SPOR ŞİİRLERİ

SPOR ŞİİRLERİ

Kâmuran Esen

Çok kötü, çok zor beğenen bir tv izleyicisiyim. Yıllardır, tv’de beğenerek ve uzun süre izlediğim dizilerin sayısı o kadar az ki. İşte bunlardan biri de “Çocuklar Duymasın.”.....Onu da eşim izlerken, kulak misafiri oluyorum.Ucundan, kulağından izliyorum yani.

Bu diziyi sevmemin nedeni şu:Dizide canlandırılan bazı karakterler bize (ailemize, yakın arkadaşlarımıza, akrabalarımıza) o kadar benziyorlar ki! Özellikle dizideki adıyla Haluk, ya da Abidin.

Zaten ben, dizideki kişilerden en çok Abidin’i seviyorum. Oyunculuk yeteneğine hayranım; önce bunu belirtmek isterim. Ayrıca Abidin’de babamı, erkek kardeşimi, eniştemi, eşimi görüyorum. Bu kişilere benzeyen öyle çok yanları var ki Abidin’in.Ya da başka bir ifadeyle söyleyeyim: Babam, erkek kardeşim, eniştem ve eşim; Abidin’e çok benziyorlar. Özellikle eşim. İşte o nedenle çok seviyorum Abidin’i. Kısacası, bizim evin de bir Abidin’i var. Şimdi, bizim Abidin’in, dizideki Abidin’e benzer yanlarını söyleyeyim size: (Nasıl olsa aramızda yabancı yok. Ama aramızda kalsın.)

Televizyonun kumandası hep onun elinde, aynı dizideki Abidin gibi. Allahtan, tv’yle aram pek iyi değil de, o nedenle sorun çıkmıyor. Kim hangi kanalı açarsa evde, ben orayı izlerim. Genellikle, pek tv izlemem zaten.
..

Devamını Oku
Mehmet Tevfik Temiztürk

19 Mayıs bayram,
Sallandır bayrakları,
Spor gösterileriyle,
Süsle tüm sokakları…

19 Mayıs bayram,
İşte fırsat elinde,
..

Devamını Oku
Necdet Uçan

bir yaz esintisi
yelkenleri doldurduğunda
gökyüzüyle
göz göze geldiğimde
bir baksam
elinde çantan
spor ayakkabılarınla
..

Devamını Oku
Nihat İlikcioğlu

Ekmeksiz,katıksız.
Sekiz saat kalırım.
Susuz otuz beş dakika.
En fazla bir saat dayanırım.
Şarapsız,
Hatta sigarasız,
Geceyi geçirir,sabahlarım.
..

Devamını Oku
Abdullah Akar

Bin dokuz yüz seksen üçte
Van spor oynadı ligte
Kırmızı siyah bir renkte
Selam olsun van spora
Selam olsun tüm spora

Siyah renkler mural buzar
..

Devamını Oku
Mehmet Güzel

Oryantiring

Oryantiring farklı bir spor dalı
Bedeni, beyni birlikte kullanmalı
Parkurlarda gönlünce salınmalı
Her insan bu spordan faydalanmalı

..

Devamını Oku
Vedat Sadioğlu

Türk Devleti’nin fiili kuruluşu
Türkiye Cumhuriyeti’nin başlangıcı
Çağdaş ve uygarlığın ilk yolu
19 Mayıs, bağımsızlık bayramı

Esaretten kurtuluşun şahlandığı
Milli Mücadelenin başlangıcı
..

Devamını Oku
Ahmet Kemal

EĞİTİM ÜZERİNE YAZILAR


Cami Merkezli Toplum ve Cami Merkezli Eğitim

İslam’ın ilk emri OKU. Bu emir gereği İslam okumaya büyük önem veriyor. Okuma yanında tefekkür de büyük önem taşıyor.
O halde bakalım. Eğitim ne kadar önemli. Allah’ın Resulü esirleri sahabeye öğretim karşılığı serbest bırakıyor. İlk ve ne büyük eğitici Allah. Rab isim ve sıfatı bunun göstergesi. Beni rabbim eğitti ve ne güzel eğitti buyuruyor peygamber. Ondan sonra en büyük eğitici Allah’ın Resulü. O da mescidde kurduğu eğitim müessesiyle başlıyor işe. Bu medresenin adı Suffe. Suffe Ashabı seçkinler. İlk eğitim onlara. Osmanlıdaki Enderun misali. Sonra halka halka diğer Ashab. Mesciddeki sırayla önce erkekler, sonra kadınlar ve sonra çocukların eğitimi.
..

Devamını Oku
Mehmet Tevfik Temiztürk

Konya’nın bir ilçesi, Meram’ın merkezinde,
Mevlana’ya yakındır üç bin metre güneyde…

Oturduğum mahalle pek yerleşik değilim,
Altı yıl kadar oldu, yerleşmeyi isterdim…

17, 19, 20, 106, vs. çok sayıda hattı var,
..

Devamını Oku
Mehmet Tevfik Temiztürk

Elde resimlerim var şu şekil yat, denilir,
Yastık desteklemeli, usuller gösterilir…

Çoğu şahsıma terstir doktor onaylasa da
Sorun olmaz denilip, garanti sağlansa da…

Yüz üstü uyumayı hep arzulamaktayım,
..

Devamını Oku
Zehra Okur

ENGELİLERİN BAŞARILARI derinduygular28homail.com

Eğitim,bir çok engelli kardeşlerimizin başarılı olması demektir. 23 Nisan da çok güzel bir gösteri yaptılar ve bu gösteride bir çok şeyin üstesinden gelebileceklerini ispat ettiler. Buda bizim gurur kaynağımız demektir. Bütün çocuklarımızın gösteride yer almaları ne kadar güzeldi,hele hele mehter takımı daha bir güzeldi ve tiyatro yapmaları bir o kadar güzeldi. Sanki bütün Bayburtlular ordaydı. O kadar coşkuluydu ki; ailelerin coşkusuna diyecek yoktu Bu gün Türkiye’mizde eğer böyle eğitimler veriliyorsa buda ileri gelen bütün büyüklerimizin çabasıdır. Hep böyle özürlü kardeşlerimize ve çocuklarımıza destek olalım.
23 Nisanda gördüklerim beni çok fazla duygulandırdı. İnsan inanmak bile istemiyor.Bizim özürlülerin elinden tutmamız ne kadar güzel bir şey, onlara bir de iş imkanı sağlanması daha güzel olurdu. Bakın bizler nasıl iş imkanı sağlamak istiyorsak kendimize, onlarında yarınlarda ne yapacaklarını lütfen görelim.
Türkiye’mizin bir çok yerlerinde görüyorum ya masa başında yada doktor veya öğretmen olarak görev yapan sakat kardeşlerimiz var. Ben onları görünce neden bütün bu durumda olanlara da böyle imkanlar sağlanmasın. Bence gördüklerimden sonra hepsinin de çok şeyler yapacaklarına güveniyorum ve inanıyorum. Onlar hepimizin çocukları. Sakın unutmayalım,bizlerde onlar gibi olabilirdik ve her zaman şükretmeyi bilmeliyiz bu gün onlar için varız. Onlar için yaşıyoruz, onlarsız sanki hayatımız bir hiç. Onlar bizler için bir imtihan ve sınavdan geçiyoruz eğer kazana bilirsek onların kalplerini…
Bu gün Türkiye’nin her yerinde engellilere eğitim ve öğretim merkezleri var.
Bunlardan bir kısmını tanıyoruz başta Mehmet Yıldırım olmak üzere ve Uzmanlar ve dahası… Bir çok yerde açılmış olarak bizlere imkanlar sağlanması çok güzel, bence bu gibi eğitim merkezlerinden her zaman yararlanmalıyız ve çocuklarını götürmek istemeyenlere bile götürmelerini sağlamalıyız ki belki onlarında bir yerlere gelmesini ve başarılı olmasını sağlamalıyız.
..

Devamını Oku
Haşim Koç

Kara kartal senin adın
Avrupayı sardı namın
TÜRKİYE senin hayranın
Seviyoruz seni beşiktaş
Kutluyoruz seni beşiktaş

Sportmenlike özelsin
..

Devamını Oku
Ahmet Kemal

21*09*13 (Cumartesi)


Dün akraba ziyareti vardı. Toplantı demek lazım buna. Akraba toplantısı. Bunu birkaç yıldır yapıyoruz. Kardeşler toplanıyor. Bunu ben teklif ettim. Sevabının benim haneme yazılmasını umuyorum. Birkaç kez vazgeçmek, sona erdirmek isteyen oldu. Mani olduk. Daha sonra onlar da böyle bir niyetleri olduğunu ve bunu açıkça deklare ettiklerini unuttular.
Yıllar önce amcalarımız yapıyordu bunu. Sanırım abimin fikriydi bu. Abim cemiyetçi bir adam. Çok ilginç bir tip. Ömrünü sosyal hayata adamış. Evden çıktığında bir daha geri dönemiyor. O dernek senin bu cemiyet benim, o etkinlik senin bu etkinlik benim. Neyse konumuz o değil. Onu müstakil bir yazıda anlatmayı düşünüyorum. Hatta bu bir hikâye olacak kafamda kurguladım yazmaya da başladım. Annem dedem babam amcalarım dayılarım teyzelerim halalarım. Kısaca ailemin hikâyelerinden oluşacak bir roman. Eninde sonunda bunu başaracağım. Allah izin ederse diyorum. Ama kararlıyım.
Günlüklerim, şiirlerim, aktüalite yazılarım ve en son hikâyelerim. Buna kitap tanıtımı yazar tanıtımı ve eleştirilerimi de ekleyebilirim. Çocuk masalları bir zamanlar denediğim türdü. Bakalım bir daha ona dönebilir miyim? Zor. Şimdi elimde bir Tarihi destan var. Onu tamamlarsam başka projelere geçebilirim.
Neyse. Şimdilerde günlük tahlil yazılarından başka bir şey yazamıyorum. Onlara deneme adını veriyorum ama değil biliyorum.
..

Devamını Oku
Kemal Tekir

Temiz hava, bol Güneş,
Yeterli egzersiz yapma,
Gerektiğinde,d inlenme
Dengeli bir beslenme,
Kadın, erkek, genç, yaşlı,
Şişman, zayıf, ayırtmadan,
Herkes için önemlidir.
..

Devamını Oku
Zeki Çelik

Ana okulunu arzunla seçtin,
Birinci sınıfa taktirle geçtin,
Spor sahasın da aniden düştün,
Yaktın bizi ECE öldün bu gece.

Giysilerin çoktur eve yayarsın,
Mevlüde anneni yalnız koyarsın,
..

Devamını Oku
Muhsin Durucan

Aşkla hizmet görevinde ülkemizin her yeri
Okuyan da yazan da üreten de hep umutlu
Eğitimciyiz, 'Halk Okulu' bu yurdun her yeri
Düşüncem bu, bu nedenle çok mutluyum, çok mutlu

Bilgiyi, beceriyi ' Halk Eğitimi ' dağıtır
Bir hoş yankı, aygıtlarla tüm yöreye yayılır
..

Devamını Oku
Ali Lidar

Tekel bayii ile onkoloji kliniği arasına
Uzun ve kalın bir ip gerip yürümek istedim üstünde
Terliyor muyum koltuk altlarım mı ağlıyor anlayamadım gitti
Ve sıcak olup olmadığına bir türlü karar veremiyorum gecenin
Bir şey gibiyim, bir böcek, bir değersiz şey işte
Evet evet bir böcek her şeye geç kalmış
Ayındayız tam da bir Ağustos böceği
..

Devamını Oku
Vecdi Murat Soydan

Benim her meslekten arkadaşlarım, ağabeylerim, tanıdıklarım var. Dilenciler haricinde herkesle konuşurum. Çünkü dilenciler çalışmayıp, kısa yoldan para kazanıp duygu sömürüsü yapıyorlar. Onurlu bir insan dilencilik yapmaz, yapamaz. Ona buna el açıp, duygu sömürüsünde bulunmaz. Şimdilerde dilenciliğin yeni bir türü yaygınlaştı. Bu tür dilenciler ellerinde birer mendil, yolda da yürüseniz, parkta da otursanız, karşınıza aniden çıkıyorlar ve sizi zorla sıkboğaz edip, ‘’bir ekmek parası’’na mendil satmak istiyorlar. Caddeleri, parkları, köşe başlarını mesken tutmuşlar ve kendi içlerinde de buralarını parsellemişler. Kimse kimsenin mıntıkasına girmiyor. Hastane önlerinde de durum aynı. Yanınıza birisi yanaşıyor ve yalvarır bir dille, hasta olduğunu, dönecek parası olmadığını söylüyor. Bizler asil bir milletin evlatlarıyız. İçimiz parçalanıyor bu duruma ve acıyoruz hallerine. Çıkarıp onlara para veriyoruz. Diyelim ki, o kişinin gerçekten de yol parası yok. Hangi il olursa olsun fark etmez, şehir içinde bindiği belediye otobüsü şoförüne durumunu anlatsa, o şoför gerçekten de mağdur olan o kişiye yardımcı olur. Şehirler arası otobüs terminallerinde zabıta amirliği noktası vardır. Diyelim ki, gerçekten mağdur olan bu kişi, o zabıta noktasına gitse ve durumunu anlatsa, yine kendisine yardımcı olacaklardır. Fakat amaç farklı. Amaç, kısa ve kestirme yoldan dilenerek para kazanmak.
Geçenlerde semt pazarından alışveriş yaparken de başıma geldi. 10-12 yaşlarındaki bir erkek çocuğu yanıma usulca yaklaştı ve benden bir istekte bulundu. İsteğini tahmin etmekte yanılmadım. ‘’Okula gidiyorum, kitap, defter alacağım, yol param da yok. Bir ekmek parası verebilir misiniz acaba? ’’ dedi. Daha önce bu çocuğu caddelerde de görmüştüm. Sadece benden değil, gözüne kestirdiği kişilerden de bu yolla para istemişti. Maalesef bu yaştaki çocukların aileleri bu duruma göz yumuyorlar. Çünkü o çocuğu bu şekilde çalıştırarak (!) daha doğrusu dilendirerek kısa yoldan para kazanmak istiyorlar. Bazı dilenciler de, kucaklarında bir bebek, gelenden gidenden dileniyor. İçiniz acıyıp, duygusallık oluşunca sizde, çıkarıp üç beş kuruş veriyorsunuz. Hesap ettim de, günde bu yolla en az 30 kişiden para alsalar, ki ortalama bu da günde en az 50 TL’ye gelir. Çünkü en az para veren 1 TL veriyor, 5 TL, hatta 10 TL verenler de var. Bakıyorlar ki, muhatapları bir çocuk ve iyi niyetli olarak, sadakamız olsun, kazalar, belalar başımızdan gitsin diyerek fazla fazla para veriyorlar. Bu çocuğun ayda kazandığı para, ortalama 1.500 TL yapar ki, her aileden 2-3 kişi bu şekilde vicdanlı kişilerden para dilenseler, aylıkları en az bir genel müdürün aylığına denk gelir. Bu nedenledir ki; ben dilencilere asla para vermiyorum. Alın teri dökülmeden kazanılan para, toplumda kolaycılığı, tembelliği oluşturuyor. Maddi durumları zayıf olanlar, çeşitli nedenlerle işsiz kalanlar yok mu? Var elbette. Böyleleri de en azından bulabildikleri işe girip ekmek paralarını çıkartıyorlar. Hem devletimiz bu konuda oldukça hassas. İl ve ilçelerde faaliyet gösteren Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıfları, kısa adıyla (SYDV) bu tür yoksul ailelere gıda, eğitim ve yakacak yardımı yapıyor. Belediyelerimiz de, muhtarlıktan alınan fakirlik belgesine istinaden fakir ailelerden su parası almıyor.
Şimdi gelelim asıl konumuza: Üç beş ay önce bir amcayla tanıştım. Kendisiyle hemen hemen her sabah yolda karşılaşırım ve selamlaşırım. Hal hatır sorarım, kısa da olsa muhabbet ederiz. Ayrılma vakti geldiğinde de bana dua eder: '' Allah işini, gücünü rast getirsin.'' der. Bu dua da bana yeter de artar bile. Abdestinde, namazında, kendi halinde sevimli bir ihtiyar Mehmet Amca. Bağ Kur'dan emekli olmuş. Dedim ki kendisine, '' Çalışmak çok zor oluyordur sizin için. Emekli de olmuşsunuz. Şimdi evinizde dinlenmeniz gerekirdi. Yıllar zaten sizi yeterince yormuştur. Bir de milletin çöpüyle uğraşıyorsunuz. Allah korusun, her türlü hastalığa yakalanır insan.''
Dikkat ettim, kağıt toplamıyor Mehmet Amca. Nedenini sordum. Cevaben dedi ki; '' Atık kağıtlar para etmiyor. Plastik ve teneke topluyorum. Biri sabah, diğeri öğleden sonra olmak üzere günde 2 kez bu işi yapıyorum. Evde oturmaktansa, kahve köşelerinde zaman öldürmektense, hem 3-5 kuruş para kazanıyorum, hem de spor oluyor benim için. ''
Gözüme tekerlekli arabasının içindeki naylon poşet ilişti. Çöpe atılan ekmekler vardı içinde. Hem de al içinden, afiyetle ye. O derece taze. Elimle de yokladım ekmeklere. Hayretler içinde kaldım. ''Biz, bunun daha da bayatını evde yiyoruz ve hiç çöpe ekmek atmıyoruz.'' dedim.
Samimiyetimi ve açık sözlülüğümü anlamış olacak ki bana şu cevabı verdi: ''Hayvanları olan bir arkadaşım var, bu ekmekleri ona veriyorum. O da karşılığında bana, yoğurt, süt veriyor. Hatta bir defasında kurbanlık koyunumu bile verdi. Bu ekmekleri çöpe atanlar, israf ediyorlar. Yiyecekleri kadar alsalar sorun da oluşmaz. '' dedi. Ben de esprili bir şekilde dedim ki; '' Haklısın Mehmet amca. Ama onlar atacak ki, sen de yoğurt, süt yiyeceksin.''
Sözün özü: Lütfen ekmekleri çöpe atmayalım. Sonuçta milli bir servet ekmek. Bayatladı diye ekmek çöpe mi atılır? Küflendi de attım diyenler de az ekmek alsınlar. Diyelim ki, az ekmek aldınız ve ekmek kalmadı evde. Ölmezsiniz ya, o gün de ekmek yemeyin derim. İsraf hem yüce dinimizde de yasaklanmıştır. Akan suyun bile israf edilmemesi gerektiğini düşünen bir ecdanın torunlarıyız.
..

Devamını Oku
Zeki Çelik

Yerli ve yabancı türisti çeker,
Voltayı atınca bereket çıkar,
Tatile gelenler keyfine bakar,
Balıklarla ünlü pullu Eğirdir.

Girişten çıkışa aheng dokuyor,
Rengarenk görünüm mistce kokuyor,
..

Devamını Oku
Zeki Çelik

Son dakika platform sizleri bekler,
Ora üye olan yorumu ekler,
Nejat Özdoğan da haberi yükler,
Duygu alemine sizde katılın.

Akıl,söz, fikrin de aktığı yerdir,
Kadın,sağlık,spor,siyaset vardır,
..

Devamını Oku