Gökten maviler dökülüyor,
Hayaller alıp,alıp götürüyor
Yelken açıyorum ufuklara
Pırıl, pırıl umutlarla
Yolculuk ediyorum dalgalarla,
Dalgalar yakamozlarla.
Senin bakışında keder var
Gurup vakti gibi bakışlar!
Ağır ağır kapanıyor perde,
Söyleyemediğin sır gibi,
Çağrışım yapıyor geceye…
Sordum çatışan iki bireye,
'Evrendeki hacmin ne' diye
İkinizin de hacmi sığacak o,yere,
Bölüşemediğiniz öyleyse ne?
Gördüğümüz rüyayı bölüşemiyoruz,
Tutmak istiyor tutamıyoruz.
Feleğin çarkı sessiz sedasız döner. Her şey geçicidir. Ne taht kalır nede. Sultan.
Bir çekişmedir gider dış dünyamda
Asırı gömdüm toprağın koynuna.
Gözyaşları damlamış duvarlarıma
İçimdeki ruhlar şimdi uykuda
Çın çın ederken sessizlik ahırda
Beyaz at toz kaldırıyor dörtnala!
Kükrer benim gibi var mı? Ben ki mührü süleymanım
Sen cevher değilsin anlarım, cevherden ben sarrafım.
Âdem demek; ben sen demek, uryan gelir uryan gider.
Ne der isem boştur anlamaz o, devamlı hükmeder.
Fermanı sultan yazar, o kendini Süleyman sanar.
Fotoğraflar
Zaman akıp gitmiş
Fotoğraf albümünde,
Hatıraları gömmüş derinlere.
Tutup soluğumu
Didemde, bir ışıksın bir nursun!
Sen benim sevgili kuzumsun.
Kalbimi aydınlatan ışıksın,
Dilşat edersin gönülleri.
Tomurcuklu dur gül ağacı,
Sen benim tomurcuğumsun.
Direnmede
Nedamet duyulmadan
Yapılan eylemlerle
Bozkırlaşıyor dünya
Gaddar bir yumruk yemiş gibi
Dizeler
Taşları koyarsan yerli yerine,
Üzülmezsin her seferinde.
Ölçüp biçmezsen sözünü,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!