Yüksekten uçuyorken
gece ve gündüz,
gündüz ve gece –kafa, ve dümdüz;
hece hece börülce, katrelerce-
karanlığın ışık vermez bir otobanında
sırdaş kilometretaşları
etkin birer kedigözü.
Mesela, ışıldatsan sen senin belkemiğini;
bereket dolusu o yürüyüş, hem de nanemolla çalmayan;
tek bir kişiye, vermeyen kisvetli dem
ve yerine bunun, ahh, bunu aynaya ileten:
“Ha, sen işte bunu yapmaktasın; ”
gider gelirsin gelir gene, bulursun…”
Açıklanabilir anomalisi nedir? ”
diye girişken söz,
laubali mi sanki…
Hiç de değil
gözünün içine ışık sokan tutturaçlar yol kenarları
karanlığın orucu,
ki kenarlar olmuş yolun kenarlıkları:
kendine, yaptıklarına hesap tutan çetele;
yardan düşmez, yola dökülmüş, otobana..
Hele bir ışığa bakacaksann
görürsün sen açı toku.
Kayıt Tarihi : 9.10.2007 03:39:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!