Yerini bulmazsa yuvarlanan taş
Oyduğu yerde durur mu sandın?
Tek koldan beslenip kıvrılan ırmak
Her zaman coşkuyla çağlar mı sandın?
Ceylanın ardına düşerse avcı
Şu fani dünyada kardeş olalım
Sevgide toplanıp yoldaş olalım
Hayat masalında sırdaş olalım
Geliniz insanlar kardeş olalım
Tarih yörüngesinde durmadan döner
Merkezimiz insan temelimiz hak kitap
Bundan gayri başka yollar boş gelir bize
Akıbet bellidir sonumuz kesin turap
Böyle görüp ve yaşamak hoş gelir bize
Gözler farklı olsa da özü bir biliriz
Ey sultanım! ihsan sende güç sende
Muhannetin eline düşürme beni
Kalem sende kudret sende hiç bende
Muhannetin eline düşürme beni
Dilekçem sanadır kullara değil
Duymadın mı beni ömrün boyunca
Mevla’nın verdiği nur bende gizli
Arşı ala senden beni duyunca
Kapıları açan sır bende gizli
Nefis kalesini yıkan güç benim
Birden bire, ansızın
Duman olur yükselir
Ruhumu kuşatan özgürlük tutkusu
Ve beni buluttan buluta sürükler
Özü arama sevdası...
Yüreğini dağlatıp seni de ağlattılar değil mi?
Nasibini almış gibisin ince ve derin darbelerden
Gözlerin bağlanıp etrafına sinsi duvarlar mı örüldü?
Varlığın katranlı çamurlara gömülüp görülmezden mi gelindi?
Temiz ve saf yüzün sentetik ipeklerle süslenip umut pazarında mı satıldı?
Hayat ormanına düşüp fırsat çakalları mı sardı etrafını?
Hasret bahçesinde kurak mevsimde
Kalplerde özlemsin sevda çiçeğim
Muştularla yeşer gamlı gönlüme
Umutlar sendedir sevda çiçeğim
Dünya sana hasret kara günlerde
Belli ki dinmemiş derin volkanlar
Bugün de İstanbul’a sığamıyorum
Hayat zemininin yerkabuğunda
Fay hattı dehlizlerinde ürperiyorum
Bugün de İstanbul’da sallanıyorum
İstanbul sallıyor ben yürüyorum
Hor görme kendini sen genç kardeşim
Fatihler yurdunun toprağısın sen
Maziden beslenir senin kaynağın
Cihan ülkesinin sancağısın sen
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!