Yolculuk var
Kalkacak biraz dan gemi
Limanda ne yük bırakacak
Nede seni…
Kıpkırmızı bir gece
Sensizliğinle baş başa
Maket bir trenin önünde
Dünyanın saçları beyazlarken
Hatıraların tahta bir kutuda…
Sarı vosvosun hüzünlü bakışı
Ha unutmadan bazen gidiyorum
Seni beklediğim yere…
Öylesine bekliyorum yine seni.
Seni beklemek çok güzel Ekimde…
Hani bir türlü gelmiyorsun.
Her duran vagondan inmiyorsun…
Sınır hattında aşkımız
Tellerin sağında sen solunda ben
Gardiyanların gözetiminde
Karanlıkta geçiyor öykümüz
Işıklar yanarsa yakalanacağız
Kem gözlerin hedefindeyiz
Veda zamanı geldi sana…
Bu sefer sanki son gelişimdi…
Bir daha görmeyeceğim bu istasyonu
Öğrenirsen gidişimi
Bu dizeleri de okursan şayet
Gel saatin altındaki oturağa
Ankara…
Güzel şehir…
Çok severim çok…
Mayısta gülerim gezerken…
Ekimde ağlarım ayrılıklar gelir aklıma…
Ankara, Ankara bazen neşeli bazen Kara…
Biz fakir Arafilboyu çocuğuyduk…
Evimizin çatısının damladığı gibi damlıyordu gözlerimizden yaş…
O yaşlar kadar gururluyduk…
Çolağın fırınından ekmek çalar, kuşlara kedilere verirdik…
Dedim ya sana biz Arafilboyluyduk…
Maşatlıkta geçti çocukluğumuz…
Önüne gelen Artist oluyor
Model olmak isteyen koşuyor
İki bacak bir göbek gösteriyor
Artist pazarı doldu taşıyor
Tiyatro bahane gözler perdede



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!