Bu sabah da yalnızlığa uyandım,
Eşyalar yerliyerinde öylece sessiz.
Kaçamak bakışlarla arandım etrafı,
Odalar boş, ama,bomboş sizsiz.
Kıvılcımlar yangınlara döndü ruhumda,
Kolay değil bu vatan bize emanet
Böyle teselli bul da ağlama annem
Var olacak daima bizimle millet
Yollarımı gözlerken ağlama annem
Ana baba ve kardaş sılada kaldı
Sen bilmezsen, bilen olur elbette,
Kimi sevse, kimi olur zillette,
Mehmet şehit düşer iken nöbette,
Nöbeti devralan, olur arkadaş.
İstersen düşmanın ağzıyla konuş,
Ekmek fırında tav olur,
Ağaç ormanda.
Yiğit meydanda bellidir,
Pamuk yorganda.
Hasrettir dağları çatlatan yaz ortasında,
Mübarek suyundan içmeye geldim
Arafatta tevbe etmeye geldim
Şeytanı göğsünden vurmaya geldim.
Kabul buyurursan teslime geldim.
Merve ile safa koşmaya geldim,
İstanbul 'un evleri,
Boğazın nazlı gelinleri,
Bugüne geldiler yana yakıla,
Hoyrat ellerle, yıkıla yıkıla,
İstanbul evleri yerle bir oldu,
İnsanlık adına utanıyorum
Açlık var ölüm var çaresizlik var
Sefalete teslim olmuş bedenler
Yüreğimde dağlanan kor ateşler var
Ekmeği itipte beğenmeyenler
Sütü günlük değilse içmem diyenler
Şıp sesiyle düştün yorgun gönlüme,
Islattın sineyi düşü ıslattın.
Yazıda yayılan kara kuzuyu
Kuzuya yem olan otu ıslattın.
Toprak seni bekler yar diye diye
Acizim çaresiz şaşkın bir yolcu,
Boşlukta divane gezerim sarhoş,
Menzili bilir de bulamam O nu ,
Bir ümit içinde arar dururum.
Katmerlenmiş isyanım bozuk düzene
Kimbilir ne kervanlar sende konakladılar,
Ne düşmanlar kapına, gelip donakaldılar,
Medeniyetler şehri,uygarlığın kalbisin,
Her şeyinle İstanbul,sen yine bir tanesin.
Kimbilir ne krallar,hep sana özendiler,




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!