Ya ben ters gidiyorum, ya da sen, yok başka ifadesi,
Büyük küçük herkesin, vardır bir hikayesi,
01.05.2013 Süleyman Ergül
Hoş geldin bebiş,
Güller getirdin,
Gülümseyen yüzünle,
Safalar geldin.
Hoş geldin bebiş,
Derin bir sükutta, kabir alemi,
İbret almak için, her şey aleni,
Azığın hazır mı? sordum kendime,
Sallandı da başım, düştü önüme.
Sebepsiz gülünce,deli dediler,
Tebessüm edince, veli dediler,
Tam açtım ağzımı,hafif öksürdüm,
Bir kaç sözüm vardı,dinlemediler,
Saklambaç oynadım, sobelediler,
Kendimi arıyorum
Gecede gündüzde kayan yıldızda
Kendimi arıyorum
Çölde çimende akarsularda
Kendimi arıyorum
Kaybolan dünümde gelen yarında
Gevreğine yandığımın ayazı vurdu,
Köhne sokakların tekirine sor,
Filtresiz bafraya mı geçiyor sözün,
Söverek gelen akşamcıya sor.
Bayata kaçmış mıdır al çekici vur,
Seni tanımamıştım
Ne baharın ne yazın anlamı yoktu
Seni tanımamıştım
Varlığınla yokluğun hiç farkı yoktu.
Yürümemiştim sahilde
Heybem omuz üstümde yola vurmuşum,
Sevda yükü ağırmış bak yorulmuşum,
Şöyle bir ardıma dönüp bakınca,
Senden önce meğer,zaten yokmuşum.
Tatlı çocuk hoş geldin, safa geldin aleme,
Artık aramızdasın,ver elini elime,
Ruha huzur veriyor o güzel gülüşlerin,
Isıtıyor içimi,
Kömür rengi gözlerin.
Kelebekler uçuyor rengarenk özgürlüğün simgesi
Nisan yağmurları düşüyor toprağa dünden hevesli.
Taze kır kokuları yayılıyor sessizce yeryüzüne,
Ve bir yolcu bilinmeze kanat açıyor tedirgin.
Ne uzun yolmuş ki yirmibeş senedir molası yok.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!