spawn heyyy adamım!
zamanın zarfında saklı kılınan mazruf
asırlardır suretinde katlı zenci silüet
göçebe bir banliyo yerleşiktir yüzünde
ne bazuka ne mitralyöz ne de kalaşnikof
ne darlaşmış namluların kıyıcı keskinliği
ne külhani kalibreden slow motion fırlayan
namlulardan iltica o mülteci mermiler
çırılçıplak efkarına destursuz yerleşemez
zulme mihmandardın önce vaktin epey darlaştı
intikamın perdahlanan mürebbiye endamı
kınında soluklanan keskin bir kılıç gibi
kundakladığın, uçurduğun, uçurumda boşaldı
ey nefse hicretin son serseri muhaciri!
akrepin yaktığı ağıt ablukadan taşarken
hangı bitirim kurşun hatırlar artık seni!
(ii)
zamanın akrebi kavislendi acıya
yırtılmış atlasın sarsak engebesiyle
çalkandı yüzündeki asra gömülen kıta
durma inancın mezhebini takas et inkarınla
harlandıkça sarışın akrepcil yangınları,
gürültülü gürzleri durma kendine çevir
durma kükremiş korkunç ejder ağzından
kusulacak kudurgan ecnebi buyrukları
sırtındaki yalazların yüreğiyle yüzleştir!
Nasılsa bu sonsuz sürek avında
kuşanınca kinin zırh, miğfer ve mızrağı
avcı kim av kimdir elbet anlaşılacak
suretine kurulmuş kallavi kapanlardan
şahlanınca fırtınanın pelerini altında
figuranı kılındığın korkunç trajediden
sen hariç başka kimse inan sağ çıkmayacak!
(iv)
geçmişini tahvil edip granit geleceğe
grameri kurşuni repliklerle kirlettin
selametin seyrelince tüm serkeş imkanları
nefse mağlup yüreğinin menzilinde tükettin
mahreminden masumiyet araklayan katliam-
ın maktülü de katili de yalnızca spawn sensin!
(v)
ki asırlık menzilini kızıl kısrakların paslı
toynaklarıyla kırbaçladığın sağrıların
kişnemesiyle geçtin
tapınaklar açıldı meşum niyet uğruna
muskalar kırıldı tüm tılsımlar sende çözüldü zincirinden
paslı yalın kılıçlar kininde şakırdarken
sıçrarken kancık töhmet tarihten üzerine
mekanını dilsizliğin diniyle değiştirdin
spawn heyy adamım söylesene
ondan mı böylesine kısmetinden eksiksin!
ama ürkme bütünlenirsin
yırtarak mahreminin perçemli peçesini
aşikarlık asrında zuhredince aksine
korkunun katmeriyle kalaylanırken yürek
mahşeri bir mevsimde zebani silüetin
legalleşip kibrini ayyuka çıkaracak
sessizliğini uzamış bir ulumaya terk edip
katlanarak kor, kızıl bin kanatlı atmaca
sırtının kuytusundan safir kanat açacak!
ve heyy spawnn adamım söylesene nerdesin
sefil, serkeş,hürmetsiz fırlatıldığın zamana
dalgalanan şakırtılı harami harmaninle
cehennemi zincirinden boşanıp döner misin!
haydi tüm suçlarını ödeştir de geçmişle
akladığın cürümlerin dervişane hürmeti
vecd içinde zikredip kibrini mürşid bilsin!
(vı)
soysuzluğun kalbine hıncahınç sarhoşluğun
soyluluğundan soyunmuş gafleti iliklendi
ruha kabir gövdenin karanlık kıvılcımı
heyy adamım söylesene zırhına işledi mi
çakal katreleri sızdı kromuna zamanın
besmelesiz niyetlendigin baslangıclar adına
hüznün çelik ilmeğinde ördüğün örümceklerle
döllendi ulumanın kasvetli ulu rahmi
zülfün tütsülendi sığ sıkıntılar ardında
dökülüp pörsümekte hacme sıkışan etin
heyyy adamım söylesene hangi yazgı evlat-
lıktan reddedip sürdü seni
Ki etinin
ağır hararetine sarkarken putperest mabetleri
hiddetin hududunda çürürken iskeletin
şahdamarı çatlamış göçebe cılk yarayı
intikamın kıblesinde söyle nasıl eğittin!
söylesene spawwn eyy adamım damarında
bir cehennem çağlayanı çağlarken öyle
kabuğundan fışkıran çıbanlaşmış ağrıyı
hangi zaman aynasında sancıyla göreceksin!
görünerek yıldırım kadrajından kendine
hangi sükut gürültüyle doğurur bugün seni
avama gizledin zulmetine görünen yerlerini
fokurdayıp kaynadın sırtlandığın mağmayla
belki de kurgulanmış gerçeklik bu sanrı dedikleri
(vıı)
yaklaştğın nirengi noktasında sokağı
tavafladın katlayıp kat yeri bırakarak attın
içerine iki sokaktan banliyo üç alevden
cehennem mi yarattın!
haşaaa değil mi bak ürperdin açıldı korkunun
münzevi kanatları meşrebinde ey spawn!
haraç mezat ruhunu kibre peskeş çekerken
kara kamu ruhunun de ki rayici ne?
spawwnn heyy adamım tut ki cennet sürgünü
tut ki uyruksuz bir uykuyu kabusunla bölüşüp
vatan diye cehennem mi düşecek
tercümesi mümkünsüz ecnebi kısmetine!
meçhulsün mahcursun potasında tarihin
birikir bir bataklık ağzının kuytusunda
yarasalar yankılanır susarak konustuğunda
meşhursun makberindir sana zerkolan ilkah
çarpıştıgında cesedinle cerahatli ruh halin
lanetin muştusuyla öyle sagdıç edinir
seni iblisin deccale kıydıgı nikah!
(vııı)
çünkü dizginler seni şerre emanet paslanmış halat
gibi ipler ahh malebolgia’nın kargışlı kudretinde
cehaletinde,cem-ü cümle lat, uzza,menat ve ahh
malebolgia’nın cehennem cinnetinde gibi ipler incelir
koptuğu yerden kalın paslı kancalarla cüretkar cevherinde
biçimlenir ahh ifşa et saffını spawnn artık neresi yerin
çün paslı kancalarla ağır ağızlı zırhlarla ineceksin
kristal bir kubbeden şiddetle şarlayarak
dalga dalga ineceksin inerken
setri avret sağlar mı kalbine doludizgin
kristalin hacminde ağır ağır kanat açan kızıl
baygın çağlayan gibi o pejmürde pelerin!
Zamanın kıblesine Yüzyıl ilmik açarken
Korkunun mihrabında mı kırılır iskeletin
iblis üfler tırnaksız karaduygulu kamu
tutuklanmış zulmetin soysuz ablukasına
ey serseri mekansızlık ah nasılda sıkıştın!
mekanla mekansızlığın mihrabı arasına!
(vııı)
neydi mekanla mekansızlığa sıkışmanın hücceti
zifiri sokakların sığınmışken zehirli soluğuna
neydi seni zamana ve mekana yasaklayan
yanılgının şahdamarı varmıdır bre spawnn
ki derinliğini dürüstlükle ölçesin hayy
cehennem kaçkınısın sabıkan suçta rehin
alay-i illiyin kaç milyon
fersah fersah uzaklık
fersah fersah yabancılık ey ki serseri mekansızlık!
kudretinden sızınca cerahatli cesedin
tartılacak arzın Allahsız derinliği
hay kuduz sürüngenlerin şerrinden sen bağışık
tartılıp,ölçülünce derinliğin kimyası
esfeli safilindir artık senin sahibin!
(ıx)
zincirlerin fır dönüsü uğultuyla iblisin
kalınlaşan boğumunda zamandan aldığı volta
çağlayarak akan kanda cehennem şelalesi
gibi şahlanıp kudretine yarılan şahdamarın
hırçıni hoyratlığı aklar mı spawwn seni
aklar mı ki sadakatin parçalandığın vahdete
günahı çarkettirip boynunun yokuşundan
ricat sancağı böğründe ayaklanmış kalmışken
kovulduğun kabileler bağışlar mı spawn seni
asırlarca maske sana zamanın sularında
hiddetin haysiyetinde saklanan zenci
spawn heyyy adamım!
zamanın zarfında saklı kılınan mazruf
asırlardır suretinde katlı zenci silüet
ayyuka çıksın bırak tarihin zemininde
zarflayıp semirttigin zebani azabıyla
şiddete dublör tutma aktörüsün isyanın
dönemezsin adamım merhamet dilenme
dönemezsin rahmetsiz cüzzam makamlarından
bırak kenetlensin hamdına iskeletin
iliklensin batık,kayıp geçmişinde ki aşka
öyleyse artık spawwnn söyle seni kim anar?
bitirim bir kurşunun lekesinden başka…
Kayıt Tarihi : 2.6.2008 17:52:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!