Yolunu mu şaşırdın turnam!
Ne gezersin sen buralarda?
Sınırda mayınların arasında,
Haber mi getirdin sılamdan?
Beni çok seven anamdan…
Huşu ile seccadesinde,
O şimdi anılarda bir resim!
Anne kalbinde ise cehennem alevi.
Beklentinin umutsuzluğa döndüğü an;
Gece kadar karanlık,
Umudun umutsuzluğa döndüğü sabah,
Kuş şarkısını yarım bırakmış!
O ufak deniz iskelesi yosun tutmuş Salacak, ta,
Bir ufak gemi gelirdi her gün şafakta,
Sabah gidenler akşama dönerdi Salacak, ta
O küçük iskelede seyret güneşin batışını,
Sarayburnu,ndan güneşin akışını.
Akarken kaybolur akşam tüllenir,
Özgürce
Bağırdım,
Özgürüm hey ben!
Dağlarda yankılandı…
Gazeteler televizyonlar,
İsyan var dedi uyardı:
Özgür olsak ta
Akıl tutsak
Oysaki
Sular kadar özgür olmak
Yarısına başkası hakim
Fark etmez
Hemşire maskeli
karantina
çocuk
Dışlanmış
Gözleri korku dolu
köpek başı boş
Ramazanın gelişinde,
Rahmet dolu sinesinde.
İncedir kıldan ince,
İnsanlara müjde.
İmzaya açık senet
Bedelidir cennet.
Ansızın uçtu kuş,
Güzel gagasından
Cevap bulamadım.
Gönül dalgaları
Saçaklardan sarkan acı...
Herkes son bahar.
Zengin ülke idi İran…
Çıkan petrol yanıyordu durmadan!
O ateşi tanrı sanıyordu Mecusi hakan.
Hakanın oğlu doğdu bir canan!
İsmini Selman koydu.
Çocuk günden güne büyüdü.
Sahne
İbret dolu bir sahnede,
Doğumla açılır her perde…
Bu sahnede figüran annedir!
Doğumla açılan her perdede,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!