Dalmışız dünyanın velvelesine
Bu emanet ömrü boş harcıyoruz
Kaptırmışız gönlü vesvesesine
Sonu belli değil baş harcıyoruz
Gaflet yükü boynumuzda yuları
Sevgiyi yol eyledim
Nefret benim neyime
Duayı dal eyledim
Kasvet benim neyime
Günlerimi yıl aldı
Dün Bosna, bugün Doğu Türkistan, Halep ve Şam...
Gelecekte bilmem neresi (Hafizanallah) ...
Zulüm coğrafyasında yaralı bir şehir
Canlı cansız ne varsa hep virane olmuş
Canlar gölüne akarken kanlı bir nehir
Bir nebze olsun geriye akmak isterim hayat arkında
Dertsiz dünyama...
Yeşil dünyama...
O günahsız başıma yeniden dönmek için
Kanat açmak isterim taa en haylazca yaşadığım günlere...
Havalanıp uçmak, düşmek isterim annemin destanlaştırdığı yılların eteğine...
Bedenler bir tohumdur zamanın göbeğinde
Tane tane geçerler ölümün eleğinde
Sonsuzluk ülkesine açılınca kapı
İnsana tek sermaye günahı ve sevabı
An olur uçarım feza boşluğunda
Bozuk yörüngelerle dönüşüm neden
Hayaller kurarak hayat loşluğunda
Acayip duygularla yarışım neden
Tarifsiz duygularla dolarak durdum
Hayat…
Akşam güneşinin ufuktan kayboluşu
Ve açan karanfilin sonbaharda soluşu
Hayat…
Ebediyete yolculuğun ilk adımı
Kararmış paslı sineler nur saçar
Yanan kandil olur sevgi ufkunda
Aydınlık olur karanlıktan kaçar
Şimşek gibi hız alır sevgi ufkunda
Kin, haset, kötülük yer bulup sinede
Aç gözlerini bak hakikat güneşine
Gir kurtuluş yolu habibin izine
Kulak ver bağlan hakkın tatlı sözüne
Dur diyerek nefsine kabullen hakkı
Geçiyor günler geceler hiç durmadan
Rahmet çok diye
Kapına geldim
Medet hak diye
Kapına geldim
Gözümde yaşlar
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!