nefeste biraz daha kanatırsın içimi.
"İyi Bak Kendine
"O CâN'a CâN" Koydum
Can'ında Benimde Canım Var...!!!"
Ben artık yanında olmasam da,
İyi geceler, imkânsız sevdam…
Sana kavuşamamanın yakıcı sessizliğiyle.
İyi geceler...
İyi geceler, mavi dünyamda Cân’ım olanım,
Yüreğimin derinlerinde gizlediğim tek gerçeğim.
Şair demiş ya,
Bir kabulleniş kırk kemiği birden kırdı…
Şimdi ben de,
Bir kabullenişin en kazındayım.
Daha kaç yıldız sönmeli gecelerimde,
gökyüzü karanlığına boyanıp da sessizliğe gömülmeden,
daha kaç yıldız batmalı gözlerimde,
içimde taşıdığım bu derin özlemi saklayarak?
Sahi, daha kaç sabah feda etmeli sana,
Kalbimi gömdüm toprağa
Yıldızların altında
Usulca kazdım gecenin göğsünü,
Kimse duymadan
Ne bir ağıt söyledim
Ne de bir veda.
"Ellerim Üşüyor" – Mektup
Sevgilim,
Ellerim üşüyor…
Öyle ki, dokunduğum her şey benden uzaklaşıyor,
Kendimi de aLıp
Çekip gideyim diyorum
Senden.
İçimde sen varsın diye..
Bir adım öteye gidemiyorum kendimden..
Sonra oturup yokLuğuna yakıyorum
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!