Bir nefeslik ömürdesin,sakın kırma dostunu,
Kaybedersen bulamazsın,arasan da tozunu.
01.05.2017
Bakınca yapraksız
Çıplak ağaca,
O zaman dank etti, meğer kış gelmiş.
Sobasız evinde belki bir garip
Kimseler bilmeden
Üşüyüvermiş......
Boşa sevinme tilki, kümes sahipsiz değil,
Yumurta yürütsen de, tavuk sahipsiz değil.
Sinsice yaklaşarak, kessen de tel örgüyü,
Koltuk çok cazip gelir kanma sakın makama,
Makamlar gelir geçer,değer katmaz adama,
Sen hep dik dur, dürüst ol,kişi böyle yücelir,
Dünya makamla değil çalışarak düzelir.
Kimler ne koltuklara, oturdu da ne oldu,
Bir yare ki içeride, zaman da ilaç olmaz,
Bir gönül kırıldı mı, bir daha iflah olmaz,
Ol dertler gelir geçer, her şeyin var dermanı.
Öyle bir köşk-ü şahane ki,
Vurur akşam güneşi,
Çok dolandım Göksu yu da,
Yoktu başka bir eşi.
Bir sabah uyanırsan suyun sakin sesiyle,
Seyreyle İstanbul u bütün zerafetiyle,
Belki bir sandal gelir, sessiz geçer önünden,
Mest ediyor bu şehir görenleri derinden.
Martıların çığlığı dalgaları kucaklar,
Yürüyorum ,
Sessiz sakin adımlarla,
İstiklal caddesindeyim,
Ardımda geçmiş yıllar,
Cebimde yalnızlıkiarım,
Tekrar vuslat olsa,koşarak gelsem,
Hakkın huzurunda, rukua ersem,
Teslimiyet ile, secdeye varıp,
Hıçkıra hıçkıra,göz yaşı döksem.
Kabe yi özledim,bu hasret başka,
İstanbul la buluştum, belki de ilk kez,
Martılar karşıladı, coşkun seslerle,
Koşarken yaşamı, nefes almadan,
Eriştik bugüne, hiç anlamadan.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!